• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kur’an ilhamıyla yazan şair

8 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yasin YILDIZ

Tebrikler. Selam ve dua ile...
  • 4 Yıl Önce

Rabia

Euzubillahiminesseytanirracimbismillahirrahmanirrahim 14 Ve: "Biz hıristiyanlarız" diyenlerden kesin söz almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir.15 Ey Kitap Ehli, Kitaptan gizlemekte olduklarınızın çoğunu size açıklayan ve bir çoğundan geçiveren elçimiz geldi.Size Allah'tan bir nur ve apaçık bir Kitap da geldi.16 Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir.maide süresi ayetleri elhamdülillah. Sayın Kavaklı Mehmet Akif Ersoy u bizde çocuklarımıza hatırlayacağız. Allah razı olsun. Saygılar selâm ve dua ile Allaha emanet olun hasbinallahu ve nimel vekil deriz. Teşekkürler
  • 4 Yıl Önce

Naim

Her atılan taşın arkasından gitsek yolumuzu kaybederiz! Kur'an bize kafidir. Allah ilahımız, peygamber rehberimiz, İslam dinimiz, Kur'an kitabımız,Müslümanlar kardeşlerimizdir.Fazlasıyla uğraşacak vaktimiz yoktur.
  • 5 Yıl Önce

Korkusuz

Ben 66 yasindayim.Safahatte Ulu Hakana hakaretli bir sey okumadim gormedim.hayret.Akif bizlerin milli suurumuzu imanimizi kurtardi.Allah razi olsun.Ulu hakanimizinda cennet mekani olsun.o gunun hainlerinide Allah kahretsin
  • 5 Yıl Önce

Kenan

1966 baskılı SAFAHAT isimli kitabında diyor ki: “Ortalık şöyle fena böyle müzebzep işler, Ah o Yıldızdaki baykuş ölüvermezse eğer” (s. 402) “Çoktan beridir vardı benim bir derdim, Gideyim zalimi ikaz edeyim isterdim. Kafes ardında hanımlar gibi saklıydı Hamid, Al-i Osmandan bu korkaklık edilmezdi ümid.” (s. 415) “Ah efendim o ne hayvan o nasıl merkepti.” (s. 421) “Ah efendim o herif yok mu kızıl kâfirdi.” (s 422) İstibdat isimli şiirinde Halife-i müslimine diyor ki: Düşürdün milletin en kahraman evladını ye’se, Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun ruh-i İblis’e. Bir İslam halifesine mel’un diyene ne demeli? Şeytana rahmet okutmak tabiri de çok çirkindir. İslam halifesi için yazdıkları çoktur. Akif, bu çirkin hakaretleri için tevbe etmemiştir. Abdülhamid han hazretleri tahttan indirildikten sonra da yine düşmanlığı bitmemiş, İSTİBDAT şiirini yazmıştır. Şiirinin başı şöyledir: Yıkıldın gittin amma ey mülevves devr-i istibdad, Bıraktın milletin kalbine çıkmaz bir mülevves yad.
  • 5 Yıl Önce

