Futbolun 22. haftası, Gomis ve hakemler…
Süper ligde bir hafta daha geride kaldı. Haftaya lider giren Galatasaray, Kasımpaşa yenilgisiyle zirveyi, Trabzonspor deplasmanından galip ayrılan Başakşehir’e devretti. ‘Bir varmış, bir yokmuş…’ türünden devam eden şu fani hayat gibi, ligin zirvesi ve adayları da değişkenlik gösterebilmekte. Üzerinde durulması gereken ise, başarı ve başarısızlığıyla birlikte, futbolun içinde yer alan, dahası kalıcı olaylar…
SPORCU SAĞLIĞI VE GOMİS
‘Spor sağlık için mi, yoksa skor için mi?’ sorusunu cevabı, sürece nasıl baktığınıza bağlı. Sorudan ne anlaşıldığı kadar, muhataplarının beklentileri de önemli. Değişmeyen bir şık var ki, işte o tespit Gomis’in bayılma hadisesi. Kasımpaşa-Galatasaray arasında oynanan Süper Ligimizin 22. hafta karşılaşmasında, Fransız yıldız oyuncunun baygınlık geçirmesi, sonrasında oyunu tamamlama isteği. Söz konusu insan sağlığı ise, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir durum! Bugün oyuncu düştüğü yerden kalkamasaydı neyi konuşur olacaktık? Takım doktorunun açıklamalarına göre, Gomis’in bayılma hadisesi ilk değil. Fransa Milli takımı ve Marsilya günleri dahil, daha önce 3-4 defa tekrarlanmış olması. Kimse, son olacağı garantisini veremiyor ise…‘Sporcu sağlığı mı, kazandığı para mı, takımın başarısı mı?’ gibi, ardı ardına gelen sorular. Kazanımı ne olursa olsun tartışılmaması gereken husus, insan sağlığı. Aksini düşünenlere ‘tekrar’ sesleniyorum; ‘Gomis düştüğü yerden ayağa kalmasaydı, bugün neyi konuşur olacaktık?...’
ABDULLAH YILMAZ VE MHK
Spor gazeteciliği mesleğine katkı sağlaması açısından, bizler de bir dönem ‘çamur’ sahalarda hakemlik (Lisans No;12497) yaptık. Ta ki ‘yüzüğü’ parmağımıza takana kadar (1993-1998). Bir dönem dediğimiz sürecin üzerinden tam 20 yıl geçmiş. Değişen, koca bir ‘hiç’ dersek inanın abartmış olmayız. Bunun son örneği hafta sonuna yansıyan Abdullah Yılmaz’ın ‘itirafları’ sonrasında Merkez Hakem Komitesi (MHK) ve Türkiye Futbol Federasyonun (TFF) tutumu. ‘Sivri sineği öldürmek değil, sazlığı kurutma’ anlayışına sahip olmadığımız için, bizim için önem taşıyan, sonuçlar kadar sebeplerinin kaynağı. Bugün tartışmalara neden olan haberin kaynağı gazetelerin spotuna ‘Pazar günü oynanacak Afjet Afyonspor-Menemen Belediyespor maçı öncesi skandal. Karşılaşmayı yönetecek olan Abdullah Yılmaz, MHK başkanı Yusuf Namoğlu’nun kendisini tehdit etmesi üzerine hakemliği bıraktığını açıkladı.’ (Y.Şafak) şeklinde yansıdı. Sonrasında ‘MHK Başkanı Yusuf Namoğlu tarafından tehdit edildiği haberlerine tepki gösterdi...’ türünden haberler. Süreçte neler yaşandığı yazılı (hakemin notu) ve sözlü (tehdit içerikli telefon kayıtları –dinlenirse) ortadayken... Halen kim suçlu-suçsuz, haklı-haksız yaygarası koparmaya devam ettiğimiz sürece, yanlışın önüne geçme durumunda olamayız.
Bu durum, sonuca gitmekten çok, kamuoyunun kafasını karıştırıp, konu/gündem saptırmaktan başka bir işe yaramaz. Dahası, kişi yanlış yapmaması için, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’e göre ‘aynaya’ bakması, hakem ve camiasının ise kendine ‘kart’ göstermediği sürece, ‘doğruya’ ulaşmak mümkün değil, vesselam.
Sahi, “Cüneyt Çakır’ın dün akşam Chelsea-Bercelona maçını yönetmesi, haftaya damgasını vuran Abdullah Yılmaz sürecini ‘halının’ altına iter mi dersiniz?..”