CIA ve kuklası FETÖ’nün 15 Temmuz’a bakışı!
15 Temmuz darbe girişiminin 6. yılındayız.
6 yıl sonra bile, utanmazlık devam ediyor..
Gerçeklerin üzerine örtme girişimleri sürüyor..
CIA’inden FETÖ’süne.
Onlara şirinlik yapan.
Veya şantajları altında ezilen muhaliflere kadar..
Hepsinde, 15 Temmuz darbe girişimine yönelik organize soru bombardımanı ile kafalarda şüphe oluşturma amaçlı ataklar..
Yurtdışından yayın yapan FETÖ’cü internet sitelerine bakıyorum, gerçeği kabullenme yerine, akla ziyan yorumlar..
Yurt içinden muhalif internet sitelerine bakıyorum..
15 Temmuz’un gözümüzün içine sokulan gerçeklerini görmezden gelip, kıldan tüyden konularla, yaşananların darbe değil, tiyatro olduğuna yönelik algı operasyonları..
Neresinden başlayayım, bilemiyorum ki?
Maliye Bakanlığı’ndan ihraç edilen FETÖ’cü bir bürokrat varmış..
Adı Selçuk Adıgüzel imiş.
FETÖ’cü internet sitesinin anlatımına göre, “15 Temmuz’un henüz sırları arasında olan ölümleri” incelemiş..
“Sır” nitelemesi kendi tanımlamaları..
Gözümüzün önünde, tüm çıplaklığı ile duran darbeyi önce “tiyatro” diye tanımladılar..
Şimdi de ölümlerde “sır” arıyorlar..
Gerçeklerden korkmayan bizler için sorun yok..
Buyrun büyük bir merakla, anlamaya çalışalım. Öğrenmeye çalışalım. Neymiş “sır ölüm”ler..
“Askeri okul öğrencileri masumdur” propagandası yapan CHP’liler de okusunlar..
“Biz hayatımız boyunca FETÖ’yle uzak durduk” algısı üretip, ardından FETÖ’ye en büyük mücadeleyi gerçekleştiren Tayyip Erdoğan’ı devirmek için PKK ile bile işbirliğine soyunabilen İyi Partililer okusunlar..
FETÖ’cü siteden iktibas ediyorum:
“Resmi rakamlarla açık kaynaklardan ulaştığı bilgileri anlatan Adıgüzel yaklaşık 70 kişinin ölümünün askerle hiçbir ilgisi olmadığı sonucuna ulaştı. 15 Temmuz gecesine dair bilgiler de veren Adıgüzel’e göre hem askere hem de vatandaşa ateş eden kişiler vardı.”
Bir çırpıda cevaplayalım..
Günlerce araştırma yapmanıza.
Sorgulamalar yapmanıza gerek yok..
252 şehidden 70’i için dile getirdiğiniz iddia da yalan ama..
Bir saniyeliğine kabul edelim..
Soralım:
“180 şehidin katilleri kimlerdir?”
Hayır, uzatmayacağım konuyu..
Merak ediyorlar ise..
Samimi olarak bir gerçeği arıyorlar ise..
Hodri meydan, ben de arıyorum gerçeği:
15 Temmuz gecesi, savaş uçağı ile Özel Harekat Polislerinin üzerine bomba atılmadı mı?
44 polis birden şehid edilmedi mi?
Tamam, 70 kişinin ölümü sır olsun..
Sadece 44 polisin, TSK’nın savaş uçağı ile bombalanarak şehid edilmesinin arka planının anlatın..
Anlatın da bilelim..
Karanlık oda’dan, eski bir emniyet müdürünün de eşi olan, ki kendisi de FETÖ mağduru olarak tanıtılıyor..
Artık FETÖ’nün elinde, nasıl bir şantaj malzemesi var ise..
Aklını yitirmiş şekilde, istifhamlar oluşturmaya çalışıyor:
“Henüz 15 Temmuz gününün ham görüntülerini görmedik; bilmesi gerekenler biliyor” diyor..
Sanki millet o gün sokakta değil imiş.
Darbeyi bastıran millet, tankların yürütülmesinin ham görüntülerini, canlı olarak izlememiş, karşı çıkmamış, onlara direnmemiş de..
