KONYA VE MEVLANA
KONYA VE MEVLANA
Recep Öncel
Kurucuları arasında olduğum KONSİAD, İstanbul Yeşilköy Millet Bahçesinde 18-21 Aralık tarihleri arasında Konya Tanıtım günleri düzenliyor.
Programlara İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat Beyler katılım yapıyorlar.
Burada Konya kültürü ve yemekleri tanıtılmaya çalışılıyor. Etli ekmek, fırın kebabı, bamya çorbası, höşmerim, saç arası gibi lezzetler ziyaretçilere ikram ediliyor.
Yaptıkları organizasyon dolayısıyla KONSİAD Başkanı Kemal Çelik ve yönetim kurulunu tebrik ediyorum.
Ayrıca 2025 Aile Yılı dolayısıyla benim ‘Evlilik ve Aile’ kitabımın basımını üstlenen, İDSB- Fuzul Holding ve KONSİAD YİK Başkanı Eyüp Akbal’a teşekkür ediyorum.
Konya hicret esnasında Peygamber Efendimize tavsiye edilmiş, Selçuklu’ya başkentlik yapmış kadim bir Anadolu şehridir.
Bu şehir 38.783 km2 ile Türkiye’nin en büyük yüzölçümü alanına sahiptir. Nüfusu 2 milyon 300 bin kişidir.
Geniş toprakları ile ülkemizin tahıl ambarıdır. Aynı zamanda sanayi şehridir. KOBİ, organize sanayileri, üretimi ve 4 milyar dolar ihracatıyla Türkiye ekonomisine ciddi katkılarda bulunmaktadır.
Konya Hz. Mevlana’nın bereketinin hissedildiği, hoşgörü ve huzur şehridir.
Şehir düz ovalık bir alanda olup, gecekondusu bulunmamaktadır. Planlı, düzenli ve güzel bir yerleşime sahiptir.
Çalışmalarından ötürü Konya Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, AK Parti İl Başkanlığı, Ticaret Odası Başkanlığı, Uluslararası Mevlâna Vakfı, Aydınlar Ocağı, Yazarlar Birliğini kutlarım.
Kısaca, bir başkent her zaman başkenttir.
Bu şehir gerek tarihi geçmişi gerek bugünkü durumu ve gerekse geleceğe yönelik projeleriyle, Türkiye’de önemli bir yere sahiptir.
Aralık ayında, Hz. Mevlana’nın 752.vuslatını (Sevgiliye Kavuşma) idrak ediyoruz.
Hz. Mevlâna; Ben Allah’a (cc) kul oldum, yaşadığım müddetçe Kur’an’ın bendesiyim. Muhammed Mustafa’nın (sav) yolunun toprağıyım; demiştir.
Hz. Mevlâna, bir İslam Mutasavvıfıdır. Onu başka şekilde tarif etmek hata olur.
Mesnevide, “Bişnev; Dinle!” diyerek söze başlamış, güzel sözler söylemiş ve insanlar Onun sözlerinden etkilenmiştir.
Her yıl Dünyanın farklı ülkelerinde Mevlana’nın söyledikleri sonucunda, birçok kişi Konya’ya gelmekte, türbesini ziyaret etmekte ve Müslüman olmaktadır.
Biz ‘Mesneviden Mesajlar’ adlı kitabımızda, Hz. Mevlana’yı esas olarak, Allah ve Resulullah aşkıyla ifade etmiştik.
Bu yıl ‘Aile Yılı’ olması dolasıyla, aile ile ilgili bazı sözlerini aşağıda nakletmeye çalışacağız.
Mevlana’ya göre; aile cemiyetin en önemli rüknüdür.
Ailenin sağlamlığı, millet ve insanlığın da sağlamlığı demektir. Bu konudaki bir ihmal, bütün millet adına bir ihmal sayılır. (1)
Yüce Allah insanları çift yaratmış, birinin diğerinin eşi anlamına zevc adını vererek onları evliliğe teşvik etmiştir.
Mevlana’nın evlilik ve aile ile ilgili söylemlerini, birkaç başlık altında toplayabiliriz.
1-Evlilikte Denklik;
Denklikte; din- ahlak- karakter- soy- fizik- yaş- servet- meslek gibi hususlar, önemlidir. Evlenirken bu konuda ailelerin onayını almak gerekir.
Hz. Mevlâna; ‘Eşlerin birbirine benzemesi lazım; ayakkabı ve mestin çiftlerine bak! Ayakkabının bir teki ayağa biraz dar gelirse ikisi de işe yaramaz.
Ormandaki aslana, kurdun eş olduğunu hiç gördün mü?
Bir göz bomboş diğerinin tıka basa dolu olsa, hurç bineğin üzerinde doğru duramaz’ diyor. (Mesnevi 1/2309-2311)
Evet, hayatın bütününde bir denklik, bir ölçü ve bir tenasüp bulunmalıdır.
Peygamber Efendimiz (sav) bu konuda bize yol göstermekte ve dindarlık meselesinin önemine dikkat çekmektedir.
Bu zamanla değişmeyecek bir prensiptir. Günümüzde birçok şeyin ayağa düştüğü bu dönemde, dindarlık tercihinin en güzel şey olduğunu bize bir kez daha ortaya koymaktadır.
2-Boşanma Modası;
Evlilik; birçok yanlarıyla farklı yaratılmış iki insanın, ömür boyu her hususta ortak yaşam ve nesillerin devamı için kurdukları tabii ve insani bir birlikteliktir.
TÜİK verilerine göre; son 10 yılda boşanma oranları artmış durumdadır.1993 yılında 27 bin olan boşanma sayısı, günümüzde 50 bini aşmış ve durum vahim hale gelmiştir.
Mesnevide, koca; Ey kadın ben yoksul bir adamım elimden ancak bu geliyor. Bu mu kötü, yoksa boşanmak mı, ayrılık mı?’ diyor. (Mesnevi6/1758-1768)
Mevlâna burada, boşanmalarda geçim darlığı meselesine temas ediyor.
Ancak sabretmeli, boşanma yoluna gidilmemeli ve evliliği devam ettirmelidir.
Mevlâna; ‘Erkekle kadın şüphe yok ki, ateşle pamuk gibidir. Ateş pamuğu yakar.
O güzel sevgili, sanki kalpleri cezbeden bir pınarın nurudur.
Görünüşte su, ateşle söndürülür. Görünüşte sen kadından üstünsün, fakat ona mağlupsun’ diyor.
Sevgi ve acıma insanlık özelliği, şehvet hayvanlık özelliğidir. Kadın ana olarak, sevgi ve şefkat doludur.
Ancak, insanda şehvet ve hırs fazlalığı kişileri yanlış iş yapmaya yöneltir, sonuçta sıkıntıya sebep olur.
3-Çocuk sevgisi;
Evlilik meyvesi olan çocuklar, masumdur. Çocuk sevgilidir. Çocuklar anne baba için, göz aydınlığıdır. Babanın evde çocuklara davranışı, müşfik olmalıdır. Anne ise, sevgi ile kucaklamalıdır.
Kısaca, Hz. Mevlâna pek çok konuda sevgi örnekleri vermiş ve insanlığa yol gösterici olmuştur.
Hz. Pirin öğretilerini bu açıdan değerlendirdiğimiz zaman’ gönül huzurunun, gönül sahiplerinin huzurunda bulunmaktan geçtiğini’ görürüz.
Şebi Arus ‘Düğün Gecesi’ Konya ve Mevlana aşıkları için çok anlamlı olup, bir muhabbet vesilesidir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1-Prof. Dr. Abdulhakim Yüce