Tarihi fırsat
Tarihi fırsat
Recep Öncel
Türkiye Yüzyılını idrak ediyoruz.
Türk Devleti geçmişteki problemleri çözmek istiyor.
Bu çerçevede şöyle bir süreç başladı.
22 Ekim 2024 tarihinde Sayın MHP Genel Başkanı Bahçeli; PKK lideri Abdullah Öcalan’a örgütü lağvetmesi şartıyla, umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti gurup toplantısında konuşma yapmasını söyledi.
Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bu süreci destekledi. Ancak devletin hassasiyetlerini ortaya koydu; ‘ya silah bırakacaklar ya da hepsi yok olacaklar’ şeklinde açıklamalar yaptı. AK Parti kadroları tarafından da ‘Devletin nitelikleriyle ilgili herhangi bir pazarlık söz konusu olmadığı’ ifade edildi.
DEM Parti heyeti İmralı’ya giderek görüşmelerde bulundu.
Ve 27 Şubat 2025 tarihinde DEM heyeti tarafından Abdullah Öcalan’ın mesajı okundu. Öcalan; “Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçelin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu iradeyle, diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımları oluşan bu iklimde, silah bırakma çağrısında bulunuyor ve tarihi sorumluluğu üstleniyorum. Varlığı sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı devlet ve toplumla bütünleşme için, kongrenizi toplayın ve karar alın. Tüm guruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” dedi.
Evet, gelinen netice budur.
Öcalan teslim bayrağını çekmiştir.
PKK’ya silah bırakmasını ve kendini feshetmesini söylemiştir.
Böylece, Türkiye’nin bütünlüğü için daha elverişli şartlar oluşmuştur.
Emperyalist planlara karşı bir duruş meydana getirilmiştir.
Dikkat etmeliyiz, bu süreci birileri sabote edebilir.
KCK, Kandil, YPG farklı bir tavır alarak daha öncekiler gibi sıkıntı meydana getirebilir.
İşi zamana bırakmak ve ihtiyatlı olmak gerekiyor.
Ancak, şimdi elde edilen netice önemli bir başarıyı ortaya koyuyor.
Malum, Türkiye’de 40 yıldır binlerce insan canından oldu.
Terör nedeniyle, trilyonlarca dolar para kaybedildi.
Bize göre; yeni kayıplardan kurtulmak için, bu fırsatı değerlendirmek gerekmektedir.
Duruma bazı muhalifler itiraz ediyorlar.
Böyle şey olamaz diyorlar.
APO silah bırakma çağrısı yapamaz diyorlar.
PKK, onu dinlemez, terör önlenemez diyorlar.
Ama aklıselim olmak gerekir.
Stratejik düşünmek gerekir.
Türkiye’de şehit aileleri bile, bu iş bitsin istiyor.
‘Eğer kimsenin evladı ölmeyecekse, bağrımıza taş basarız’ diyorlar.
‘Rahmetli babamın kabrine ziyarete her gittiğimde, denk geliyorum. Babamın kabrinin hemen yakınında, Türk Bayrağı dikili bir şehit kabri var. Bendeniz şehit kabrine üzülür ve Fatiha okurum. Hatta şehidimizin başında, anne ve babasını sürekli Kur’an okurken görürüm’.
Biz, bu manzaralar bir daha tekrar edilmesin diyoruz.
Yeni şehitler olmasın, anneler ağlamasın diyoruz.
Ama birileri, terör devam etsin istiyorlar.
Çünkü kaostan besleniyorlar.
Biliyoruz ki, kaos isteyenler her devirde servetlerine servet kattılar.
Hep kendileri için menfaat sağladılar.
Milleti hiç düşünmediler.
Ama Türk Milleti uyandı artık.
Gelin, mevcut durumu analiz edelim.
‘Şu anda gelinen noktada, hiçbir şart ortaya sürülmüyor. Federasyon veya özerklik talepleri yok. Türkiye’nin bölünme tehlikesini dile getiren bir talep yok’.
Üstelik terörün bitmesi için bir adım atılıyor.
Sonuçta, Erdoğan ve Bahçeli başardı.
Türkiye’nin küresel yolculuğunu daha etkili kılacak hamleler yapıldı.
Türkiye daha güçlü bir pozisyona sahip oldu.
Bakınız, Suriye’de Esed gitti.
PKK, önemli bir desteğini daha kaybetti.
Ancak İsrail, Suriye de Golan Tepelerini işgal etti.
Şimdi de, Dürzileri kullanarak yeni problemler çıkarmaya çalışıyor.
Amerika, dünyaya ‘kendini bilmez Başkan böyle yapıyor’ diye mesajı veriyor.
Ama ABD Başkanı Trump’ın; Gazze’yi turizm bölgesi yapmak istemesi ve Netanyahu ile iş birliği yapması, Ukrayna’nın madenlerine çökmek istemesi ve Zelensky ile Beyaz Saray’da kavga etmesi, işin arkasında başka emperyal meseleler olduğunu düşündürüyor.
Dünyada olanları iyi takip etmek lazım.
Türkiye, yeni denklemlere karşı vaziyet alıyor.
Yapılanların kıymetini bilmek lazım.
Evet, Türkiye’nin tek sahibi Türk Milletidir.
Eski Türkiye özlemi duyanlar bilsin ki, iş bitti artık.
Bugün Türkiye daha avantajlı bir konumdadır.
Aynı zamanda dünyadaki gelişmeleri dikkate almak durumundadır.
Evet, Türk Devleti güçlüdür.
Evet, siyasette, ekonomide, dış politikada, demokraside, toplumsal barış ve huzurun devamında, Türk Milletinin dediği olacaktır.
Kardeşlik ve huzur sağlanacaktır.
Bugün Türkiye’de, devlet aklı icra ediliyor.
Tarihi fırsat kaçırılmayacaktır.
Allah’ın izniyle, terörsüz Türkiye hamlesi başarılacaktır.