Trojans enfes bir gazetecilik çalışması. Dizindeki bir diğer ifardeyle İndeksin birkaç maddesine bakmak bile fazlasıyla yeterli bunu anlamak için: Edward K. Cook Jr., Elisabeth McNeill-Leicester, El Kaide, Fahir Armaoğlu, Faruk Sükan, Fatin Rüştü Zorlu, Fikret Koray, Fletcher Warren, Fred C. Gray, Frederic H. Smith Jr., Funda Aydınalay, General Norstad, General Nathan F. Twining, George C. Marshall, George C. Marshall Regional High School, George W. Bush, Ginny Pearsall Kirkwood, Gordon Cooper, Gülgün Sönmez, Güzin Aldemir, Hale Lostar, Hasan Polatkan, Hatice Eke, Henry C. Newcomer, Hillary Clinton.

“Trojans” sadece bir kitap değil, aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihine açılan bir pencere. Amerikan okulunun sadece bir eğitim kurumu değil, CIA ajanlarının ve darbeci generallerin merkezi olduğuna ilişkin tespitler ezber bozucu.Belgelerle desteklenen anlatım, kitabı akademik bir çalışmanın ötesine taşıyor. Kitabın ortaya koyduğu “küçük Amerika” ve “komünizmle mücadele” temaları, o dönemin jeopolitik oyunlarını anlamamızda önemli bir köprü. Bu tür çalışmaların çoğalması, Türkiye’nin tarihine karşı daha eleştirel bakmamızı sağlayacak.

Bir gazeteci olarak, tanıklıkların ve belgelerin bir araya getirilerek oluşturduğu anlatılar beni her zaman heyecanlandırır. Ahmet Dinç’in Bozkürt kitabı da bu anlamda büyük bir boşluğu dolduruyor. Bugüne dek haber dosyalarında dahi adeta görünmez kılınmış bir kesimin, yani Ülkücü Hareket içinde yer almış Kürt ve Zaza kökenli bireylerin hikâyesi, ilk kez bu kadar kapsamlı ve derli toplu bir şekilde anlatılıyor. Kitap, haberci gözüyle bakıldığında da oldukça başarılı. Her bölümde dikkat çekici bir olgu, bir olay ya da bir kişilik okuyucunun ilgisini diri tutuyor. 1975 Diyarbakır mitingi gibi simgesel olayların hem arşiv kaynaklarıyla hem de doğrudan tanıklıklarla aktarılması, olayların gerçekliğini güçlendiriyor. Üstelik bu olaylar, yalnızca tarihsel bilgi verme amacını taşımıyor; aynı zamanda okuyucuya bugünün siyasal tartışmalarında yeni bir perspektif sunuyor. Kitapta en etkileyici bulduğum bölümlerden biri, “PKK’sız bir Türkiye’de Bozkürtler” başlığı altındaki değerlendirmeler oldu. Bu bölümde, geçmişin siyasal aktörlerinin yeniden kamusal hayatta nasıl bir rol oynayabileceği tartışılıyor. Dinç’in önerisi –Bozkürtlerin, PKK sonrası süreçte iki halk arasında bir köprü olabilirliği– oldukça dikkat çekici ve tartışmaya değer. Gazetecilik açısından söylemek gerekirse, Bozkürt, yakın tarihimizde ihmal edilmiş bir olgunun, sağlam belgelerle ve güçlü anlatımla yeniden görünür kılındığı nitelikli bir eser. Özellikle toplumsal hafıza ve siyasal kültür tartışmaları açısından okunması şart.

“Trojans”, klasik bir gazetecilik başarısı. Bir oto galeride rastlanan Chevrolet ile başlayan hikâye, bizi Balgat’ta yıllarca faaliyet göstermiş, halktan tamamen gizlenmiş bir Amerikan üssünün kalbine götürüyor. Ahmet Köprülü’nün ulaştığı okul yıllıkları ve askeri yazışmalar, Türkiye-ABD ilişkilerinin daha önce hiç görünmeyen yüzlerini açığa çıkarıyor. Bu kitap, “komünizmle mücadele” bahanesiyle Türkiye’de kurulan Amerikan yapılanmasının kodlarını çözüyor.

1950’lerden itibaren Ankara’da Amerikan kültürünün bir “Truva atı” gibi nasıl inşa edildiğini anlamak istiyorsanız, Ahmet Köprülü’nün Trojans: Ankara’da ABD Ajan Okulu kitabı size bunun tüm ipuçlarını sunuyor. Amerikan öğrencilerinin duvarlarında Lenin posteri, “mezunlar günü”ne katılan George W. Bush ve CIA ajanı olduğu iddia edilen McNeill gibi ayrıntılar kitabı sadece okunur değil, üzerine düşünülür kılıyor.