Kemal Kılıçdaroğlu gibi, sehpada kahve fincanı, ekrandan tv kanalı ne verdi ise, darbenin görüntüleri olarak onlar izlenmiş gibi..
“Ham görüntüleri görmedik” diyor, soldan çarklı hanımefendi, CHP’nin televizyonu Halktv’de..
“Örneğin derdest edileceği söylenen Hakan Fidan Genelkurmay’a iki kez gidiyor ve ayrılıyor. En basitinden Hulusi Akar’ın emir subayı Levent Türkkan orada, neden bırakıyorlar” diye devam ediyor adını da verelim, Müyesser Yıldız, kafa karıştırmaya..
Oysa cevabı çok basit..
Gece 03.00’te başlanması gereken darbeyi, saat 14.00’de mi başlatması gerekiyordu, Levent Türkkan’ın..
Bunu mu söylüyor, CHP’nin televizyonunda, karanlık odanın karanlık gazetecisi..
15 Temmuz akşamı 21.00’deki hareketlenmeyi bile FETÖ’cüler, “Akşamın 21.00’inde darbe mi olur, bu bir tiyatro” diye yorumlarken..
Bir de darbeyi tümü ile gündüze mi çekeceklerdi..
Akla ziyan kafa karıştırma numaralarını boşverelim..
İşin merkezindeki, ABD’nin kendi adamına bakalım..
Henri Barkey hepsinin amiri pozisyonunda 15 Temmuz’u yorumluyor..
Bakın ne diyor:
“Bu kadar acemice bir darbeyi ancak aralarında uyum olmayan bir amatörler grubu yapabilir.”
Başarılı olmayan darbeye ne demesini bekliyorsunuz, organizatörün?
“Çok çalıştık, dört dörtlük hazırlık yaptık. Ama başaramadık” demesini mi?
Tabii ki, “Amatörler grubu” diyecek..
44 polisin, savaş uçağı ile şehid edilmesine hiç değinmeden, “aralarında uyum olmayan” diyecek..
Aslında darbenin sadece FETÖ’cüler tarafından değil, onlarla birlikte hareket eden despot kemalist generallerle yapıldığını ifşa edecek..
İşin kemalistlerle birlikte yapıldığını göstermek üzere, karanlık odacı gibi cümle kuracak, Henri Barkey:
“Bu işte bir bit yeniği olduğu çok açık. Kimse ne olduğundan bihaber. Belki istihbarat görevlileri biliyordur ama onlar da çok sınırlı insanla paylaşırlar.”
Ha karanlık odanın “Ham görüntüleri daha izlemedik” söylemi.
Ha ABD’nin Henri Barkey’inin, “belki istihbarat görevlileri biliyordur” söylemi..
Birbirinin kopyası değil mi?
Ve Barkey’den, 15 Temmuz öncesi görüştüğü gezi isyanı organizatörü Osman Kavala’nın da ne numaralar çevirmiş olabileceğini gösterecek şiddette bir çarpıtma:
“Adil Öksüz adını o zaman ilk defa duydum. Açıkçası ne darbedeki ne de Gülen grubundaki rolünü anlamadım. Türk medyası çok yalancı. Bu haberlere nasıl itibar edebilirsiniz ki?”
Adil Öksüz’ün binbir entrika ile yakalanmış iken kaçırılması üzerinden algı oluşturan Barkey’e ve onun izinden giden tüm FETÖ’cülere, onlara eşlik eden fitnecilere sorayım:
“Adil Öksüz ile aynı konumda olan bir de Kemal Batmaz var. Üç aşağı beş yukarı, aynı pozisyonda. O da sivil. O da 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde.. O da, askeri alana o gece niçin girdiğini izah edemeyenlerden.. Batmaz da kaçırılmak istendi ama kaçırılamadı. Şimdi cezaevinde.. Kemal Batmaz suçunu kabul ediyor mu ki, Adil Öksüz’ü hem kaçırıp, hem de onun üzerinden, ‘Aslında FETÖ’nün darbe ile ilgisi yok, Adil Öksüz MİT elemanı. Darbeyi Gülen’e yıkmak için kullanıldı, kaçırıldı’ algısı oluşturuyorsunuz.”