Geçmişe baktığımızda elbette cıvıl cıvıl di ama 6 şubat deperimi sonrası malesef Allah tarafından uyarı verildi umarım en kısa zamanda eskiye döneriz. Rabbim bir daha böyle afetler yasatmasin. Eminim ki yine camilerimiz en kısa zamanda aktif hale gelecektir. Şimdiden ramazanı şerifimiz mübarek olsun.selamlar

Bu gazete de şimdiye kadar okuduğum ve sonuna kadar destelklediğim bir konuyu yaazmışsınız.ALLAH sizden razı olsun.Bir noktaya değinmek isterim.Maalesef din adamlarının artık ikna edici özelllikleri yok söyledikleri ile yaptıkları tezat oluşturuyor.Allah 'a emanet olun.

Sn Şanlıdağ, yazdıklarınıza katılmamak mümkün değil. Ramazan Ayı yaklaştı. Camiler dolup taşmayacak. Az sayıdaki cemaate cami görevlileri ses cihazları ile Kur'an okuyacak. Kadıköy Merdivenköy camiindeki ses cihazının az cemaat nedeniyle kullanılmamasını Kadıköy Müftülüğnden talebetmiştim. Aldığım cevap çok gülünçtü. Adeta ses cihazıyla ibadet farzmış gibi anlaşılıyor. Tamamı 100 kişilik mahalle camiine gelen müslüman sayısı takriben 20 kişi. Sabah, Akşam ve Yatsı namazlarında açıktan okunduğu için kulaklarımıza pamuk tıkıyoruz. Ramazan çıkıncaya kadar bu rahatsızlık sürecek. Ankara'da Çankaya'daki Hüdaverdi Camide de aynı. Ramazan boyu daha fazla, görevliler huzurlu ibadete mani olacak.

okudukça yazarın çabasının Akp ve Akit yanlılarında karşılığı olmadığını anladım. Fakat yazar haklı. Bugün kendi şahsi menfaati için İslam'ı kullananlar, gençleri İslam'dan soğutan en büyük etken. Ayıbın üstü örtülüyor, hırsız ama bizden diye göz yumuluyor. Sonra da önü kesilmiş, servetten pay alamayacak, mülakatla soru çalmayla hakkı yenmiş gençliğin dinden soğumasına şaşırıyoruz.

Her dönemde ulema müminlerden gayrı munkirler, münafıklar, müşrikler, müfsidler cühela vardı. Çağımızda işin içine klavyede girince malumatfuruşluk ve klavye ulemalığı gözebatar oldu. Ha birde "indirilen din-uydurulan din" tekerlemesini piyasaya sürenler oldu. Buna da alışmak lazım... Dinin koruyucusu dini gönderen Allah cc. bizleri hakkı hak, batılı batıl olarak bilen kullar olmayı herdaim nasip etsin.

Harıka bir yazı olmuş aynen katılıyorum...Herkes her şeyi biliyor fetvalar o biçim ama iş icraate gelince.....Yani sevgililer günü kandillerden daha çok kutlanır daha çok önem verilir oldu..Ben eski günleri çok arayanlardan.. Nenem yere pirinç düşürmenin çok günah oldugunu söylerdi çok korkardım..Aslında dinimiz çok incelikleri dolu ve çok güzel kuralları olan bir din ama ne yazıktır ki. Her kafadan bir ses çıkar oldu gençlerde neye inanacagınını şaşırdı

Ne ara bu hale geldik dediniz ? basit cevap 1839 Gülhane Hatt-ı Humayun ilani baz alirsak 186 senedir ektiklerimiz hasat ediyoruz, Ha bu arada RAKI 140 tl. olacakmis, ne muazzam bir haber degilmi ? sahte ickiden olenlerin sayisini uzun senlerdir unuttum, eh eskiler oyle derdi - ucuz etin yahnisi yavan olur- diye, haa yeni hasatlar icin ekmeye devam, bakalim deniz ne zaman kuruyacak, sonrasi kolay mevzuatlari ve birbirmiz suclar topu birbirmize atariz,

Doğru tespitleriniz var. Ancak yanlış çıkarımlarınızda var. Müslüman eksik iman ve ibadet ile malul. Doğru. Ancak sevgililer günü ile Mübarek günlerde yapılan kutlamaları eşleştirme çabalarınız çok yanlış. Bu konularda çok düşünüp az yazalım ki, sap ile samanı birbirine karıştırmamış olalım.

