AK Parti yeniden “tek başına iktidar” olabilir mi?..
Bir hükümet önde geleni, “Türkiye’nin son 12-13 yılda elde ettiği kazanımlar tehdit altında” diyor.
Çok doğru;
Ak Parti 7 Haziran seçiminden “tek başına iktidarla” çıksaydı böyle bir tehditle karşı karşıya kalmayacaktık.
Memleketimiz koskoca 2015 yılını kaybetmiş olmayacaktı.
Dolar-Euro ve faizler böylesine yükselmeyecek, ülkemizin milyar dolarları “üç kâğıt ekonomisi”nden beslenenlere gitmeyecekti.
Piyasayı hareketlendirmek için “kredi kartına taksit sayısının arttırılması” gibi tedbirlere başvurmak da gerekmeyecekti.
Önümüzdeki seçimden umarız, hem de açık ara “tek başına iktidar” çıkar ve Türkiye bu “tehdit”ten kurtulur.
Umarım kıymetli vatandaşımız muhasebesini bu kez daha sağlıklı yapar ve başta “ekonomi yönetimi” olmak üzere AK Parti’ye yön verenler de “oy havzalarının” sesine daha fazla kulak verir.
Bu konuda önemli adımlar atılıyor…
Memur Sen’in ısrarı sayesinde kamu çalışanları ve kamu emeklileri birtakım kazanımlar elde etti…
Umarım, bu seçim öncesinde hem bu kesime hem de diğer mağdur gruplarına “sağlam vaatler” gündeme gelir…
Vatandaşın “istikrara” oy verme arzusunun artması sağlanır.
DOLDUR BOŞALT!
Ya arkadaş ne iştir;
Memleket hazinesini “izm”in kulları boşaltır, Allah’ın kulları doldurur…
Aradan bilmem kaç yıl geçer, dindarlar devrilir, yerine geçenler yine boşaltır, ekonomik kriz patlar, bizimkiler yine gelir yine doldurur, onlar yine boşaltır…
Böyle doldur, boşalt sürer gider…
Bizler, gecemizi gündüzümüze katarak memleketin iki yakasının bir araya getirilmesi çabalarına destek vermeye çalışırken…
Memleketin iki yakasını bir araya getirmekle birinci derecede vazifeli olanlar, “öbür taraflara” yaklaşır, onlarla “toplumsal mutabakat arayışı” zemininde sıcak ilişkiler kurar, bu ilişkilerden alabildiğine istifade eden ülke düşmanları, günü geldiğinde ortaya çıkarmak üzere “malzeme” biriktirir, “düğmeye basma zamanı” geldiğinde de ellerinden geleni artlarına koymazlar.
Milletin evlatlarını iktidara getiren ve seçimler boyu yetki alanını genişleterek iktidarda tutan garibanlardan kısılan kaynaklar, günün birinde, ülke düşmanları tarafından hortum hortum hortumlanır…
Hayır bu sefer böyle olmamalı, zira bu seferki batışın çıkışı olur mu meçhul!..
BU SEÇİMDE FARKLI OLMALI!
Kılıçdaroğlu ve aynı zihniyetteki diğer parti başkanları vatandaşa bol keseden “atmasyon” vaatlerde bulunurken, memleketin has evlâtları, sürekli olarak, “Kaynak nerede aslanım?” diye sormakla yetindi.
Vatandaşların bir kısmı, bu “haklı” soruya cevap arar, “kaynak” meselesine kafa yorar, inceden inceye “bütçe” hesapları yaparken, bir kısmı da AK Parti’nin bu “savunmacı” söylemine tepki duydu.
Maaşı bin lira civarındaki (300 dolar filan, günlük 10 dolar) bir emekliyi düşünün; büyükşehirlerde bunun tamamı kira parası, diğerlerinde de “üniversite” etkisinden dolayı kiralar ikiye, üçe katlanmış durumda…
Faturalar, yol masrafları, şu, bu…
Bu durumdaki vatan evlâtlarının ve benzer durumlardaki diğer vatan evlatlarının oylarını kullanırken, içinde bulundukları durumdan etkilenmeleri ve yanlış adreslerde çare aramaları beklenmedik bir şey miydi?
Diyorum ki;
Seçim öncesinde, AK Parti’yi iktidara taşıyan vatandaşların seslerine daha fazla kulak verilseydi ve tek başına iktidarın kaybedilmesi halinde yüz katı “faiz lobisi”nin cebine gidecek kaynakların bir bölümü gariban vatandaşa aktarılsaydı…
Bunun da etkisiyle 7 Haziran seçiminden üç, dört puan daha fazla oy çıkartılsaydı…
Ülke “koalisyon görüşmelerine” sürüklenmeseydi…
Son 12, 13 yılda elde edilen kazanımlar tehdit altına girmeseydi…
Çok daha iyi olmaz mıydı?..
Türkiye dünyanın 17’nci büyük ekonomisi; dar gelirli kesimlerin biraz olsun rahatlatılması halinde sıkıntılara düşmez…
Bütçe biraz zorlansa bile, bu zorlanışın, “tek başına iktidarı” kaybetmenin meydana getireceği zorlanışın yanında lâfı bile olmaz.
Geçen seçim öncesinde “eksik” bırakılanları bu seçim öncesinde tamamlamak lâzım!
Önümüzdeki seçimden de “benzeri” bir sonuç çıkarsa, Türkiye son 12, 13 yıldaki kazanımlarını gerçekten kaybeder.
Sadece ekonomi alanında değil, her alanda.
Öte yandan…
AK Parti, hele “fark atarak” tek başına iktidarı yakalarsa, Türkiye düze çıkar.
Bunun için de “oy havzalarını” ihmal etmemek şart.
AK Parti teşkilâtından gelen bilgiler doğrultusunda hazırlanan raporlar da, vatandaş nazarında “geçim meselesi”nin ne kadar büyük önem taşıdığını gösteriyor zaten.
Aklın yolu bir, “Ak Parti tek başına iktidar olabilir mi?” sorusuna “evet” karşılığını verebilmenin şartları da belli.
Saygılarımla.