• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Srebrenitsa katliamının faili o ‘alçak ülke’!

Yeniakit Publisher
2017-03-13 06:46:00 - 2017-03-13 01:03:50
Srebrenitsa katliamının faili o ‘alçak ülke’!

Kelime anlamı “Alçak ülke” olan Hollanda’nın BM bünyesindeki askerleri, 1995 yılında Bosnalı Müslümanları Sırp askerlerine vererek insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Srebrenitsa katliamına sebep olmuştu. 8 bin 372 kişinin öldürüldüğü katliamdan kurtulan Hasan Nuhanoviç, Hollandalıların ihanetini Akit’e anlattı!

MUHAMMET KUTLU / ANKARAHollanda’ya bağlı askerlerin, Bosnalı Müslümanları Sırp askerlerine vererek insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Srebrenitsa katliamına neden oldukları dünyaca bilinen bir gerçek. Tam 8 bin 372 kişinin katledildiği, BM ve Lahey’deki uluslararası mahkemenin soykırım olarak tanıdığı Srebrenitsa katliamını, en acı şekilde yaşayanlardan biri olan Bosnalı Hasan Nuhonoviç, Hollandalı askerlerin Müslüman mültecileri Sırplara nasıl teslim ederek katliama çanak tuttuğunu Akit’e anlattı. BM’ye bağlı Hollanda askerlerine sığınan 45 bin Müslüman mülteci, kampı kuşatan “Bosna Kasabı” Sırp General Ratko Mladiç’e bağlı birliklerce alınarak götürüldükleri ormanlık alanlarda, kapatıldıkları fabrikalarda katledildi. 8 bin 372 kişinin öldürüldüğü Srebrenitsa katliamı sırasında bölgenin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı BM komutanı Thom Karremans ve iki asker hakkında ise Hollanda mahkemesi soruşturmaya gerek olmadığına hükmetti.

AİLEMİN ÖLÜME GİDİŞİNİ UNUTAMIYORUM

Saraybosna’da makine mühendisliği eğitimi aldığını ve savaş başladığı sırada okulu yarıda bırakarak, Bosna’nın doğusunda bulunan Vlasenica kasabasında yaşayan ailesinin yanına döndüğünü anlatan Hasan Nuhanoviç, buranın Sırp askerlerince işgal edilmesi üzerine ailesiyle 1992 yılında Srebrenitsa’ya sığınmak zorunda kaldıklarını söyledi. Önce gönüllü olarak sonra da resmen BM’de tercüman olarak görev yapmaya başladığını belirten Nuhanoviç, bu görevini Srebrenitsa kuşatması sırasında ve Potoçari kampında sürdürdüğünü anlattı. Nuhanoviç, kampa sığınan sivil Boşnaklar arasında annesi, babası ve kardeşi Muhammed’in de bulunduğunu ve onların ölüme gidiş anını hiçbir zaman unutamadığını belirtti. 

HOLLANDALI ASKERLERİN İHANETİ

11 Temmuz 1995 tarihinde Mladiç komutasındaki Sırp birliklerinin Holllanda askeri gücünün hiçbir direnişiyle karşılaşmadan, silahlardan arındırılmış Srebrenitsa’ya girdiğini belirten Nuhanoviç, şunları anlattı: “Kampın kapısına kadar gelen Mladiç, kimseye bir kötülük yapılmayacağını açıkladı. Ancak daha sonra kampın sorumlusu Albay Karremans ile yaptığı toplantıda, kampın içindeki ve etrafındaki Boşnakların kendisine teslim edilmesini, aksi takdirde kampı bombalayacağını söyledi. Ben ise buna karşı gelerek, bu insanların teslim edilmesi halinde öldürüleceklerini kampın sorumlusu Karremans’a anlattım. Bizi teslim etmemesi için yalvardım...”

Nuhanoviç, olayın en acı yanı olarak kararı mültecilere açıklama görevinin kendisine verildiğini ifade ederek, “Sizi teslim edecekler deyince mültecilerden feryatlar yükseldi. Bu feryatları hayatımın hiçbir döneminde unutamadım” şeklinde konuştu. 

MÜLTECİLER YALVARIYORDU...

Kampın 13 Temmuzda boşaltılmaya başlandığını, mültecilerin Hollanda askerlerinin silah zoruyla, tek sıra haline getirilerek Sırp askerlerine teslim edildiğini anlatan Nuhanoviç, o gece yaşananları şöyle anlattı: “Bu insanlara hiçbir şey yapmayacağını söyleyen Sırplar, 11 Temmuz 1995 ile 17 Temmuz 1995 tarihleri arasında, kadınları ve çocukları ayırt ederek yaklaşık 8 binden fazla genç ve yetişkin erkeği katletti. Bütün bu olup bitenleri gören ve ölüme götürüldüklerini anlayan mülteciler çığlıklar atıyor ve Hollandalı askerlere yalvarıyordu. Kamp etrafında vahşi hayvanlar gibi boğazlanan insanların feryatları gece boyunca devam etti.” 