Üstat biraz seleflice yaklaşım olmamış mı

Gerçekler her zaman acıdır ve ilk duyanları ürkütür bu makalede de bazı şeyler tabloları yıkma adına kabul edilebilir

Yazı güzel olmuş ama klasik Müslümanların ürkütücü konular var

Selamlar. Abdullah Şanlıdağ. İslam'da Miraç Gecesi ve Kadir Gecesi gibi mübarek gecelere işaret edilmekte dir. Bu gibi gecelerde, bayramlarda ve cuma günleri çocukları camilere götürülüp, Şenlik havası içerisinde camilerle buluşturmak, tanıştırmak ve sevdirmek size önemli değil mi? Gençlerin camilere gitmediğini bahsediyorsunuz bunun altında yatan sebepler; Yukarıda saydığım sebepler bir de sosyal medya kanalizasyonu. Ailelerin yetersizliği, Milli Eğitim ve Diyanet'in azimsizliği gençleri bu hale getirdi.

Madem kandil geceleri camiler d0luyor ne büyük. nimet . KAn dile saldiracagina.....

Bu anlamda ekran fenomenlerinin, İslam’da şu yok bu yok diyen, sürekli ahkâm kesen, fakat kendi özel hayatında dinin hiçbir ilkelerine uymayan ve yaşamayan ilahiyatçı veya entelektüellerin benim nezdimde zerre kadar değerleri yok. BENDE DE AL O KADAR

Abdullah bey makalenizdeki bazı fikirlere katılmıyorum . Mesela islamda Kandil yok demek doğru değil . Bir kere Kandil kelimesi Osmanlı’dan gelen bir şey o zamanlar mübarek günlerde kandiller yandığı için bu isim verilmiş , ikincisi islamda mübarek geceler var mesela Kadir gecesi bu kur anı Kerim’de açıkça var iki , miraç gecesi bu da mübarek gün , Berat gecesi hadisi şeriflerde övülmüş bir gece . Bu gecelerde dua etmek çokça namaz kılmak oruç tutmak peygamberimizin ( sav) hadislerinde teşvik edilmiştir . Şimdi gelelim asıl mesele bunda haklısınız namaz kılmayan oruç tutmayanın bu gecelerde bir fayda olmaz . Sabaha kadar namaz kılsan iki rekat sabah namazının farzını kılmasan yine Allah korusun boşa gider . Camilere sadece cumada ve mübarek gecelerde gitmek de olmaz vakit namazları da mümkün olduğu kadar camide kılınmalı , 27 derece fark var . İşin özü dinimizin esasını unutmadan haramlara kul hakkına girmeden Rabbimlze bu mübarek gecelerde daha çok ibadet etmemiz dua etmemizin ne sakıncası olabilir . Takva ehli niye olmayalım ki bunlar büyük fırsatlar Hayat kısa değerlendirmemiz gerekir . Ehli sünnet dışı Kandil yok geceler yok diyenlere itibar edilmemeli . Abdullah bey siz bunlardan değilsiniz öyle inanıyorum lütfen bir dahaki yazınızda bu hususları düzeltirseniz memnun kalırız .

Sayın yazar benim gibi köylüsünüz.Kaş yapayım derken göz çıkartacaksınız.Gazete'de bu konuların ehli olan yazarlar var,sorun ögrenin,insanların içine şüphe düşermeyin,en iyi'si hocalara yani bilene sorun,yoksa gelir benim gibi Molla kasım sizi sorgular.....

K islâm da Müslüman da yerli yerinde duruyor.

Osmanli egitim sistemi yeniden gelmelidir.Kucuk yastan cocuklar islami egitim ve terbiye ile yetistirilmelidir.Genclere Imam Gazalinin ,Islam alimlerinin kitaplari okutulmalidir.Bu gunku egitim sistemi malum inancsuz gencler yetistiriyor.

Akit 1996 yılından beri takip ediyorum Çok sevdiğimiz ve tasvip ettiğimiz bir gazete Abdullah Şanlıdağ da uzun süredir okuyorum bu yazısı gerçekten mükemmel olmuş

Türkiye'de islami hareketler samimi ve ihlaslıydılar... değişim ve dönüşüme vardılar ..

Siyasi yazılarının yanında böyle sosyal olaylara değinen yazılara da arada bir değinen İnşallah şahsen ben çok istifade ettim

Abdullah Bey çok güzel tespitler yapmışsınız ellerinize yüreğinize sağlık

işin gücün kalmadı da.

