Devşirme hep yakın tehdit
Üç kıta yedi iklimi kuşatan devletimiz kemâl döneminden zevâl dönemine geçiş yaparken, tersinden devşirmenin de kapısı açılmış oldu...
Bugün olduğu gibi o gün de bâtıl, devşirme zemini olarak doğrudan halka değil, onun kaymak tabakasına el attı.
Zevâlin sebebini kendinde değil kendi değerlerinde arayan ezik beyzâde grupları öğrenim için gittikleri Avrupa’da eğitilip onların değerleriyle geri döndüler.
Artık iyi-doğru-güzel adına her şey (!) Avrupa’daydı ve milli olan her şey «tü kaka”ydı... “Aah Evrupa!” derken ciğerleri yanıyordu...
Devşirme bayrağını o gün revaçta olan Fransa taşıyordu. Fransız Devrimi kalıntısı fikirler ve engin (!) Fransız kültürü ile yanıp tutuşan bu “monşer»ler ülkedeki entelijansiya’yı oluşturuyordu.. Ortalık Jan Piyer’lerden, Janet’lerden geçilmiyordu..
Avrupa’nın devşirme mayası tutmuştu..
Derken, gönüllü devşirme sırası Almanlara geldi.. Özellikle ülkeyi yöneten İttihat-Terakki Partisi ve ordunun üst kademelerinde yürekler şimdi de Hans’ların- Otto’ların sevgisiyle çarpıyordu.. Alman pek istekli değildi; buna rağmen içimizdeki devşirmeleri, zoraki bir yanaşmayla, onun yanında 1.Cihan Harbi’ne soktular devleti..
Sonuçta, koca cihan devletimiz gönülden Almancı devşirmeler yüzünden parça parça yağmalandı ve Anadolu kıtasına büzülmek zorunda kaldı...
Artık sıra galip İngiliz’deydi. O Türkiye’ye yön çizerken, revaçtaki lisan da Fransızca ve Almanca’dan İngilizce’ye dönmüştü. Daha önce çocuklarına Fransızca sonra Almanca eğitim aldırmak isteyen zümre, şimdi İngilizce için birbirini çiğniyordu...
Yarım asra yakın devşirebildiğince adam devşiren İngiliz, daha sonra yerini, sessiz sedasız okyanus ötesine, anası olduğu ABD’ye devrediyordu...
Doğrusu, ABD de devşirme görevini; Marshall yardımı çerçevesinde, ilkokullara hibe Amerikan yağı- peyniri- süttozu, orduya envanterinden çıkardığı kullanılmış silahlar, iş dünyasına fonlar kanalıyla dolarlar, “Barış Gönüllüsü” adını verdiği binlerce ajanla, faaliyetler ile bihakkın yerine getiriyordu...
Bugün kültür-sanat dünyası, iş dünyası, sosyetesi, siyasetçisi, rantiyesi ile büyük bir devşirme portföyüne sahip ABD’nin devşirmedeki başarısının ispatı; yeşil kart kuyruğunda helâk olan TC vatandaşlarıdır..
İspatı, hamile karısını, kızını, gelinini, ABD’ye götürüp doğurtan, çocuk erkekse Con Leo - kızsa Lea adıyla ABD vatandaşı olmasını sağlayan TC vatandaşlarıdır...
En büyük ve sıcak ispat da; ordu ve devlet içindeki ABD devşirmelerinin, ABD için CIA organizasyonu ile cumhura ve cumhurun seçtiklerine karşı yapmaya kalktıkları 15 Temmuz darbe girişimidir...
Bugün, başta ABD olmak üzere, hepsinin devşirmeleri mebzul miktarda var içimizde...
Bizim, Hak için Batıl’la muharebeden milletçe pervamız yoktur; savaşta bize asıl yakın tehdit ise Batı’nın devşirmeleridir...
Bu arada, devşirmeyi paralı ajanla karıştırmamak gerekir. Ajan para için bir ülkeye çalışır. Devşirme ise ruhuyla-beyniyle-fikriyle o ülkeye ait olmuş adamdır. Batıl’a iman etmiştir, bâtılda samimidir...
Öyle olmasa, Cumhura ve Cumhurun seçtiği Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na “İnadına Cumhuriyet” diye höykürmek hangi sağlıklı akıldan çıkabilir?..