Allah’ın Nizamı İslâm (5)
Allah’ın Nizamı İslâm (5)
Prof. Dr. Yusuf Özertürk
İSLÂM’IN KAYNAKLARI
A-KUR’ÂN
Kur’ân’ın Muhtevası
*Kur’ân’da yer alan konuların tesbiti, konu başlıkları, sayıları, bunların muhtevaları, gibi hususlar hakkında, şimdiye kadar çeşitli müellifler tarafından yaklaşık bilgiler verilmiştir. Ayrıca bu müellifler, birbirinden farklı tercih ve tasnifler yapmışlardır. Bu yapılan tasniflerin ortak noktaları esas alındığında Kur’ân’daki mevzuları şu başlıklar halinde toplamak mümkündür; 1-Tevhid 2-Nübüvvet ve Kulluk 3-Adalet ve Hukuk (Muamelât-Ukubât) 4-Ahiret hayatı
1-Tevhid
*Tevhid, tek bir yaratıcı olduğuna, O’nun da Allah olduğuna, Allah’ın tek hakim ve yetkili olduğuna, eşi-benzeri olmadığına ve O’ndan başka tapınılacak ilâh olmadığına inanmaktır. Bu inanç Kur’ân’da ‘Lâ İlâhe İllallah’ cümlesiyle ifade edilir. Buna ‘Kelime-i Tevhid’ denir. Tevhid inancında yegane otorite olarak bir Allah vardır. Tevhid, iman esaslarının en başında gelir. Tevhid inancıyla, insanların Allah’tan başka tapındıkları (putlar, tâgutlar, atalar dini, vs) reddedilmektedir. Allah, insanları yaratmış ve onlar için bir ‘Nizam kurmuştur.’ Bu Nizam, Tevhid Nizamı olan İslâm’dır.
İslâm, ilk Peygamber Hz. Âdem (a.s) ile başlamış, son Peygamber Hz. Muhammed (sav) ile tamama erdirilmiştir. İslâm Nizamı’nın iki safhası vardır; Birisi bu geçici Dünya hayatına bakar, diğeri de devamlı olan Ahiret hayatına bakar. İnsanların Ahiret hayatlarının mahiyeti, bu Dünya hayatında şekillenecektir. Bu bakımdan Dünya’da geçirdikleri/ geçirecekleri hayat önemlidir. İnsanlar şayet Allah’ın vaaz ettiği Nizam’a (İslâm’a) göre hayat geçirirlerse, ebedî olan Ahiret hayatlarında mesut ve bahtiyar olacaklardır. Aksi olursa da, bedbaht olacaklardır. Allah, yarattığı insanların mesut ve bahtiyar olmalarını istemektedir.
Bunun şartı olarak da, Kendisinden başka tapındıkları (tâbi oldukları) ilâhları ve ilâh yerine koydukları her şeyden vazgeçmelerini ve sadece gerçek ilâh olan Allah’a tapınmalarını ve O’nun Nizamı’na (İslâm’a) uymalarını istemektedir. Allah’ın bu isteği, ilk insandan, son insanlara kadar bütün insan topluluklarını kapsamaktadır. Öyle ise, insanların yapacakları iş, kendi kurdukları bâtıl nizamları terkedip, Allah’ın Nizamı olan İslâm’ı kabul edip, O’na göre düzen kurmak olmalıdır. Allah, Vahyi olan Kur’ân’da bunu istemekte ve Elçisi (Peygamberi) Hz. Muhammed’e(sav) de bunu tebliğ ettirmiştir.
Bunun ilk şartı da evvela Tevhidi (Allah’a iman etmeyi) kabul etmektir. Bu bakımdan ilk inen ayetler genelde Tevhid ile ilgilidir. Tevhid ile ilgili ayetler genelde Mekkî surelerdeki (Mekke devrinde inen) ayetlerdir. Bu ayetlerde Allah, Mekkeli müşriklere (daha sonraki bâtıl inanç sahiplerine de) diyalektik bir üslupla (Akıllara hitap edip, zıtlıkları nazara vererek) hitap etmektedir. Allah, bâtıl (yanlış) yolda giden insanlardan, gittikleri yolu, kurdukları çıkarcı, kuvvetlinin zayıfı ezdiği, feodal, adaletsiz düzenleri terketmelerini istemektedir. Aynı şekilde, bir şey bilmez, bir işe yaramaz putperestliğin anlamsızlığından, müşriklerin, Vahye, Meleklere, Peygamber’e ve tebliğ ettiği Kur’ân’a karşı çıkmalarının yersiz olduğundan bahseder.
Yine müşriklerin, yanlış yolda olmuş olan Atalarının geleneklerini (Atalar dini) körü körüne devam ettirmelerinin, kendilerine bir fayda temin etmeyen, akılsızca bir inanış olduğunu tekrarlar ve onları akıllarını kullanmaya davet eder. “Onlara, ’Allah’ın indirdiğine (Kur’ân’a) tâbi olun!’ denildiği vakit, ’hayır, biz atalarımızı neyin üzerinde bulduysak (onlar nasıl yaşamışlarsa) ona tâbi oluruz!’ derler. Ya Şeytan onları Cehennem azabına çağırıyor idiyse (ataları yanlış yoldaysalar)?” (Lokman-21). “(Onlar) Bir edepsizlik (kötülük) yaptıkları zaman, ‘Biz atalarımızı takip ediyoruz (onlar da böyle yapıyorlardı.). Bize bunu (Allah) emretti’ derler. Sen de ki, Allah asla edebsizliği emretmez.
Bilmediğiniz şeyleri Allah’ın üzerine mi atıyorsunuz?” (A’raf-28). Allah, müşriklerin (gelecekteki insanların da), Hak (doğru) olan Kendi Nizamına (İslâm’a) tâbi olmaları için, Kâinat’tan, canlı-cansız varlıklardan ve insanın yaratılmasından bahseder. Ve ontolojik, kozmik deliller serdederek, insanları akletmeye-düşünmeye davet eder. Nitekim Mekkî surelerden İhlâs, Fatiha, Alâk, Naziât, Zariyât, Tûr, Enbiyâ, Müzzemmil gibi sureler daha ziyade Tevhid ile ilgilidir.
Devam edecek…
Kaynak
1-Mustafa Çağrıcı, Kur’ân’ın muhtevası. TDV İslâm Ansiklop. c;26, sy;390-393.
2-Tahsin Görgün, Kur’ân’ın mahiyeti. TDV İslâm Ansiklop. c;26, sy;388-389.