Ne hale gelindigimize bir örnek: İşçiler ücret artışı için mücadele ediyor. Bir işçi konuşuyor. Patron işçilere sen bir yevmiyelik adamsın ne konuşuyorsun çıkın dışarı ye Bagırıyor. İşçi biz çalıştık para kazandınız hskkımızı verin deyince, işadamı; bana bu serveti Allah verdi. Siz kimsiniz diyor. Vali grevi yasaklıyor. İşçiler gözaltına alınıyor. Bu durum bana ;ateşe verilmiş odun dağını ve mancılıkta bir mazlum ve ansızın bir sinegin kibri ateşe attığı sahneyi hatırlattı. "İşçilere bir yevmiyelik adamsınız" diye bağıran kibir kim dersiniz. AK Partili bir vekil kardeşi iş insanı. Bu sahne ,kimsesizlerin kimi olmak için yola çıkanların geldiği yeri ve hallerini ortaya koyuyor. Yer sofrasından sedef işlemeli masalara , lüks ve şatafatlı hayatın şımarıklıgının kibri gelinen hal. İşçinin anlının teri kurumadan hakkını verme kültüründen Nemrutluğa erişildiğinin fotoğrafı. Yezid de müslümanlara beni başınıza halife ve kral ,Allah yaptı demişti. İş adamının servetimi Allah verdi tavrı onu hatırlattı. Haksızlıkları yetmiyor bir de Allah'a iftira atıyorlar. Evet her şey Allah'tan ama kulun, kulunun kabahatinin, sömürücülüğünün suçu haşa Allah olabilir mi? Katil öldürdüğü insanı, bana Allah öldüttü diyebilir mi? Benzeri örnek yığınla. Adaletsizlik, kayırmacılık, yoksul ve mazluma sırt dönme, varsıldan yana olma gelinen yer. Evet ne ara bu kadar hadsiz, gaddar hatta zalim olundu?

Kandiller kutlansın falan şu kandilde yüz rekât her rekatta on ihlas yirmi bilmem ne süresini oku, şu kandilde şu dua yı yapan 8o yıllık namaz borcu ödeniyor gibi yaklaşım yanlış. İnsanlar yatıp yatıp kandillerde bir gece uyumayıp ahirette rahat etmek için fırsat kolluyor oldu. Diyanet dersen en fanatik laisizm yanlısı kurum. eğilip bükmeden fetva veren alimleri afaroz etmekle meşgul.

Müslümanların sessiz, pasif, çekingen, korkak, ezik, içe kapanık, öz güvensiz yani asosyal olmasını sevmez. Peygamberimiz sporu = hareketi tavsiye etmiş ve Atıcılık, yüzme, yürüme ve ata binmeyi o zaman için en önemli güç olarak önermiştir. Bunlar bu gün için; Atıcılık=Hedefi vurma, Ata binmek,uçak=hava , Yürüme=kara, Yüzme=gemi, amfibik Kv. gibi tavsiyelerdir. KURAN; (özetle, düşmanlarınıza karşı)’’ iyi beslenmiş kuvvetli atlar hazırlayın’’ diye emrediyor. Peygamberimiz; ALLAH BİR TEK OKLA ŞU ÜÇ KİŞİYİ CENNETİNE KOYAR 1-Hayr murad ederek ok imal edeni 2-Onu hedefe atanı 3-İmal edilen oku atana ulaştıranı (aracıyı). Kendimiz için güzel dualar edip yan gelip yatıyoruz. Daha yeni yeni Milli Savunmada güçlü atılımlar, inançta hareketler var ama geleceği vatan Millet için iyi hazırlamak ve acele etmek lazım.1071'in Müslümanları gibi!

Selamlar. Bu hâle gelmemizin ne arası yok. Eğitim sistemi, çalışma sistemi, sahte hocalar , aile yapısını bozan her türlü melanet başlıca sebepler.

BU KONUYLA İLGİLİ DAHA ÖNCE DE BENZER YORUMLAR DUYMUŞTUM, VALLA YAZAR DOĞRU SÖYLÜYOR DİNİ PERDELEYEN HER BİDATTEN UZAK DURULMALIDIR

teşekkürler şanlıdağ, dilinize, yüreğinize sağlık

İLK DEFA KANDİL VE MEVLİD HAKKINDA BÖYLE BİR YAZI OKUDUM,HEP DERDİM Kİ MEVLİT YERİNE KURAN OKUNSA, FAKİRLERE YARDIM EDİLSE.DEMEKKİ DOĞRUYMUŞ