HOLLANDALILARIN UMURUNDA DEĞİLDİ

Tercüman olarak görev yaptığı sırada, Hollandalı askerlerin insanların öldürülüşüne aldırış etmediğine, yalan söylediklerine tanık olduğunu anlatan Hasan Nuhanoviç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi canlarını kurtarmak için çaba gösterdiler. Vicdansızlık, yaptıkları umurlarında değildi. Orada Müslümanların öldürülüşü belki umurlarında olmayabilirdi, ancak kendi ülkelerinin itibarını düşünüp o masum insanları kurtarmalıydılar. Bu bölgede Fransızlar veya İngilizler olsaydı, durum böyle olmazdı. Onların da Boşnakları çok sevdiklerinden bu sözü söylemiyorum. En azından onlar kendi ülkelerinin itibarını kurtarmak için bizim insanımızı canilerin eline teslim etmezdi.”

KATLİAMI İNKÂR ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Hollandalı STK’ların kendisiyle bölgede görev yapan Hollandalı askerleri görüştürmek istediğini de ifade eden Nuhanoviç, “Askerler, şimdi kalkmış olayı inkâr etmeye çalışıyor. Yalan söylüyorlar. Onlar o masum insanları Çetniklere kendi elleriyle teslim ettiler. Bu insanlarla nasıl görüşebilirim” ifadelerini kullandı. Saraybosna’da yaşayan Nuhanoviç, yaşadığı olayları ve elindeki belgeleri bir araya getirerek, 2007 yılında “Birleşmiş Milletler Bayrağı Altında/Uluslararası Toplum ve Srebrenitsa Katliamı” adıyla bir kitap kaleme aldı. Nuhanoviç, Boşnakça ve İngilizce yayımlanan kitabının Türkçe olarak da basılmasını çok arzu ettiğini söyledi.

TERÖRİZMİN BEŞİĞİ HOLLANDA!

FARUK ARSLAN / İSTANBULDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni vermeyen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın da Türkiye Büyükelçiliği’ne gitmesine polis barikatıyla engel olan faşist Hollanda, kanlı terör örgütlerine kucak açmaktan ise geri durmuyor. PYD/PKK ve FETÖ’ye açık destek veren Hollanda’nın DEAŞ saflarında da bir çok teröristi bulunuyor.

PYD’NİN PALAZLANDIĞI ÜLKE

Türk yetkililere yönelik haydutça tutum sergileyen Hollanda, PYD/PKK’ya mensup teröristlerin ülkede rahatça hayatlarını sürdürmelerine ve rahatça propaganda yapmalarına imkan sağlıyor. Teröre çanak tutan Hollanda’da, 6 Eylül 2016’da Suriye PKK’sı PYD’nin ofis açmasına izin verildi. Terör örgütü PYD, 6 Eylül’den bu yana Hollanda’nın Lahey kentinde resmi olarak faaliyet yürütüyor. Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK saflarında terör faaliyeti yürüten 100’ü aşkın Hollanda vatandaşı bulunuyor.

DEAŞ’IN CAN SUYU

Hollanda, bir diğer terör örgütü DEAŞ’ın da önünü açıyor. Hollanda üzerinden örgüte katılmak için Suriye ve Irak’a giden Hollandalılar hiçbir müdahele ile karşılaşmıyor. DEAŞ saflarında savaşan Hollandalılar sık sık gündeme geliyor. 3 Mart 2016’da DEAŞ, çıkan anlaşmazlık sonucu bünyesinde bulunan 8 Hollandalı’yı infaz ettiğini duyurdu. DEAŞ’ın Hollanda uyruklu sözde emiri Ties Bill Monte ise Musul’un Mühendisin Mahallesi’nde yaşanan çatışma sonucunda öldürüldü. Hollanda’da yetişerek DEAŞ’a katılan çok sayıda terörist hâlâ Ortadoğu’yu kana buluyor.

FETÖ’YE PARA VE MİLİTAN

Hollanda, Fetullahçı terörün de hamiliğini yapıyor. Firari Zekeriya Öz, Hollanda’da elini kolunu sallayarak yaşıyor. FETÖ’cüler, Hollanda’da siyaset dahi yapıyor. Örgüt üyesi Turan Yazır, Hristiyan Demokratlar Partisi’nden (CDA) Rotterdam Merkez Belediye Meclis Üyeliği yapıyor. FETÖ’cü Alaattin Erdal ise CDA’dan Avrupa Parlamentosu (AP) 2014 seçimlerinde aday gösterildi ancak kazanamadı. 

Zaman Gazetesi Hollanda Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Cerit ise, İşçi Partisi’nden aday yapıldı ancak seçilemedi. FETÖ’cü Muzaffer Çetin de CDA’da siyaset yapan isimler arasında. FETÖ Hollanda’da eğitim kisvesi altında da etkin durumda. Örgütün ülkede 2 lise, 7 ilkokul ve 1 dersanesi bulunuyor. Finans ve iş dünyasına yer verilen Fetullahçı teröristler, Hollanda Genç İş Adamları Federasyonu (HOGİAF) Den Haag İş Adamları Derneği (DİAD), Utrecht Genç İş Adamları Derneği (UGİAD) başta olmak üzere 9 STK’da söz sahibi. Değişik kentlerde faaliyet gösteren bu derneklerle FETÖ, ülkenin tamamında yasal kılıf altında çalışıyor, finans kaynağı sağlıyor. Zaman Vandaag ve Zaman Hollanda gazeteleriyle basın sektöründe de yer alan terör örgütü, Time to Help isimli yardım kuruluşu ile milyonlarca dolar parayı iç ediyor.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23