Açık çeklerin de haddi hesabı yok!
Açık çeklerin de haddi hesabı yok!
SELMA SAVCI
Beyaz Saray’a gözler çevrildi...
Elbette Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan rüzgârından sonra Katil Netanyahu’nun Trump tarafından nasıl karşılanacağı ve en önemlisi ise Gazze planı üzerinde nasıl bir açıklamalar bütünü göreceğiz diye tıpkı tüm dünya gibi biz de bu olaya kilitlendik.
Açıkçası ne çıktı derseniz, tıpkı bir önceki yürümekte ve duymakta dahi zorlanan Bunak Biden’ın planının benzeri bir Gazze planı’nı allayıp pullayan Sarı Şeytan Trump açıklamasını yaptı.
20 maddelik Gazze planını açıklayan ABD Başkanı Donald Trump, planın taraflarca kabul edilmesi hâlinde “savaşın” derhal sona ereceğini, İsrail'in Gazze'den kademeli olarak geri çekileceğini, Gazze’de Hamas’ın rolünün olmadığı yeni bir sürecin başlayacağını ve tüm esirlerin serbest kalacağını belirtti.
Böylesi bir açıklama bütününde farkındaysanız sadece İsrail’in esirleri üzerine konuşan bir profil karşımızda duruyor.
Yahu basın toplantısında dahi soru olmaktan korkan iki lidere sorulacak sorunun Gazze’de soykırım yapılıyor, siz iki üç tane esirin derdine düşerken bebekler, kadınlar her gün katlediliyor dünyanın gözü önünde ama onların kelimesini dahi yapamayan sözde iki lider bozuntusunu izledik.
En önemlisi ise Nobel ödülü almak için önce Rusya-Ukrayna krizinde başrol oynama ihtiyacı hisseden ve daha sonra ise Bibi denilen katilin arkasında gölge olarak Gazze’de kirli planlarını yürütmeye çalışan bir Donald Trump her defasında izliyoruz.
İsrail’in özellikle kademeli olarak geri çekileceğini duyuran Trump’ın bu kademeliden kastının ne olduğu ise bir türlü anlaşılamıyor. Hatırlarsanız daha öncede kademeli olarak çekileceğini duyuran Katil Siyonistler, eskisinden daha çok bir şekilde Gazzeli Müslüman kardeşlerimizin soyunu kurutma yoluna gidiyorlar alçakça…
Trump’ın 20 maddelik plan bütününün aslında içi boş bir şekilde görülmesi lazım.
Burada her defasında Hamas’ı yok etmek için ve en önemlisi itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapan bu dünyanın başına bela olan Sarı Şeytan ve Bibi ikilisi, Arap ve Müslüman ülkelere de taahhüt vermekten çekinmiyorlar.
Trump’ın sözde planına göre; “Bu plan savaşın hemen sona ermesi anlamına geliyor, sadece Gazze değil, savaşın kendisi sona erecek. Arap ve Müslüman ülkeler bu plana yazılı olarak taahhütte bulundular ancak ben aslında onların sözüne güveniyorum.
Bu ülkelerin Gazze’yi askerden arındırma konusunda onların sözüne güveniyorum. Bu da Hamas ve diğer tüm terör örgütlerinin askeri kapasitelerini derhal devre dışı bırakmak anlamına geliyor. Hamas’ın da buna sıcak baktığını duyuyorum, bu iyi bir şey.” sözleri aslında sağ gösterip sol verme metodunun bir tezahürü olsa gerek.
Ve yine Arap ve Müslüman ortaklarımız diyerek gül attığı ülkelere ise; İbrahim Anlaşmaları’na atıf yaparak bu anlaşmanın bölgeye barış getirmek amacıyla yapıldığını savundu ABD Başkanı… Trump, Gazze Planını anlattığı toplantının son bölümünde, “Suriye’den Lübnan’a, Suudi Arabistan’a kadar bölgedeki ülkelerdeki diğer insanlarla bir arada yaşayacaklar. Yeni bir Orta Doğu vaadi, ulaşabileceğimiz bir mesafede. Sahte bir barışa değil, gerçek barışa hiç bu kadar yaklaşmamıştık.” diye konuşması bazı kesimler tarafından ayakta alkışlansa da aslında ABD’nin ezelden beri söylenen ABD’yi Siyonistlerin yönettiği gerçeği de ortaya tekrardan çıkmış oldu.
Bence bu denli bir barış planı sonrası aba altından sopa da gösteren Trump, Gazze’deki yeni süreçte Hamas’ın herhangi bir rolünün olmayacağını kaydederek, “Eğer Hamas anlaşmayı reddederse, Bibi, yapman gerekeni yapman için tam desteğimizi alacaksın.” diyerek kapısının önünde yat diyince yatan, kalk diyince kalkan, saldır deyince saldır diyen Netanyahu köpeği için de sınırları yeniden genişletme gayretine de giriyor.
Bu denli cesareti kendisinde bulan, yeri geldiği zaman Çin’e, yeri geldiği zaman Rusya’ya ve yeri geldiği zaman da Suudi Arabistan’a parmak sallayan bir Trump izliyoruz. Elbette daha çok etkin bir rol oynadığı gerçek Biden’a göre, ama hâlâ Katil Netanyahu’ya verdiği açık çeklerin de haddi hesabı yok.
Ben açıkçası bu kademeli çekilme muhabbetine takılı kaldım.
Bir orduyu çekmenin ve en önemlisi ise, masum sivilleri katletmesinin önünün yılları bulması ya da bu planın Hamas tarafından kabul edilmesi söz konusu olmamalı.
Kaldı ki, İsrail’de bile esirlerin yakınlarının, Netanyahu denilen kahpeye her geçen gün tepkisi çoğalmışken, hâlâ kuduz köpek gibi etrafa saldırması da kabul edilmemeli.
Bu planda Hamas’ın etkin bir karar vereceği beklenirken ben açıkçası en önemli paydaşın Arap ve bizim de içerisinde olduğumuz Müslüman ülkelerin saflarını daha da sıklaştırmasını beklediğim ve Trump’a tamamen ipleri vermeden bu Gazzeli kardeşlerimizin acılarını ortadan kaldırmaları en büyük temennim. Bu Gazze Planı diye Trump’ın teoride kaldığını düşündüğüm ama pratikte nasıl ilerleyeceğinin ise hâlâ meçhul olduğunu düşündüğüm bu stratejiler bütününün de Trump ve Netanyahu ikilisi tarafından ağızda geviş getirildiği kanaatindeyim.
İş yine başta Türkiye’miz ve önderlik ettiğimiz Müslüman ülkelerin kararlı tutumları ve Netanyahu denilen alçağı her platformda yalnızlaştırarak yok etmemizden geçiyor.
Rabbim Gazzeli Müslüman kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun inşallah…
Selam ve dua ile…