HRİSTİYANLIK VE YAHUDİLİK ÇÖKTÜ, İNSANLAR KENDİ ELLERİYLE TAHRİF ETTİLER. KURANI KERİMİ KALDIRRAMAYAN EMPERYALİST KAFİRLER MÜSLÜMNLARI DEĞİŞİTİRP DÖNÜŞTÜRDÜ..YANİ KENDİLERİNE BENZETTİLER

Bu konularda Diyanet İşleri Başkanlığı neden sessiz kalır

Sayın yazarım yazısını baştan sona 2 defa iyi anlamak için okudum haklı olduğu yerler çok ancak kandiller konusunu biraz kafam karıştı

Dilinize yüreğinize sağlık üstat tebrik ediyorum derdimize derman oldunuz gerçekten de çocuklarımıza dair söz geçiremez olduk Allah sonumuzu hayr etsin

ES selam üstadım Ağzına yüreğine kalemine sağlık Ne yazık ki islamı bu ülkede hafife alan bir zihniyet ki bunların başında CHP zihniyeti geliyor, adam tv'de her gün namaz ve din ile fetva veriyor gençlik kolay olanı seçiyor, aile eğitimde yetersiz sokak röportajları evlere şenlik, dinayet bu konuda elini taşın altına atmıyor devlet yönetenler ise eskiden olduğu gibi tarikatlara teslim ne yazık ki gerçek Müslüman olmayı öğretemiyor karşısında bu konuda hep CHP çıkıyor 30 yıl içinde dini kaldıracağını 70 sene önce bunu söyleyen zihniyet yönetti bu ülkeyi onun için canhıraç İslam dinini anlatmalı oy uğruna tarikatlara teslim olmamalı velhasılı kelam İslama sonradan girmiş kolay affedilir ibadet diye mevlüt dini geceler gibi yıl boyu günahtan geri durmayan zihniyet bir gece de affedilecek diye kolay bir ibadeti seçiyor maalesef 40 rekat cuma, teravih gibi ibadetleri alıp farzları erteliyor ortaya da yaşını almış kişiler sabunluklar camiye gidiyor gençler ise zaten dinden islamdan haberi yok bunun için ayrı bir bakanlık hizmet vermeli diye düşünüyorum

Kandil dediğiniz şey Kuran'da geçmez. Özel ibadeti de yoktur. Sadece Kadir gecesi vardır. Bin aydan hayırlıdır. Gerisi, kandiller filan sonradan uydurmadır. Açın Kuran okuyun. Dinimizi hacıdan, hocadan, uydurma hadislerden öğrenmeyin. Kaynak Kuran'dır. 

ALLAH RAZI OLSUN DOYURUCU BİR YAZI OLMUŞ...BENCE HERKES OKUMALI

Dini ritüellerin zamanla geleneksel hale gelerek asıl kaynağından uzaklaşması, gerçekten düşündürücü. Diyanet’in bu konuda net bir tavır sergilememesi de eleştirilmeli. Ancak halkın inançlarını ve alışkanlıklarını bir anda değiştirmek mümkün mü? Sevgililer Günü’nün kapitalist bir araç haline gelmesi de doğru, ama insanlar özel günlerde birbirine değer göstermeye ihtiyaç duyuyor. Burada mesele, modern dünyanın sunduklarını nasıl anlamlandırdığımız olabilir mi?

Yurdunu, vatanını milletini bayrağını seven bir millet yenşden küllerinden doğmalı

Kendi süfli emellerimizin peşinden koştuk, dinin emirlerini terk ettk. Evet, bence asıl sebep bu olmalı

kadim islam inancı ve kültürü bırakılır, batıya öykünülürse olacağı bu. Artık hiç kimse müslümanlara bakarak İslamı seçmiyor, çünkü biz İslamdan uzaklaştık

bugünler daha iyi günlerimiz, yağmur yağmaz oldu, bereket kalktı, saygı kalktı

Birde Müslüman ülkemizde,üç milyon kadının ne cüretle süresiz nafakayı devlet eliyle alıp, helalmiş gibi davranışını anlayamıyorum.

