Aile Hekimlerinden Sağlık Bakanına Notlar
"Önce sağlık" prensibinden yola çıkarak, aile hekimleri ile ilgili edindiğim izlenim ve tespitleri; Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun dikkatine sunuyorum. Sayın Bakan, İstanbul'da görev yaptığınız için özellikle İstanbul'un şartlarını da iyi bildiğinizi düşünüyorum:
1- Aile hekimleri, yoğun bir hasta muayenesi içindedirler. Günde 50-60 arası hasta muayene eden aile hekimlerinin tüm günü muayene ile geçmektedir. Ayrıca ehliyet, silah, askerlik raporu için gelenler de muayene edildiği için aşırı bir yoğunluk oluşmaktadır.
2- Bu sayılan muayeneler arasında ek olarak "Kronik Hasta Takibi" de Aile Hekimlerinden talep edilmektedir. Kronik Hasta Takibi Yapmayan doktorların sözleşmesi iptal edileceği vurgulanmaktadır. Bu kadar yoğunluğu olan aile hekimlerinin Kronik hasta takibi yapmalarının mümkün olmadığı beyan edilmektedir.
3- Bakanlık, doktorlardan ya da aile hekimlerinden bazı ilaçların yazılmasını istemiyor. Bu durumda vatandaş doktora söz konusu olan ilaçların yazımı için ısrarcı oluyor. Bu şartlarda vatandaş ile doktor karşı karşıya geliyor.
4- Vatandaş, çocuğuna, “çocuk aşısı” yaptırmak istemiyor. Bunun için de vatandaşın imzalı beyanı gerekiyor. Bu durumda yine doktor ile vatandaş karşı karşıya geliyor.
5- Bakanlık hastaları arayarak, "Doktorunuzdan memnun musunuz?" diye soruyor. Hasta da doktora gelerek, "Bakanlıktan aradılar, doktorunuzdan memnun musunuz? diye sordular" diyerek doktoru baskı altına alma davranışı sergiliyor. Aynı uygulamayı Milli Eğitim Bakanlığı da yaptı. Ancak verimli bir performans sağlayamadı. Aynı durum Sağlık Bakanlığı için de gözlemlenmektedir.
6- Bazı Aile hekimleri, fazla hasta muayene etme yarışı içine girerek, yüksek ücret alma peşine düşüyorlar. Bazen aile hekimleri arasında haksız rekabetlerin olduğu gözleniyor. Bakanlık görevlileri, hasta muayene sayılarının takibini titizlikle yapmalıdır.
7- Aile hekimlerini, neden "hekimler, yani doktorlar denetlemiyor"? Örneğin sağlık müdürlüğündeki görevli bir hemşire gelip bir aile hekimini denetliyor. Bu uygulama da yanlış bir uygulamadır. Yani doktoru, doktor denetlemelidir.
8- Hasta, muayene için hem kliniklere hem de sağlık ocaklarına gidiyor. Sağlık ocaklarından çokça tetkik ve tahliller talep ediyor. Yani bir günde bir hasta hem birçok sağlık birimini meşgul ediyor hem de gereksiz sağlık harcamalarını ortaya çıkarıyor. Bu durumları da önlemek gerekir.
9- Sağlık merkezlerinde hiçbir güvenlik olmadığı için "canı sıkılan, kafası bozulan kişi" gereksiz bir şekilde doktora ulaşmakta ve doktora hakaret ve tehditler etmektedir. Bu davranışlar karşılıksız kalmamalı ve sağlık çalışanlarının güvenliği de sağlanmalıdır.
Sonuç: Sayın Bakan, yapacağınız icraatların hükümetin hanesine yazılacağını hatırlatmak isterim. Sağlık konusuna Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da çok önem verdiğini kamuoyu yakinen bilmektedir.
Günün Sözü: "Önce Tedbir Sonra Tevekkül"..