Fail de senaryo da tanıdık!
Türkiye’de terörü bitirmeye yönelik “çözüm sürecine” dair ilk işaretler 2012 yılının son günlerinde gelmeye başladı.
Önce, dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı Adası’na gidip Abdullah Öcalan ile görüştüğü ortaya çıktı.
28 Aralık’ta ise o dönem “Başbakan” olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT canlı yayınında “İmralı ile görüşüldüğünü” söyledi.
Sonrasında Kandil’in siyasi uzantısı konumundaki Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin Ada ziyaretleri başladı.
Ayla Akat Ata, Altan Tan ve Ahmet Türk’ten oluşan ilk BDP’li heyet ilk kez 3 Ocak 2013’te adaya gitti.
Tam 6 gün sonra, 9 Ocak’ta, Fransa’da düzenlenen suikastta PKK kurucularından Sakine Cansız ile KCK üyesi Leyla Söylemez ve terörist Fidan Doğan öldürüldü.
Bunlar, “sıradan kadınlar” değildi.
Üçü de “PKK’nın lider kadrosu”ndandı!..
Eli kanlı katil Abdullah Öcalan’a yakınlığı ile bilinen bu kadınlar “İmralı Süreci”ne katkı veriyordu.
MİT’le görüşmelerde bulunan Abdullah Öcalan’ın, yürütülen “barış süreci”nde 3 yere mektup göndereceği bildiriliyordu...
Bunlardan biri BDP’lilere,
İkincisi Kandil’dekilere,
Üçüncüsü de Sakine Cansız’a gidecekti...
“İmralı Süreci’ni sabote etmeye yönelik bu saldırıyı gerçekleştiren iki zanlıdan biri olan Ömer Güney, PKK üyesiydi.
Kapıyı zorlamadan içeri girmiş ve “PKK silah bırakmaz!” mesajını vermek için Öcalan’a yakın 3 kadını katletmişti.
Murat Karayılan ise daha sonra Ömer Güney’in PKK üyesi sayılamayacağını, sadece Avrupa’daki Kürt derneklerinden birine üye olduğunu açıklayarak suikastı üstlenmemişti.
*
Sonrasında süreç yine devam etti..
İmralı’dan gelen mektuplar, ada turları, “Akil İnsanlar Heyeti”nin bölgedeki görüşmeleri…
3 mektup gönderen Öcalan’ın, PKK’ya silahsızlanma için bir kongre toplama çağrısı yapması…
Çokça eleştirilen Dolmabahçe görüşmesi…
20 Temmuz 2015’te Suriye’nin Ayn-el Arap kentine gitmek üzere Suruç’ta toplanan örgüt sempatizanlarına yönelik DEAŞ saldırısı…
Ve…
İki gün sonra, 22 Temmuz’da, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yine kapıyı zorlamadan içeri giren karanlık ellerin o sırada uyuyan iki polisimizi vahşice katletmesi..
Bu alçak suikasta ilişkin “HPG Basın İrtibat Birimi” tarafından yapılan açıklamada, saldırının “Apocu Fedai Timi tarafından gerçekleştirildiği” belirtildi.
PKK ise saldırıyı kendilerinin gerçekleştirmediğini savunsa da bu vahşi suikast, terörü bitirmeye yönelik “çözüm süreci”nin sonu oldu.
Evet!..
Türkiye’nin başına 40 yıldır bela olan PKK terörünü silahsız bitirmeyi amaçlayan “çözüm süreci” karanlık bir infazla başlayıp alçak bir suikastla bitmişti.
Bölgede akan kandan nemalananlar ile istismar üzerinden oy hesabı yapanların istediği olmuştu.
Türkiye o günden sonra çok mesafe aldı.
Ülke içindeki terör olayları neredeyse bitme noktasına geldi.
İşte bu ortamda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis 28. dönem 3. yasama yılı açılış töreninde önemli bir adım atarak DEM Parti milletvekilleriyle tokalaştı.
Akabinde, uzattığı elin “Türkiye Partisi olsunlar” mesajı olduğunu söyledi.
Bahçeli önceki gün partisinin grup toplantısında tarihi bir çıkış daha yaparak PKK terör örgütünü bitirmek için gerekirse, sürekli “bahane” olarak sunulan “bebek katili” Öcalan’ın, “terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırması” karşılığında TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşmasını sineye çekebileceğini söyledi.
Türkiye, “kan kusup kızılcık şerbeti içtiğini söyleyen” Devlet Bey’in sözlerini tartışırken…
Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’a giden Başkan Erdoğan’ın da Türkiye’yi Batı bloğunun alternatifi olan BRICS’e dahil edip etmeyeceği merak edilirken…
Dün saat 15:26’da, hem de başkent Ankara’da…
“ KAAN milli muharip uçağı, Hürjet savaş uçağı, Hürkuş taarruz uçağı, ATAK savaş helikopterinin üretildiği” stratejik öneme haiz TUSAŞ’ın Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine yönelik alçak bir terör saldırısı gerçekleştirildi.
Hain terör saldırısında 4 kişi şehit olurken, 14 kişi de yaralandı.
Merhum istihbaratçı Prof. Mahir Kaynak, bu tür bir alçak bir “suikast” veya “sabotaj” olduğunda, faili bulmak için;
“Bu olay kimin işine yarıyor, ona bakmak lâzım!” derdi.
Dolayısıyla dünkü saldırının asıl failleri, tetiği çeken o 3 alçaktan ziyade…
40 bin vatandaşın katili Apo’yu teslim ederek bizi oyalayan…
“Terör bitmesin”, “İç cephede barış olmasın”, “Milli teknoloji üretilmesin”, “Türkiye’ye huzur gelmesin” isteyenlerin tamamıdır!