Allah, insanlara elçi göndermiş, elçi emir ve yasakları bildirmiş, insanoğlu ise kafasına göre yaşadığı için bela ve musibet başından eksik olmuyor

yüreğinize sağlık, çok güzel tespitler. inşallah düzleri de kendimize geliriz

Selamün Aleyküm; Hayırlı sabahlar, Rabbim namazlarımızı ve dualarımızı kabul eyle; Her türlü âfâttan emin eyle; Filistinli kardeşlerimize yardım eyle, zaferler ihsan eyle, görünmeyen ordularınla tahkim eyle; Siyonistleri ve destekçilerini Kahhar ismi şerifinle kahretmeye, bizleri me’mur eyle; Suriye halkına İslamî devlet nasip eyle Allah’ım. Amin… ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎

Müslümanlar iktidardayken bundan daha samimiydiler iktidar olmak bazı kazanımlarımızı beraberinde getirdi ama birçok şeyimizi de kaybettik düzelmez isek işimiz zor

Hasan el-neddi'nin çok güzel bir kitabı vardı işte o yazar sizin bu bahsettiğiniz meseleleri çok güzel izah etmişti Allah ondan razı olsun Biz o gündür bugündür sırtımızı doğrultamıyoruz

Müslümanların gerilemesi ile İslam dünyası çok şey kaybetti bundan sonra da kaybetmeye mahkum

Yüreğine sağlık güzel konulara değinmişsin inançsızlık büyük boyutta Allah yardımcımız olsun

Müslüman görünümlü insanlar...Bu haliyle daha çok sille yerler. Şeriatın emirleri unutuldu

Sn.yazar güzel bir konuya temas etmişsiniz,lakin günümüzde en karlı ticaret din alıp satmak.

Çok yazık ya, guvendigimiz dağlara kar yagdi

Müslüman ülkeler arasında birlik beraberlik yok,dayanışma bitmiş. İsrail Gazze'yi bitiriyor sesim Z cikmiyor

Evlat ana babayı tanımaz oldu küçükler büyüklere saygı göstermiyor İslam'ın gelenekleri yavaş yavaş unutuluyor tamamen Batı tarzı bir hayat yaşanıyor tabii ki olacağı buydu

Yolumuz yol değil kardeş İslam alemine bir baksana hepsi bir parça

1967 SINIRLARINI KORUYACAK, “FİLİSTİN (GAZZE-KUDÜS) KOALİSYON BARIŞ GÜCÜ” GELİYOR ! Türkiye’nin Öncülüğünde ve Liderliğinde kurulacak olan barış gücü Türkiye-Pakistan-Endonezya-Malezya-Mısır-Cezayir-Azerbaycan-Macaristan-İspanya-Güney Afrika vb en az 10-15 Ülkeden Oluşacak ve Mevcut Filistin Yönetiminin daveti üzerine 1967 Sınırlarını korumak amaçlı konuşlanacak İnşallah. Dua edelim ve Bu günden itibaren tüm Filistin-Gazze-Kudüs-Mescid-i Aksa dostları stk’lar olarak sürecin takipçisi ve destekçisi olacağız Allahın İzniyle.

