• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Diyanet nihayet CHP’nin yüzünü güldürdü!

30 Ekim 2025
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Diyanet nihayet CHP’nin yüzünü güldürdü!

ZEKERİYA SAY

İstiklal Harbi sırasında seküler yobazların dedeleri, Yunan işgalcileri İzmir’de “Hoş geldiniz” yazılı dövizlerle karşılarken..

Devrin İslam âlimleri, “Hilafet ve saltanatı kurtarmak için gayreti diniye ile” canla başla mücadele ediyordu.

Verilen bu mücadelenin sonunda, önce “cumhuriyet” ilan edildi.

Fakat sadece 4 ay sonra, 3 Mart 1924’te, “Halifelik” kaldırılarak, “Diyanet İşleri Riyaseti”, günümüzdeki ismiyle “Diyanet İşleri Başkanlığı” kuruldu.

Diyanet’in kurulmasıyla aradığı zemini bulan CHP iktidarı,  önce “ibadet dilini” Türkçeleştirerek, başta “Arapça ezan” olmak üzere sayısız yasağa imza attı. 


O günlerde “Yüksek Komiser” rütbesi ile Türkiye’de görev yapan Amiral Mark Lamber Bristol, “Diyanet”in kuruluşundan iki gün sonra kaleme aldığı raporda, yaşananları şöyle anlatıyor:


“Şeyhülislamın bakanlık seviyesindeki ofisinin kaldırılması ile birlikte devlet bütün din işlerine el koyuyor. Zaten hükümet bu yasanın geçmesinden sonra hocaların çoğunun türban ve cübbe giymesini yasakladı. Cuma vaazlarında halife yerine cumhuriyete dua edilmesini onlara tembihledi. Din adamı konusundaki bütün atamaların devlet tarafından yapılacak olması devletin din adamlarını tamamen kontrol altına almak arzusu olarak görülebilir. Yakında gelecek olan Ramazan ayında da camilerde vaaz vereceklerin polisten izin alma zorunluluğu söylentileri ortalarda dolaşıyor.” 


Evet!

Sözde “Din-i mübin-i İslam’ın itikat ve ibadete dair bütün hükümlerini uygulamak” için kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı, aslında “Dini, devlete tabi kılma aracı” olarak tasarlanmıştı. 


CHP tek parti diktası, din adamlarının kılık kıyafetinden, vaazlarına kadar her şeyi kendisi belirliyordu. 

Bu durumu gizleme gereği duymayan CHP’liler, 10 Mayıs 1946’da gerçekleşen “Büyük Kurultayı” için hazırladıkları raporda;


“Kur’an ve din tatbikatı öz Türkçe olarak yapılmalı, ibadet usul ve zamanları yeniden tanzim edilmeli, ibadet yerleri halk evlerine benzer bir şekle sokulmalı, sarık, cübbe ve din tatbikatında kullanılan her nevi kıyafet ilga edilmeli ve Diyanet İşleri Reisliği kaldırılmalı” diyerek…

Bu defa da…

Bırakın ezansız, Kur’an’sız, imamsız, camisiz, artık “Diyanet”siz bir Türkiye rüyası gördüklerini açık açık dile getirdiler.

Fakat bu tehlikeli hevesleri, 1950’de yapılan ve Demokrat Parti’nin zaferiyle sonuçlanan seçimle kursaklarına takıldı. 


1961 yılında hazırlanan Anayasa ile de Diyanet İşleri Başkanlığı “anayasal” bir kurum haline dönüştürüldü.

Böylece…


Çeyrek asır boyunca CHP’lilerin siparişlerine uygun fetvalar yayınlayan Diyanet, artık “İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmek” olarak tanımlanan anayasal görevine uygun hareket etmeye başladı. 

Bu durumdan rahatsız olan laikçi azınlığın gözde “hoca(!)”ları, Diyanet’in meşru yoldan çıktığını” öne sürdüler. 

Dönemin CHP Milletvekili Celal Paydaş ise bir adım daha ileri giderek, bir yakınına torpil geçmediği için Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç’ın makamını basarak, silah çekti.


Müesses nizamın sözünden çıkmayan eski başkanlardan M. Nuri Yılmaz bile sırf “Başörtüsü sembol değil, dinî vecibedir” dediği için Ecevit hükümetiyle karşı karşıya geldi.

Yıllarca suya sabuna dokunmayan fetvalar versin ama İslami hakikatleri anlatmasın diye didinen CHP zihniyeti, AK Parti döneminde ise “Atatürk’ün kurmasından” övündükleri kuruma artık tahammül edemez oldu. 

Diyanet’i kurduktan iki gün sonra, 5 Mart 1924’te bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlayarak, “Bundan sonra hutbelerde isim zikredilmesin” diyen Mustafa Kemal’in ismi hutbelerde okunmuyor diyerek, demediğini bırakmadı.


Bu Diyanet nefreti…

Göreve gelir gelmez, “sekülerizm kıskacında debelenen insanlığın” dertlerine çare bulmak için kolları sıvayan Prof. Dr. Ali Erbaş ile birlikte zirveye çıktı. 

Kur’an Kurslarından, hafızlık icazet merasimlerinden, minik yavrulara yönelik eğitimlerden rahatsız olan CHP’nin şimdiki lideri Özgür Özel bir adım ileri giderek, burada verilen İslami eğitim üzerinden dinimize, “Ortaçağ zihniyeti” dedi. 

Dün ise garip bir gelişme oldu…


Cumhuriyet’in 102. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığınca yayınlanan mesajda, her bayram mutat olduğu üzere; “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk” ifadesi yer aldığı için CHP’liler bayram etti. 

“Atatürk’ün bizzat kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığımıza da bu yakışırdı” şeklinde tebrik paylaşımları yapıldı.

CHP’ye 29 Ekim’de çifte bayram yaşatan yeni Diyanet yönetimini, geçmişte yaşananlar ışığında ben de tebrik ediyorum…

Bilmem anlatabildim mi?

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Şeref

Bende seni tebrik ediyorum,bilmem anlatabildimmi..?

Mehmet

Anlayamadım 
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23