Batı’da hukuk varsa, bu KKTC’nin hali nedir?
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 49. yıldönümünde, emperyalizmin bir defa daha ne kadar acımasız olduğuna şahitlik ediyoruz.
Kıbrıs’ta fiili olarak, hukuki olarak iki ayrı devlet var.
Biri Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti, diğeri de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti..
Hani soldan çarklı sözde aydınlar, liberal kesimin sözcüleri ve bunlara vagon olmaya gönüllü muhafazakar arkadaşlar diyorlar ya..
“Azizim, Batı’da hukuk var. Adalet var. Onlarda adalet ve hukuk olduğu için, ekonomileri de düzgün.. Bizde hukuk ve adalet olmadığı için, ekonomimiz de yerlerde sürünüyor..”
Haydi bakalım, Kıbrıs üzerinden, BM’de, AB’de, Amerika’da, NATO’da, aklınıza Batı’nın neyi geliyorsa hepsinde bana göstersinler, “Hukuk nerede?”
Kıbrıs’ın güney kesimi için gösterdikleri ilgi bir yana..
Türk kesimi için, adeta ambargo üzerine ambargo, sporundan havalimanına kadar, her şeyine engelleme..
Ve onlarda hukuk var, bizde ise hukuk yok!
Ne imiş, “Türkiye’deki hukuk” ile ilgili olarak, kendilerinde “hukuk”un h’sinin olmadığı devletlerin laf çakması için gerekçe ne imiş?
Üç tane maddeleri var..
Birisi Ali Veli.. Diğeri Veli Ali.. Üçüncüsü de, Ali ile Veli..
Daha somut yazalım..
Birincisi Osman Kavala.. İkincisi Selahattin Demirtaş.. Üçüncüsü de Can Atalay..
Eee.
Türkiye’de milyonlarca dava dosyası var. Milyonlarca ceza ve hukuk davasının yanısıra, milyonlarca da karara bağlanmış... O üç dosyada hukukdışı bir durum olmadığı karşı görüşümüzü saklı tutarak söyleyelim, gele gele üç tane dosya üzerinden mi, “Türkiye’de hukuk yok” genellemesi yapıyorsunuz.
Ve bir adım daha atalım..
Üç tekil kişi üzerinden, 85 milyonluk Türkiye’de hukuk olmadığını ileri süren hokkabazlar..
Kıbrıs üzerinden bize, dünyada hukuk olup olmadığı konusunda ne diyebilirler..
Haydi bakalım, “hukuk var” dedikleri AB, bize izah etsin..
Kıbrıs Rum kesimini AB’ye aldınız.. Kıbrıs Türk kesimi ne oldu?
Bu nasıl bir hukuk?
Bir coğrafyanın yarısında bulunan siyasi yapıyı, tüm coğrafyanın temsilcisi gibi gösterip, Avrupa Birliği’ne alıyorsunuz. Diğerini de yok sayıyorsunuz..
Bir kişinin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamak, sonuçta bir kişiye özel durum.. Haksız da olsa, 85 milyonda, bir ihlal denilebilir..
Ama dünya genelinde zaten BM nezdinde topu topu 200 kadar devlet var iken. Birkaç da henüz kabul görmemiş siyasi yapı var iken.. Bunlardan birisi olarak da Kıbrıs Türklerini mağdur edenlerde, hukuk olduğunu nasıl söyleyebiliyorsunuz?
Filistin’i de atlamayalım..
Filistin’i İsrail’e karşı savunmasız bırakanlar, böylece sadece Kıbrıs Türkleri ile Filistinliler üzerinden milyonlarca insana hukuk ihlali yapan batılılar, bizim muhafazakarlarımız tarafından dahi “Hukuk olan ülkeler” olarak kamuoyuna tanıtılıyorlar..
Ve devamında da, “Onlarda hukuk olduğu için ekonomileri iyi. Bizde hukuk olmadığı için, ekonomimiz kötü” çıkarımını yapabiliyorlar..