Trojans: Ankara’da ABD Ajan Okulu, Türkiye’nin Soğuk Savaş yıllarındaki görünmeyen yüzüne dair çarpıcı bir araştırma. Gazeteci Ahmet Köprülü, 1957’de Ankara Balgat’ta kurulan American High School’un, diplomatik maskeler ardına gizlenmiş bir istihbarat ve kültürel dönüştürme üssü olduğunu ortaya koyuyor. CIA ajanları, CENTO bağlantıları, JUSMMAT yazışmaları ve dahası... Her sayfa, bugüne bakan bir arşiv belgesi gibi. Bu kitap, yalnızca bir okulun değil; bir dönemin, bir stratejinin, bir zihinsel kuşatmanın hikâyesi.Trojans, hatırlamak için değil, sorgulamak için okunmalı. Gazeteci Ahmet Köprülü, 2006’da Ankara’da Tandoğan’da bir galeride gördüğü klasik Chevrolet’nin dosyasını (şahadetname) incelerken 1957 yılında Ankara’da Balgat’ta halka kapalı üs bölgesinde yeralan Amerikan Okulu’nun kurucusu Jack E. Daseler’in ismine ulaştı. TUSLOG (ABD Lojistik Grubu Müfreze 30) Komutanlığı tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi’ne yazılan ve askeri yazışma kurallarını zorlayan “emir” tarzındaki yazıda Amerikan Yardım Heyeti görevlisi Daseler’in aracına Ankara plakası verilmesi “rica” ediliyordu. Amerikan Ordusu tarafından yapılan yazışmada aracına plaka verilmesi istenen JUSMMAT görevlisinin izini süren Köprülü tesadüfen Balgat’ta Amerikalıların “Trojans” (Truva Atları) olarak adlandırdıkları Amerikan Okulu’nun (Ankara American High School) 1958 yılından 1980 yılına kadar kendi iç bünyesinde yayınlanan okul yıllıklarına ulaştı. Eser, Türkiye’nin Soğuk Savaş dönemindeki Amerikan etkisini belgelerle ve çarpıcı detaylarla ortaya koyuyor. 1957’de Ankara Balgat’ta kurulan ve 1980’e kadar faaliyet gösteren Amerikan Okulu’nun, sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda diplomatik ilişkiler, istihbarat faaliyetleri ve kültürel dönüşüm projelerinin merkezi olduğunu öğreniyoruz. Köprülü, bir klasik Chevrolet’nin ruhsat dosyasından başlayarak Amerikan Yardım Heyeti ve TUSLOG gibi askeri yapılarla bağlantılı arşivleri titizlikle incelemiş; CIA bağlantılı isimler, CENTO yetkilileri ve hatta Öcalan’ın Fransızca öğretmenine kadar uzanan çarpıcı bağlantıları gün yüzüne çıkarmış. Kitap, Amerikan Okulu’nun Ankara bürokrasisine doğrudan talimat verebilmesi, 1970’lerde üsler kapanırken okulun neden devam ettiği ve CIA ajanlarının burada ne yaptığı gibi pek çok kritik soruyu belgelerle sorgulatıyor. Trojans sadece bir okulun değil, Türkiye’nin kimlik ve elit yapısının nasıl şekillendiğinin hikâyesi. Belgelerle desteklenen bu çalışma, geçmişi anlamakla kalmayıp bugünü farklı görmenizi sağlıyor. Kesinlikle sorgulamak için okunması gereken önemli bir eser.

