Kalktığımı fark edemedim ki kendimi izleye bileyim..

İnsan gitmezse unutulur..

Gitme aralarına meczup seni de üzerler..

Ne güzel yazılar yazıyorsun, özledim seni(bir meczup)

Bak ama dokunma, dokun ama tatma,tat ama yutma, yap ama etme.. İşte bu Yatay Zeka! Meczuplarımızı da elimizden alıyor, meczup taklidi de yapıyor.. Sen kanguru gibi iki elini yumruk yapıp sekerken, o ne yapıyor? Hastalıklı kahrolası kıçıyla gülerek yan gelip yatıyor. Kandırılmak isteyenler gerçeğe en yakın olanlardır diyerek mukallit meczuplar üretiyor, hakiki meczuplarımızı elimizden alıyor. Sözcükler hiç bir devirde bu kadar yanlış anlaşılmalara sebep olmamıştı..

Bak ama dokunma, dökün ama tatma,tat ama yutma, yap ama etme.. İşte bu Yatay Zeka! Meczuplarımızı da elimizden alıyor, meczup taklidi de yapıyor.. Sen kanguru gibi iki elini yumruk yapıp sekerken, o ne yapıyor? Hastalıklı kahrolası kıçıyla gülerek yan gelip yatıyor. Kandırılmak isteyenler gerçeğe en yakın olanlardır diyerek mukallit meczuplar üretiyor, hakiki meczuplarımızı elimizden alıyor. Sözcükler hiç bir devirde bu kadar yanlış anlaşılmalara sebep olmamıştı..

amakı hayal.den esintiler olmuş... devam...

Üç yıl önce Zenci Musa yolunda Üsküdar’da sabah yürüyüşü yapıyordum. İçimden tefekkür ediyordum. Bir yandan da cennetle ilgili birşey düşünüyordum. Aşağıya doğru Miskinler Tekkesi’nin orada bir meczup beni durdurdu ve cennetle ilgili bir cümle kurdu. Cennetin yolu taşlıdır ama yüzü sıcaktır dedi. O an içimi gördüğünü düşündüm. İrkildim. Ertesi gün aynı yolu tekrar çıkarken içimden af buyurun tesettürüme çokta uygun olmayan giyim tarzı ile dışarı çıkmıştım içim rahat değildi. Şimdilik böyle olsun bir daha böyle çıkmam gibi kendimi teskin etmeye çalışıyordum. O an bir meczup bana baktı ve cehennem ayetleri ve ceza ile ilgili bir kaç birşey söyledi. Ben o an emin oldum. Onlar bu dünyayı bizden daha iyi anlayan kalp gözü açık insanlar. Ve bu kadar çok insanın kalbine tanık olmaları korkunç bir farkındalık hali dedim. Hepimizi görüyorlar. Ve onları meczup yapan asıl bu sanki.

Edebiyatın doruklarında bir şiir okudum bu bir düzyazı değil hayır kimse aksini iddia edemez ama akit nasıl yazılır nasıl yayınlanır bilmiyorum ki? Bir dostum attı bu yazıyı bana sayın yazar seni yakından da tanımak isteriz

Iskalamakla kalmayıp,Peşine düşerseniz. Hep Ana cadde’de kalırsınız. Bir ömür boy’u yüzünüzde tebessümle. Tebrikler çok iyiydi.

12 burcun dönerken çıkardığı eşsiz senfoniyi kimler dinledi...bilet ücreti soğukta aç çıplak yatmak...

güneşin battığı yeri takip et...oradayım olabildiğimce yalnızlığımla...orada hep aşıklar çocuklar ve deliler.ordayız bütün dünyayı on kuruşa satın alıp beş kuruşa geri verenler...