Ya diyanetinde nasil bir faydasi var bu topluma ulke kan kaiyip ediyor diyanetide bir tehtis edin saltanatlari yerinde vaazlari hic tesir etmiyor mavrur mavrur hece hece anlatacagi konuyu bile alel acele aninda kurani aciyor konusmaya devam ediyor toplumun cogu cuma geliyor diger bir haftayi merak eden oldumu kimsenin haddi deyil peygamber makami sorgulayamazsin.

İdami getirecejseniz ilk once bebek katiline getirin apo ya omur boyu yasam bu apo abd nin adami buna idam istemezken durup fururken 20 senede bizleri kendi insanimizi oldurmek icin idam istiyoruuuuuuz.

Feyzullah Bey;Halkın üzerinde ciddi etkisi bulunması gereken,güvenilirlik ve adalet dendiğinde kesinlikle güvendiğin bir kurum olmalı diyanet, ama inan Türk Hava Kurumundaki motoru olmayan uçaklardan kesinlikle bir farkı yok bu kurumun.

ZALİM MÜSLÜMAN DEVLET OLAMAZ !.. Anlaşılmayan konu şu; eski veya şu anki koca derdini anlatamıyor ne karısına ne polise ne hakime. Kadın yazılı ne kadar sözleşme yönetmelik kanun varsa hepsinin lehine olduğunu biliyor, diyor ki benim bir beyanım yeter, üstüme gelme, dediğim dedik, ya yaparsın ya gidersin, gittiğin zaman da benden kurtulacağını sanma seni sürüm sürüm süründürürüm / süründüreceğim, hem maddi hem manevi seni perişan edeceğim. Adam alttan alsa olmuyor, dayılansa olmuyor. Sonuçta iş mahkeme sürecine girdiğinde kadın karşısına gözü hiçbir şeyi görmeyen dev gibi bir düşman çıkartıyor. İdam da gelse ne kadar ağırlaştırılmış cezalar da gelse adamın aklında planlarında o kadına hıncını en ağır şekilde almak oluyor. Neden? İlk anlaşmazlıklarında kadın diretti ara yumuşamadı, kadının niyeti belli, maddi açıdan özgürce tek başına yaşayabilecek, koca korkusu olmadan özgürce kimi isterse onunla takılacak, ister dost hayatı ister metres hayatı yaşayacak bu arada kocayı da sömürecek.. daha sonra mahkemeye sunduğu deliller, tanıklar çok fazla bişi ifade etmeyecek, kadının beyanı esas alındığından haksız yere evden uzaklaştırma da varsa dosyada kadına şiddetten zaten en büyük kusuru hakim kocaya verecek kanunen öyle çünkü, hakim koca ne dese umursamayacak… mahkeme devam ederken koca karısıyla irtibata da geçemeyecek son bir kez kendimi anlatayım ortada çoluk çocuk var onları perişan etmeyelim babasız aile aile değildir gibi bi yaklaşım da sergileyemeyecek, çünkü boşanma davasını kadın ilk açtığı anda bir de hakimden kocanın kendine ve çocuklarına yaklaşamayacağı kararını da aldırıyor, derken adam diliyle kuş tutsa haklılığını anlatamıyor. Bu adamın psikolojisini bir düşünsenize, devlet eliyle kanunlar ile zulme uğruyor, hakim zalim, devlet zalim… karısının kendisinden aylık 1000 tl yoksulluk nafakası ve 10 bin 50 bin 100 bin artık hakimin ne kadar vicdansız oluşuna bağlı bir de maddi manevi tazminat ödeyeceğini bildiğinden çileden çıkıyor, ilk fırsatta yakalayıp gebertmenin peşine düşüyor. Yani koca dediğiniz kişiyi bu duruma düşüren en başta kanun, sonra kadının avukatı, sonra hakimin kadın tarafına daha yakın oluşu, sonra ekonomik güçsüzlüğü (zaten yetiremiyorum bir de benimle alakası kalmamış el olmuş birine sonsuza kadar neden maaşımın yarısını ikram edeceğim, hem benim paramla istediğini yapacak hem de onun bunu altından kalkmayacak düşüncesi) Yahu bir yerde bir kanun 99 kişinin lehine bir kişinin haksız yere aleyhine ise o iş zulümdür, zalimliktir. Devlet şu an zalimin taa kendisi. Yazıklar olsun ki hala seyirci kalmaktalar, böyle cinayetlerin sayısı düşmez emin olun daha da artacak göreceksiniz.

O yasa bu yasa neyse ne aşağılık şekilde gücü yetmeyen bir insanı öldürmeye dayanak olamaz.