Diyemiyorlar ki, “Onlarda çakal düzeni var. Çakal düzeni olduğu için, Afrika’dan başlayın, Kıbrıs Türklerine, Filistinlilere kadar coğrafyanın her yerinden insanları sömürdükleri için ekonomileri (görüntüde) iyi.. Biz ise, hiçbir topluluğu, hiçbir insan grubunu sömürmediğimiz için, Osmanlı devleti döneminde bile, fethettiğimiz bölgelerde hiçbir emperyalist hedef gözetmediğimiz için, haksız kazanç peşinde koşmadığımız için, ekonomimiz gıdımı gıdımına..”
Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ercan Havalimanı ile ilgili törende şöyle konuştu:
“Kıbrıs Türkleri, Ercan Tavsiyeli Hava Sahası içinde Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü standartlarında hava trafik hizmeti sağlıyor. Havalimanında gelişmiş teknoloji ve Türk misafirperverliğiyle yerli ve yabancı yolculara hizmet sunulmaktadır. Bugün açılışını yaptığımız yeni terminalin ve pistin uluslararası uçuşlar için kullanılacağı günler uzak değildir.”
Kıbrıs’a gitmişliğim yok.. Yurtdışına çıkışım bile üç Mekke ziyareti ile sınırlı..
Ama Cumhurbaşkanı’nın “pistin uluslararası uçuşlar için kullanılacağı günler uzak değildir” ifadesi dikkatimi çekti. Kısa bir araştırma sonunda, Kıbrıs Türk bölgesine, direkt uluslararası uçuş yapılmadığını öğrendim. Uygulama çok katı değilmiş ama, kural deliniyormuş ama, sonuçta böylesine vicdansız, böylesine akıl dışı, böylesine hukukdışı bir kural da varmış..
Sonuçta böyle bir hukuk dışı dayatma, Sayın Erdoğan’ın da açıklamasına girdiğine göre, insanlık için rahatsız edici.
Haydi bakalım, Türkiye dışında her yerde hukuk olduğunu öne sürenler, bu durumu da bir izah etsinler..
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ercan Havalimanı’nın neyi eksik ki, uluslararası uçuşlar dolaylı yapılmak zorunda kalıyor.
Dert ne?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımamak.. Zorluk çıkarmak.. Mümkünse, legal bir yapı değilmiş gibi algı oluşturmak..
Hukuk ha!!.
Bunlarda hukuk ne arar..
Bunlar, öyle çakaldırlar ki, KKTC’nin, ihtilafları çözümsüz bırakmama yolunda jest olması için halka açık tutmadığı Maraş bölgesi üzerinden, şu Rum vatandaşının, bu Rum çocuğunun mülkiyet hakkı kısıtlandı diye, AİHM aracılığı ile Türkiye’yi mahkum ederler de..
Türkiye’deki İyi Partili milliyetçi geçinenler bile çıkıp, “Siz ne manyak işler yapıyorsunuz. Biz Maraş bölgesini kullanmıyoruz ki, taşınmaz sahibi de bizden tazminat isteyebilsin.. Kaldırın ambargolarınızı, tümü ile kullanalım Maraş’ı, o zaman tazminatı da öderiz.. Bedelini de veririz” demiyorlar..
Neyse ki geçtiğimiz yıl, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uluslararası çakallar düzenine rağmen, Maraş’ı halka açtığımızı söyledi de, 48 yıl boyunca sahip olmadan, tazminat ödediğimiz bu bölge için, bir adım atılmış oldu..
Ve dün, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bu izolasyon,ambargolar, kısıtlamalar ve özellikle seyahat özgürlüğü bakımından bize yapılan haksızlıklara artık son verilmesi gerekmektedir. Çünkü seyahat özgürlüğü en doğal insan hakkıdır” diyerek, uluslararası arenadaki çakallığı ifşa etti..
Haydi CHP’liler, CHP’ye vagon olma yarışına giren muhafazakar partiler..
Söyler misiniz, Ersin Tatar’ın sözleri hukuk adına ne anlama geliyor, neyi gösteriyor?