Yabancı aşı
Geçen yazımızda toplumumuzun neredeyse tamamını esir alan “Ruh Felci”nden bahsetmiştik.
Giderek, hiçbir şeye şaşırmayan, tepki vermeyen, duyuları alınmış ve bitkisel hayata girmiş bir kitle haline geldiğimizi anlatmıştık..
Son birkaç günde bunu doğrulayan müstesna örneklere şahit olduk. Milletin iradesini şekillendiren büyük çoğunlukta; RF-21 (21.yüzyıl Ruh Felci)’nin ağır semptomlarını da, maalesef yeniden net olarak gördük.
Buna karşılık, “Yabancı Aşısı” ile aşılanmış, ülkesinin değerlerine yabancılaşmış, milletin iradesine diş bileyen bir kesimin, cevval, atak, cüretkâr, utanmaz ve pervâsız hamlelerine şahit olduk.
“Artık ülke bu dış aşılı zihniyetten kurtuldu, bu ayıplar geride kaldı” kanaâtı ile ruh felcinin tadını konfor içinde çıkartan kesim birden yataklarında sarsıldı..
20. yüzyıldan kalma aşılı bir yiğit(!) durup dururken içini kusuverdi: “Ben başörtülü bir hakimin adaletine güvenmem”...
Aman zaman demeden, 27 Mayıs 1960’ın önderlerinden birinin aşılı yeğeni, atak yapıverdi: “Bu iktidardan ya çok büyük bir felâketle, ya da askeri darbeyle kurtuluruz. Ama darbenin altyapısı yok maalesef”...
Normal bir insanı çıldırtıp, muhakemesini infilâk ettirecek bu çıkışlar; RF-21’lileri heyhât konforlu yataklarından doğrultmadı bile.
Derken, ülkedeki bütün üniversitelerin rektörleri yasa ile atanırlarken, Boğaziçi Üniversitesi “Biz ne yasayı, ne de atanan rektörü tanımayız, rektörümüzü biz seçeriz!” deyü; ABD aşılı DHKP/C-MKLP takviyesiyle, çarşıyı karıştırmaz mı....
Hemen ardından “Taksim’de ağaç bırakmıyorlar” misali, “Devlet SMA hastalarına ilaç vermiyor” mavalıyla sosyal medyada tava tencere çalmaya başlamazlar mı...
Olan biteni kapalı gözlerle izleyen RF-21’liler, bu aşılı zümreden biri çıkıp da “Mesele rektör-ilaç değil anlamıyor musunuz”, dese, gözlerini açarlar mı acaba?...
Yoksa öbür aşılı yiğidin(!) ne yazık ki yok diye ağladığı bu ‘altyapı’ çalışmalarını da tepkisiz mi izlerler?...
Çocukluğumdan vefatına kadar rahmetli babaannemden sürekli duyduğum “Allah o zihniyete bir daha fırsat vermesin” duasının önemini daha iyi anlıyorum şimdi...
Ve ekliyorum, Allah bu milleti uyandırsın ve asla bir daha, bir an bile uyutmasın..
Zira su uyuyor, ruh felçliler uyuyor “Ecnebî Aşı”lılar uyumuyor...