Bugün zulme , şiddete maruz kalan kadın değil erkektir. Bu kanunları, bu uygulamaları kendi lehine gören kadın şımardı, delirdi, çıldırdı. Kocayı da delirtince sonuç gördüğümüz gibi ortada. Bu kanunları, bu sözleşmeleri kafir Avrupa bize zorla mı dayatıyor? Bu millet müslümandır. Toplum olarak bize Allah'ın kanunları lazım. Bunun dışındaki her kanun, her uygulama, her sözleşme kalan ailelerimizi de dağıtmaya, parçalamaya devam edecek. Kafir de bayram edecek.

tamam o sözleşme kaldırılsında kadının hiçmi suçu yok

Bu saçma sapan yasadan Nasiplenenlerden bir tanesiyim 24 yıllık evlilik hayatım bitti. Bu DİYANET İŞLERİ BAŞANLIĞI nın görevi ne ne işe yarıyor neden bu işe el atmıyor.

arkadaşlar akpartiye başından beri oy vermiş birisiyim. Ama aile bakanlarına bi bakın lütfen.Fatma şahinle başladı zulüm. şimdiki bakan da ondan farksız. hatta daha tahripkar. Ama burada devletin başı da sorumlu. ya meseleyi tam bilmiyor (yok öyle bir ihtimal) ya da bu tahripten 1. derecede sorumlu. Saygılar

Sadece İstanbul sözleşmesi osa bir de aie hukukuna göz atin. Ne kadar sapkin ve madonik yasa batida mevcut ise bu müfsidler yurdumuzda bu yasalari uygulamaya koydu. Yasalar tamamen kadin ve erkeğin, anne ve babanin arasini açmak ve toplumun aike ve ahlak yapısını ifsad amaci güdmekte. Boşanma süreçlerinde baba ve erkeklerin nasıl aşağılandigini görmüyormusunuz. Birakin ömür boyu nafaka ödemeyi en kötüsü velayet (egitim ve bakim hakki) sadece kadinlara verilnekte. Babalar ise evlatlarini her iki haftada iki gün ziyaret etme hakkinacsahipler. Kisacasi babaliktan atilip ziyaretci konumunacdüsürülmektesiniz. Ayrica anneler cocugun ikametini istedigi sehire tek basina kararlastirip tasiyabilmekte. Kadinlar ise bunlari hep koz olarak kullanmakta. Yerim ben sizin liberal demokrasinizi münafiklar. Tabi magdur olan erkekler karilarindan hesap sormak yerine aile bakanligindan ve bu xasalari onaylayan uzun adamdan hesap sormalilar.

İstanbul sözleşmesi aileye yapılan en büyük ihanettir. Bunun altına imza koyanlar yargılanmalıdır, ama nerede o Adalet..

İdam konusunda , iktidarın; önüme gelsin imzalarım yaklaşımı inandırıcılığın çok uzağında..

Şimdi emine bulut' un katiline ceza vermek yerine, bütün erkekleri zan altında bırakıp İstanbul sözleşmesine devam demek, ne kadar da saçma. Suçu işleyen cezalandırılmalı. İstanbul sözleşmesi biran önce son bulmalı.

Sağduyulu ya saygımız var anlamayana sitem.

Pek isâbetli buyurmuşlardır...Bir ân önce çekilmeliyiz..!

Kalemine sağlık... bunlar anlayana kadar inşallah aile mefhumu tamamen yok olmaz..

Yani devletin başındaki zat olan kemal kilicdaroglunda bir gramcik akıl olsaydı bunu anlardı. Bu kadar uyarılara karşın ya bunlar ne diyor deyip şu kanunu incelerdi. Ama işte bunun adı kılıçdaroğlu.. tayyip reis boşuna demiyor beka sorunumuz var diye. Hep kemalin sucu bunlar hep.

sözleşmeyle ilgisi yok. bu barbarlar yıllardır cinayet işliyorlar. bunun çözümü tektir: idam!

Bilderbeg'cilerin Kahraman Türk Irkını ve Irzını yok etme sinsiliği temelinde kurgulanmıştır. Bunu yaparken de halk tezgahı çakmaması için Kadın Hakları kılıfı yada süsü verilmiştir. Halbuki ki en büyük kadın düşmanı olan İstanbul Sözleşmesi'nin ta kendisidir. Kadınları eğlence merkezlerinde alkolik olarak masalara çıkarıp oynatmanın yolunu açmaktadır. Erkeklerin de ağızlarından salyalar akarak seyretmesini. Kadın düşmanı, Irz Düşmanı, Irk Düşmanı, Namus Düşmanı, Nesil Düşmanı, Türk Düşmanı Bilderbeg'cilerin tezgahıdır.

Maalesef aptala gerizekalıya anlatır gibi anlatıyoruz anlamak istemiyorlar. AB nin truvası Mor cadıcılar bu işten buyuk keyif alıyorlar cunku hukumet bu sözlesme ve 6284 ile suresiz nafaka ile aileyi dağıtarak kendi kuyusunu kazıyor .