Bir Fetva ve İslam Ümmetine Acil Çağrı Ümmetin önde gelen 100 âlimi, Umman Sultanlığı Müftüsü’nün Gazze’deki gelişmelere ilişkin yönlendirmesinin ardından beklenmedik bir fetva yayımladı. Bu âlimler arasında Şeyh Muhammed el-Hasan ed-Dedvü ve Gazze’deki Filistin Âlimler Birliği Başkanı Dr. Mervan Ebu Ras da bulunuyor. “Aksa ve Gazze Çağrısı” başlığıyla yayımlanan bu küresel çağrı son derece önemlidir. Kavramlarının iyi anlaşılması gerekmektedir ve bu çağrı, savaşın ve ümmete yönelik saldırının büyüklüğüne uygun, sert ve kararlı bir metindir. Anlam ve yapı açısından güçlüdür. Allah bizden ve onlardan kabul buyursun, ümmete basiret ve feraset ihsan eylesin. Çağrının Tam Metni: Bismillâhirrahmânirrahîm Aksa ve Gazze Çağrısı Yüce Allah buyuruyor: “İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti, biz onu kitapta insanlara açıkladıktan sonra gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lanet eder hem de lanet edebilecek olanlar lanet eder.” (Bakara – 159) Bu ilahi emre istinaden, şer‘î sorumluluğu yerine getirmek, hakkı haykırmak ve sözle cihat etmek amacıyla ümmetin âlimleri, seçkinleri, kurumları, önde gelen şahsiyetleri ve geniş halk kitleleri, aşağıdaki şer‘î esasları teyit etmektedir: 1. Mukaddes bir cihat olarak direnişin desteklenmesi: Mescid-i Aksa’ya ve tüm Filistin halkına yönelik saldırıyı püskürtmek amacıyla yürütülen direniş, İslam’ın en yüce zirvesi olan mukaddes bir cihattır. 2. Direnişe bağlılık ve ona destek: Kahraman Filistin direnişi bizim bir parçamızdır, biz de onların bir parçasıyız. Onları destekleyeni destekler, onlara düşmanlık edene düşmanlık ederiz. Yahudi ve Hristiyanları dost edinip onlara Müslümanlara karşı yardım eden herkes İslam’dan dönmüş olur. 3. Filistin toprakları vakıftır, satılamaz ve devredilemez: Mescid-i Aksa’yı özgürleştirmek ve ona sahip çıkmak, İslam’ın akidesinden ve Allah’ın şeriatından bir hükümdür. Filistin’in tamamı kıyamete kadar İslamî vakıftır. Ümmetin ittifakı, Filistin’in herhangi bir parçasının kâfire satılmasının veya devredilmesinin haram olduğu yönündedir. 4. Gazze’ye destekten kaçınmak savaştan kaçmak gibidir: Bu ülkede yaşayan herkesin Gazze’ye yardım etmesi farz-ı ayndır. Kim bundan yüz çevirirse savaştan kaçmış olur ve savaş meydanını terk edenin vebali, sebep olduğu zarar ve tehlike ölçüsünde büyür. 5. İşgalcilerle mücadele etmek farzdır: Yahudilerin Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Filistin’e yönelik saldırıları, Müslümanları savunma cihadına mecbur kılmaktadır. Çünkü düşman, din, namus, toprak, can, ruh ve mala saldırmıştır ki, bunlardan biri bile Müslümanların seferber olup cihada çıkması için yeterlidir. 6. Sınırları ve geçişleri kapatmak Allah’a ve Resulü’ne ihanettir: Sınır komşusu olan ülkeler, genel seferberlik için geçişleri açmalı, mücahitlerin girişine ve muhtaçlara yardıma izin vermelidir. Özellikle Refah Sınır Kapısı, hayat damarıdır ve hiçbir şekilde kapatılmamalıdır. Onu kapatan, Allah’a, Resulü’ne ve müminlere ihanet etmiş olur. Gazze halkından biri tıbbi müdahale edilmediği için hayatını kaybederse, sınırı kapatan kişi onun ölümüne sebep olmuş sayılır. 7. Savaşın dünya geneline yayılma ihtimali: Düşman saldırılarını derhal durdurmazsa, bu saldırganlık devam ettikçe, olayların patlak vermesine ve savaşın geniş bir alana yayılmasına yol açabilir. 8. İşgalci ile sivil aynı kişi olamaz: Filistin topraklarını gasp eden, işgal eden ve zalim oluşuma bağlı olan herkes saldırgan bir savaşçıdır ve masum bir sivil sayılmaz; cinsiyeti ve kimliği ne olursa olsun. 9. Genel seferberlik farzdır: Müslümanlar, ellerinden gelen tüm imkânlarla düşmana karşı koymalı, büyükelçilikler ve düşmanı destekleyen ülkelerin temsilcilikleri önünde protestolar düzenlemelidir. 10. Düşman destekçilerini boykot etmek farzdır: İşgalci rejimin ve onu destekleyen şirket, fabrika ve devletlerin ürünlerini satın almak ve onlarla ticaret yapmak haramdır. Bu, ekonomik cihadın bir şeklidir. 11. İşgalciyle yapılan barış ve normalleşme anlaşmaları geçersizdir: Gazze’ye yapılan bu saldırıdan önce işgal rejimiyle yapılan tüm barış ve normalleşme anlaşmaları, uluslararası anlaşmalar da dâhil olmak üzere, şer‘an geçersizdir. Zira sahih hadislerde Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Müslümanların zimmeti birdir; en basitleri bile bu zimmete dâhildir…” Allah bunu hepimizin amel defterine hayırlı bir amel olarak yazsın ve ümmete faydalı kılsın. Kardeşlerinize yardım edin!

Hamas Yetkilisi Usame Hamdan: (Trump’ın Gazze açıklamaları hakkında) İsrail’in yerine kim geçmek isterse, ona İsrail gibi davranırız. Açıkça söylüyorum, İsrail adına hareket eden herkes, bunun bedelini ödemeye hazır olmalı.

Kapitalizm kurallarına göre dünya dönüyor. Bu gidişe dur diyebilmek için o çok çalışmak gerekir.