NESİL TEHLİKEDE

Putperestlik,deizm, ateizm, agnostizm, panteizm ,materyalizm,şamanizm gibi farklı kategorilerdeki inançsızlıkların kökeni ;Allah ı kısmen veya yamamen inkâr etme , O'na eş-ortak koşma,Peygamber ve kutsal kitapları inkâr etme,Allah a yaklaştıracak inancı ile insan-hayvan-tabiat ver gök cisimlerini şefaatçı kabul etme ve tapınma şeklindeki ekollerin hepsi inaçsızlıktır.Hiçbiri islam ,yani hak din değildir;dinsizliktir.Kimi dinsizlikler,aklını put yapmıştır.Kimileri parayı,dünyevi çıkarlarını,makamı,gücü ve bunları elinde bulunduranları put yapmıştır.kimileri nefsini put yapmıştır.Hepsinin kökeni putperestliktir. İslama yönelmeyi terk edip, inançsızlığa yönelme şu nedenlere bağlanıyor: Dünyadaki yeni teknolojilerin, sosyal medyanın, bilgiye erişim ve iletişim olanaklarının daha fazla sorgulama yapma ve şüphe duymak. Kendi gücünün kendisine yeterli olduğu düşüncesi ve kendini beğenmişlik duygusu. “bağımsızlık” dürtüsünün etkisiyle çoğu kez kendilerini kendisini ilahlaştırarak , Allah yerine koymak.   Hayatın geçiciliği ve bir daha ele geçirilemez olduğu düşüncesinden hareketle, doyumsuz bir zevk ve tatmin arayışı . Acı veren veya ruhsal olarak yoksullaştırılmış bir çevrede üstesinden gelinemeyen zorlukların içinde kalan bireyin inanma problemleri içinde kalması. Manevî sorumluluktan kaçılması; arzular, beklentiler, liderlik arayışı ve hayatın sınır tanımayan zevklerinin inançsızlık şekillerini artıran bireysel ve toplumsal faktörler. İnancın insanın beklentilerini karşılamadığını düşünülmesi , güç ve iradenin Allah anlayışına karşı kullanmak istenmesi, sıra dışı hayatın çekiciliği . Üst neslin (ebeveynler) eğitim seviyesinin önyargılara neden olduğunu ve yeni fikirlere çok açık olunmadığını ileri sürmek. Toplumdaki sosyal ve iş hayatındaki baskı ve sıkıntıları neden göstermek. Muhafazakâr,milliyetçi ve dindar kesimin yaptıkları istismarları neden olarak göstermek. Bazı kesim tarafından İçi boşaltılan dinin ve muhafazakârlığın iticiliğini neden göstermek. Çoğu kişinin sürü psikolojisi ile ve göstermelik olarak dine yakın gözüktüğü nedene sığınmak. Arkadaş çevresinin yenilik istemeye dönük etkileri. İlahiyatçı-Yazar İhsan Eliaçık:''Özellikle üç ülke; Suudi Arabistan, İran ve Türkiye'de ateizm ve deizmin yaygınlaştığını görüyoruz. Din iktidarla buluşup kamu kaynaklarını kullanmaya, askere polise hükmedip baskı uygulamaya başlayınca iktidarlar ve onların temsil ettikleri şeyler yıpranıyorlar.Türkiye'de 16 yıldır İslam'a hizmet ettiğini ileri süren muhafazakar kökten gelen kadrolarla ülkeyi yöneten bir iktidarın olduğunu ancak gele gele sonunda 'Müslümanlık bu mu?' sorusuna gelindiğini ;İslam coğrafyası kendi aydınlanmasını yaşadığında bu topraklarda ateizme de gerek kalmayacak" diyor.Eliaçık ; ateizm,deizm gibi inançsızlıları kötü bakmıyor.Ben şahsen onun bu tavrını kabul etmiyorum. Kazım Karabekir Akbudak:'' İnançsızlık negatif ve reddedici bir cevap ya da tavır sergilemektir. İnançsızlık, normal olarak kelimelerde inanç diye sunulan şeye duyulan arzunun tecrübe edilmesinden sonra gelir . Yaratıcı ve düzenleyici bir Tanrı’nın varlığının reddedilmesi, dinî öğreti ve talepleri hiçe sayma, inançsızlık ya da inkârcılık tutumunun temel özelliğidir. Bununla birlikte, âleme müdahale etmeyen aşkın bir varlık şeklinde düşünülüp kabul edilen bir Tanrı anlayışının, günümüzde sistemli ve yaygın şekilde yer aldığı görülmektedir. Bu yüzden, bilim, politika, ekonomi, tıp, sanat hatta büyük ölçüde felsefe ve ahlâk gibi insanı doğrudan ilgilendiren alanlarda Allah’ın varlığı dışta tutulur olmuştur. Böylece Allah’ın varlığının tasdîki, gerçek hayatta etkisi olmayan teorik çalışmalar seviyesinde kalmıştır. ''Diyor. Bediüzzaman inaçsızlığı şöyle izah eder: “Malûmdur ki, âlâ birşey bozulsa, ednâ birşeyin bozulmasından daha ziyade bozuk olur. Meselâ, nasıl ki süt ve yoğurt bozulsalar yine yenilebilir. Yağ bozulsa yenilmez, bazan zehir gibi olur. Öyle de, mahlûkatın en mükerremi, belki en âlâsı olan insan, eğer bozulsa, bozuk hayvandan daha ziyade bozuk olur. Müteaffin maddelerin kokusuyla telezzüz eden haşarat gibi ve ısırmakla zehirlendirmekten lezzet alan yılanlar gibi, dalâlet bataklığındaki şerler ve habis ahlâklarla telezzüz ve iftihar eder ve zulmün zulümatındaki zararlardan ve cinayetlerden lezzet alırlar, adeta şeytanın mahiyetine girerler. Evet, cinnî şeytanın vücuduna kat’î bir delili, insî şeytanın vücududur.” Bu hastalığın yegâne çaresi Risale-i Nurdur. Risale-i Nurlar “küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutlakın altı olan anarşîliği ve üstü olan istibdad-ı mutlakı esasıyla bozar, reddeder.” (Tarihçe-i Hayat, 360.) Evet, “Bu millet ve vatan, hayat-ı içtimaiyesi ve siyasiyesi anarşilikten kurtulmak ve büyük tehlikelerden halâs olmak için, beş esas lâzım ve zarurîdir. Birincisi: Merhamet. İkincisi: Hürmet. Üçüncüsü: Emniyet.  Dördüncüsü: Haram ve helâlı bilip haramdan çekilmek. Beşincisi: Serseriliği bırakıp itaat etmelidir. İşte Risâle-i Nur, hayat-ı içtimaiyeye baktığı vakit bu beş esası temin edip, hem âsâyişin temel taşını tesbit ve temin eder. (Kastamonu Lâhikası, 345.)
  • 5 Yıl Önce