Gazeteci Ahmet Köprülü’nün kaleme aldığı Trojans: Ankara’da ABD Ajan Okulu, Türkiye’nin Soğuk Savaş yıllarına ışık tutan çarpıcı bir araştırma. Hayat Yayınları’nın “Deşifre X Kitaplar” serisinin ilk eserlerinden biri olan kitap, klasik bir Amerikan otomobilinin ruhsat dosyasından yola çıkarak, 1957’de Ankara Balgat’taki Amerikan Askerî Üssü içinde kurulan Amerikan Okulu’nun gizemli tarihini gün yüzüne çıkarıyor. Yıllıklar aracılığıyla ulaşılan bilgiler, dönemin ABD-Türkiye ilişkilerini, CENTO çevresindeki diplomatik trafiği ve hatta George W. Bush’un Ankara’daki izlerini bile ortaya koyuyor. Okulun yönetiminde dönemin Amerikan büyükelçileri, generalleri ve bir Türk albayın yer alması da dikkat çekici detaylardan biri. Köprülü’nün belgelerle ördüğü bu etkileyici anlatı, yakın tarihe merak duyan okurlar için eşsiz bir keşif imkânı sunuyor. Kitaptan derlediğim bazı sorular şöyle: Ankara Tandoğan’daki bir galeride sergilenen 1952 model beyaz Chevrolet’in hikâyesi nasıl başlıyor? Bu aracın ardında gizlenen gerçek neydi? Amerikan Okulu’ndan Ankara Trafik Müdürlüğü’ne “emir-rica” niteliğinde yazının gönderilmesi nasıl mümkün olmuştu? Bu durumun okulun gerçek yüzüyle ilişkisi ne olabilirdi? Okulun ilk kurucu müdürü Jack E. Daseler kimdi? Arabasında ve yıllıklarında bulunan izler üzerinden hangi sırlar gün ışığına çıkarılabilir? 1956 yılında ABD Avrupa Hava Kuvvetleri, Ankara’daki Amerikalı çocuklarının eğitiminden neden sorumlu oldu? Bu gelişmenin Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere katkısı ne oldu? Balgat’taki TUSLOG DET-30 üssünde kurulan Amerikan Hava Kuvvetleri Okulu (AHS), hangi desteklerle faaliyete geçti? İlk öğrencilerine niçin özel bir isim verildi? Adana İncirlik Üssü’nün kuruluşunda kimler yer aldı? JAMMAT ve JUSMMAT gibi askeri yapıların görevi neydi? Bu yapılarla Amerikan Okulu arasında nasıl bir bağlantı vardı? 1964 Kıbrıs Müdahalesi öncesinde Türkiye’yi durduran “Johnson Mektubu”nu kaleme alan diplomat kimdi? Bu kişinin Amerikan Okulu ile olan bağlantısı ne idi? “Türklerin Amerikan kültürüne yakınlaşması” düşüncesi hangi büyükelçi tarafından gündeme getirildi? Bu fikrin Soğuk Savaş dönemi jeopolitiğindeki yeri neydi? 25 Temmuz 1975'te Türkiye'deki 21 Amerikan üssünün el konması kararı, Türk-Amerikan ilişkilerinde nasıl bir dönem açtı? Bu olay Amerikan Okulu üzerinde nasıl bir etki bıraktı? Amerikan Okulları sadece eğitim kurumu muydu yoksa Soğuk Savaş döneminde istihbarat operasyonlarının merkezi mi işlevini görüyordu? CIA'nın Ankara’daki ilk kadın ajanı kimdi? Türkiye'ye aşk uğruna gelip de burada casusluk yapmaya nasıl yöneldi? Bu kişi, ülkede hangi olayların fitilini ateşledi? Amerikan Okulu yöneticilerinin CENTO ve TUSLOG ile bağlantıları, askeri lojistik ve istihbarat ağlarının örgütlendiğinin açık bir göstergesi sayılabilir mi? Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ne zaman başladı? Amerikan Hava Kuvvetleri Okulu (AHS) bu projede nasıl bir rol üstlendi? Almanya’yı bombalayan bir generalin, CIA ajanlarının ve darbeci generallerin okul yönetiminde yer alması, okulun askeri bir üs mü yoksa eğitim kurumu mu olduğu tartışmasını nasıl etkiledi? Amerikan Okulu yıllıklarında ortaya çıkan bilgilere göre, Amerikan Hava Kuvvetleri Özel Soruşturma Ofisi (OSI) Ankara’da ne tür yetkilerle hareket ediyordu? "Haydut" olarak tanımlanan OSI’nin işlevi neydi? Esrarengiz Albay Kamil Homriş’in Amerikan Okulu yönetimindeki fonksiyonu neydi? Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Tapu Kadastro Lisesi’nde Fransızca öğretmenliğini yapan gizemli albay kimdi?

Jammat yeni BMM sinin sol tarafinda arkada duran bir binaydi ve TC ti MSB ligi personel ve askeri tarafindan amerikalilar la bir araya gelmis bir yardim organisasyonu olarak Türkiyenin altini oyuyorlardi CENTO paktinin komsusu olarak bütün casuzluk hareketlerini yapip ilk elden isleri Centoyu yoketmekti hatta o günlerde Irak Türkiyeye baglanicakti ama bozdular sadami basa gecirdiler ve centoyu yok ettiler sonradanda Kürtleri organize ederek Almanlar kürtleri zehirliyerek Türkiyeye düsman ettiler. iste böyle derken elli sene bosuna gitti hepsinin sorumlusu CHP tisidir Inönün Türkiye oyunlari nasil sahip oldu büyük adadaki villaya.Türkiyeyi usa ya satti.