Diriliş her zaman sancılı olmuştur

Mülk ve hakimiyet allah'ındır insanlar taguta taptı tapalı bu işler böyle hale geldi zalimler için yaşasın cehennem Allah muhafaza aile yapısı da çökerse her şeyi kaybederiz

AKP iktidarının ilk 12 yılının Candan kutluyorum ama sonra ..

Bunu Müslüman siyasetçilere sormak lazım geldiklerinde çok iyiler sonra makamı mevki mi parayı görünce yüz derece değiştiler

Azizuddin Duweydar: ASIL TEHLİKE Tump'ın SAÇMALIKLARLA DOLU PROJESİ DEĞİL... Asıl tehlike, Mısır rejiminin hazırladığı ve yaklaşan zirvede Arap dünyası tarafından benimsenerek dayatılacak olan plandır. Bu plan, Filistin meselesini ve Arap ulusal güvenliğini, Trump’ın “korkuluk misali sahte tehditlerinin” oluşturduğu tehlikelerden kurtarmak için zorunlu bir çözüm olarak sunulacaktır. Planın asıl amacı da budur. Bunu yazıyorum ve lütfen ilerleyen zamanda hatırlayın… Trump ve tüm dünya, onun yaptığı onlarca açıklamanın uygulamaya konulmak için yapılmadığını biliyor. Benim öne sürdüğüm şey ise şu: Bu büyük tehdit dalgası, aslında asıl planın önünü açmak için sahneyi hazırlıyor. Her şeyi tehdit ederek, Filistin meselesini uçurumun kenarına getirerek ve Arap halklarını tahrik edecek, onurlarını zedeleyecek şekilde ulusal güvenlik tehdidi üreterek, Arap ve Filistin halklarında korku ve şok seviyesini artırmak istiyorlar. Böylece, Arap dünyasının sunacağı resmi çözüm, bir “kurtuluş hamlesi” veya “kahramanca bir müdahale” gibi gösterilecek ve Amerika’nın küstah iradesine karşı bir meydan okuma olarak sunulacaktır. Yakında ilan edilecek Arap çözümü, “Arap cesareti ve birliği” olarak lanse edilecek ve “Amerikan kovboyuna karşı duruş” şeklinde tanıtılacaktır. Bu yüzden de Arap halklarının geniş kesimleri tarafından desteklenecektir. Bütün Arap propaganda araçları, halkları ve kitleleri, rejimlerin bu resmi tutumunu desteklemeye çağıracak; bunun bir birlik anı olduğu ve “birlikten kuvvet doğduğu” vurgulanacaktır. Ve tabii ki, tüm ihtilafları bir kenara bırakıp, bu “erkeksi, kahramanca ve cesur” çözüme hep birlikte destek vermemiz gerektiği söylenecektir! Peki, Sisi rejiminin hazırladığı Arap çözümü nedir? 1. Gazze’nin Mısır askeri ve güvenlik yönetimine devredilmesi: Bu süreç, Körfez ülkelerinin finansmanıyla gerçekleşecek. 2. Filistinli sivil bir yönetim kurulacak: Ancak bu yönetim, Filistin yönetimine değil, doğrudan Mısır hükümetine bağlı olacak. (Batı Şeria’nın ilhak edilmesinden sonra Filistin yönetiminin tasfiye edilmesi planlanıyor.) 3. Gazze’deki direnişin yıllar içinde tasfiye edilmesi: Buna karşılık, Gazze’nin yeniden imarı tamamen Mısır’ın kontrolünde olacak. Bina ve altyapılar, BAE’nin belirlediği mühendislik standartlarına göre inşa edilecek. Böylece, Gazze’nin gelecekte yeniden direnişe ev sahipliği yapamayacağı bir şehir planlaması uygulanacak. (Tıpkı 2000 yılındaki İntifada sonrası Batı Şeria’da yapıldığı gibi.) Mısır hükümeti, Körfez fonlarını yönetecek ve istihbarat teşkilatına bağlı müteahhitlik firmalarına imar projelerini devredecek. Sonra da “Yaşasın Mısır!” denerek, Gazze’yi kurtaran ve Arap dünyasını koruyan taraf olarak lanse edilecek. Elektrik, su, yollar, hizmetler sağlanacak; sınır kapısı açılacak, Gazze yeniden inşa edilecek… Ancak, tüm bunlar ancak ve ancak direnişin tamamen tasfiye edilmesi şartıyla mümkün olacak. Çünkü eğer direniş devam ederse, gelecekte yeni savaşlar yaşanabilir ve yapılan yatırımlar boşa gidebilir. O halde çözüm nedir? Silahsızlanma karşılığında yeniden inşa! Büyük tehditler karşısında, bu planın Arap ve İslam dünyasında hem resmi hem de halk düzeyinde geniş bir kabul göreceği öngörülüyor. Direniş, bu durumda yalnız kalacak; tüm Arap kamuoyu, resmi söylemler ve halk desteği direnişi suçlu ilan edecek. “Hamas neden Filistinlilerin çıkarlarını engelliyor?” diye sorulacak. “Mesele artık sadece Filistin meselesi değil; Trump’ın çılgın ve dişlerini gösteren tehdidine karşı bir Arap ulusal güvenlik meselesi!” denilecek. Bu planın çok fazla detayı ve iç içe geçmiş boyutları var. Bu senaryo, birçok düğümü çözüyor: • İsrail, Gazze’deki direnişle on yıllarca doğrudan savaşmak zorunda kalmayacak. • Filistin yönetimi dağıtılacak, böylece Filistin devleti projesi sona erdirilecek. • Arap devletleri, sözde tehcir tehlikesinden korunacak. • Araplar ve dünya, Gazze’ye yapılan saldırıların tekrarlanması nedeniyle duydukları vicdan azabından kurtulacak. • Uluslararası toplum, artık bu meseleyle ilgilenmek zorunda kalmayacak ve oyun kuralları korunmuş olacak. Mısır’ın Refah’ta düzenlediği polis güçleri tatbikatlarına dikkat edin! Ağır silahlarla donatılmış, zırhlı araçlarla desteklenen, terör ve ayaklanmaları bastırmak için özel olarak eğitilmiş on binlerce asker ve polis… Bu görkemli askeri geçit töreni İsrail’e gözdağı vermek için mi yapılıyor sanıyorsunuz? Hayır! Bu, sadece polis güçlerinin yaptığı bir tatbikat… O zaman mesajın kime olduğu çok açık: Hamas’a! Bu yüksek eğitimli, ağır silahlarla donatılmış kadın ve erkek birlikler, bir halkı ve sivil nüfusu kontrol altına almak için hazırlanıyor. Kadınlar ve çocuklar dahil… Bu, şeytani bir senaryodur. Filistin için gerçek tehlike, Trump’ın mikrofon patırtıları değil; resmi Arap çözümüdür. Allah’ım, bildirdim… Onlar tuzak kuruyor, Allah da tuzak kuruyor. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.””” Azizuddin Duweydar Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu 15.02.2025 Üsküdar