Kenan

1966 baskılı SAFAHAT isimli kitabında diyor ki: “Ortalık şöyle fena böyle müzebzep işler, Ah o Yıldızdaki baykuş ölüvermezse eğer” (s. 402) “Çoktan beridir vardı benim bir derdim, Gideyim zalimi ikaz edeyim isterdim. Kafes ardında hanımlar gibi saklıydı Hamid, Al-i Osmandan bu korkaklık edilmezdi ümid.” (s. 415) “Ah efendim o ne hayvan o nasıl merkepti.” (s. 421) “Ah efendim o herif yok mu kızıl kâfirdi.” (s 422) İstibdat isimli şiirinde Halife-i müslimine diyor ki: Düşürdün milletin en kahraman evladını ye’se, Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun ruh-i İblis’e. Bir İslam halifesine mel’un diyene ne demeli? Şeytana rahmet okutmak tabiri de çok çirkindir. İslam halifesi için yazdıkları çoktur. Akif, bu çirkin hakaretleri için tevbe etmemiştir. Abdülhamid han hazretleri tahttan indirildikten sonra da yine düşmanlığı bitmemiş, İSTİBDAT şiirini yazmıştır. Şiirinin başı şöyledir: Yıkıldın gittin amma ey mülevves devr-i istibdad, Bıraktın milletin kalbine çıkmaz bir mülevves yad. Mülevves = Kirli, pis demektir. Mülevves yad = Kirli hatıra demektir.
  • 5 Yıl Önce

Atila Çelik

Sayın yazar bu adam abdestsiz yere basmayan ulu Hakan 2.Abdülhamit Hanı iblisten de aşağı gösteren şiirler kaleme almıştır sonra Allaha burum buram isyan kokan şiirler yazmıştır ağzım kurusun yokmusun ey adli ilahi gibi
  • 5 Yıl Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23