Al-i imran 125-Evet siz sabır gösterir ve Allah tan sakınırsanız onlar (düşmanlarınız) hemen şu anda üzerinize gelse Rabbiniz, nişanlı beşbim melekle sizi takviye eder 126-Allah bunu size sırf bir müjde olsun ve Kalpleriniz Bu sayede rahatlasın diye yaptı Zafer,yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır. 127-Allah kafirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin Böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur yahut Müslüman olsunlar da tövbelerini kabul etsin ya da ısrar ederlerse onlara azap etsin diye Allah Bedir'de size yardım etti Çünkü onlar zalimdirler.

Arap alemi hurafeler konusunda titiz ama sizin de söylediğiniz gibi esas şeriat Müslümanların birliği ve İslam dünyası konusunda çok duyarsız

Biz ne ara bu ara geldik dini mu benden ayrıldığımız gün bu hale geldik onun için de bir türlü doğrulamıyoruz İslam dünyasının haline bir baksanıza

Mevlüt okutmanın neresi günah Ki ne güzel Kur'an okunuyor peygamber efendimizin salavat ve salavat getiriliyor ama kandil gecelerinin hükmünü bilmiyorum

Vallahi çok haklısınız Ne diyeyim ki bu bidat ve hurafeler yüzünden gerçek dini öğrenemez olduk Ne hakikat ne yalan bilemiyoruz

Diline sağlık ilahiyçılar ( bazıları) eline su dilemezler. Selam hakka tabi olanlara.

Para kazanmak için her türlü ahlaksızlığı normal gören bir ekonomik anlayışı benimsersen namazında niyazında gözüken ahlaksızlar ordun olur. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenine hocam 2.5 lira olan suyu 10 liraya yüzde 400 kâr ile satmak caiz midir diye sordum. Kâr da sınır yok dedi. O zaman Osmanlı neden Narh ekonomisi uyguladı deyince sustu kaldı. Para zenginlik ve gösteriş hevesi ahlaki değerleri alt etti.

bu zamanda ne cektiysek ahlaksız muslumanlardan çektik.