• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nusret Reşber
Nusret Reşber
TÜM YAZILARI

Dün Suriye bugün Gazze; bir de Asker ve Konteyner…

16 Ekim 2025
A


Nusret Reşber İletişim:

Dün Suriye bugün Gazze; bir de Asker ve Konteyner…

NUSRET REŞBER

Ramazan ayı geldiğinde en duyarlı insanların oruç tutmayan, beynamaz kimseler olduğunu görürüz. Kurban bayramında da aynı kesim çok hassas.

Otururlar bir de açık oturumlarda ahkâm keserler. 

“Oruç tutan şöyle yapsa/yapmasa, şu zaman başlasa şu vakit iftar edilse; filan kesler tutmasa veya en azından su serbest olsa… Orucun bedeli ödense vs. olmaz mı?” Kurban döneminde de; “Kurban kesilerek hayvan katliamı yapılıyor, bu vahşet değil mi?” En iyimserleri de;  “Kurban kesme yerine bedeli ödense veya fakirlere onunla et alınıp verilse olmaz mı?”…

Gören de ne kadar insaflı, duyarlı ve merhametliler diyecek. 

Allah’tan korkasıcalar, rahmeti gazabını geçmiş emrin sahibi Allah’tan daha mı merhametlisiniz? Allah’ın emrini itina ile yerine getirenlerden daha mı insaflı ve duyarlısınız?



Kalkmışsınız bir de merhamet ve vicdan satıyorsunuz!

“Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler” deyimindeki gibi bu sol taife, her şeyi çok bildiklerinden çoğu zaman kendilerini de ele verirler.

Evvelki gün terör sevici eski bir gazeteci “Filistin konusu Türkiye’de dinci çevreler hariç gündem maddesi falan değil, bunu görüyorum.” diyor. Bir diğeri, “…Mehmetçik yine nöbete” diye dertlenmiş.

Aynı düşüncedeki gazeteleri de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Elimizdeki konteynerleri, gerekirse Gazze’ye göndereceğiz…” sözüne içerlenmiş.


O gazetecinin sözüyle devam edelim: “Filistin konusu Türkiye’de dinci çevreler hariç gündem değil…” Çok doğru!

Dün Suriye’den, insanlar canlarını kurtarmak havliyle yurdumuza sığındıklarında da şikâyetlenmişlerdi.


“Ülke sokakları Suriyeli doldu… 

Ülkemizde Suriyelilerin, Afganlıların, Pakistanlıların ne işi var… 

Askerimizin Suriye’de, yurt dışında ne işi var..?” diyenler de bunlardı.

“İktidara geldiğimizde bütün Suriyelileri sınır dışı yapacağım…” diyenler de aynı kesim. Su ve doğal gazdan fazla ücret talep edenler de bunlar…


Filistin için mitinge gidenlere yolda saldıranlar da aynı kesim.

Haber-yorumların altlarında sosyal medyada “bizim askerimiz üzerinden rol biçmeyin; kim nereye giderse gitsin…” diyenler de hep bunlar!


Bunların kafa yapısı bu!

Adam usta gazeteciyim diye nara atıyor, ama ne ülkesinden ne dünyadan haberi yok.

Türkiye Müslümanlarının, hükümetinin meydanlardan ayrılmadığını göremiyorlar. Hadi ülkelerini göremiyorlar; ilgili değiller, dünya halkalarının indiği meydanları da mı görmüyorlar?

Ama es kaza Müslümanlara ya da mevcut iktidara sataşacak bir malzeme bulduklarında “Mal bulmuş mağribi” misali görebiliyor, ilgili olabiliyorlar.

“Mollalar İran’a” diyenler,  İranlı “Mehsa Emini” üzerinden İslam’a ve Müslümanlara gözdağı mitingleri düzenleyip herkes “Mehsa Emini” olabiliyor.

Sadece Ermeni olduğu için herkes Hırant’çı olabiliyor, sokakları doldurabiliyorlar.


Sonra “bunların derdi İslam iledir, Müslümanlarladır” dediğimizde kabullenmiyorlar.

Binlerce insan öldü, onlarca bebek öldü Suriye’de, Esed rejiminden kaçarken yollarda veya denizlerde/sahillerde, hiç sesleri çıktı mı bunların? Çıkmadı. 

Ama Aylan Kurdi bebek için bu çevrelerin sesi daha gür çıkmıştı. Kürt asıllı olmasından belki bir malzeme çıkartabiliriz düşüncesiyle.

Diğerleri insan değil miydi?

Şimdi Filistin/Gazze’de ölen on binlerce masum bebek, onbinlerce kadın-erkek insan değil mi? Hırant’çılar, Mehsa Emini’ciler neredesiniz? Neden bunlar için meydanlarda yoksunuz?


Bakınız, çok sevdiğiniz batıdan bile vicdanların sesi kalabalıklar meydanlarda. Akdeniz Sumud/Özgürlük filolarıyla doldu taştı batı halkların duyarlılıklarıyla; siz neredesiniz?

Pkk’lı teröristlerin cenazelerinde bile boy gösterenler siz değil miydiniz, temsilcileriniz değil miydi? Şimdi neden yoksunuz?

Dün “Suriye’de ne işimiz var, sınır dışında ne işimiz var?” diyenler gördünüz mü orada ne işimizin olduğunu? “8 Aralık 2024’te Suriye’de 60 yıllık Baas rejiminin yıkıldığını da görmedik” diyebilir misiniz? 

Ama onu da zaten ABD getirdi diyorsunuz.

Çünkü başarıyı, duyarlılığı kendinize yakıştıramadığınız gibi ülkenize de yakıştıramıyorsunuz bir türlü!


Zaten biz de sizden böyle bir duyarlılık beklemiyoruz. Dün Suriye gündeminizde hiç olmadığı gibi bugün de Filistin gündeminizde yok…

Allah merhameti, sorumluluk bilincini, diğerkâmlığı herkese nasip etmez! Bu yüzden bir beklenti içinde değiliz.

Ancak bırakın bari sizin deyimizle “dinci, yobaz, ortaçağ zihniyetli…” bizim ifademizle Allah’ın sorumluluk yüklediğinin farkında olanlar; dün Suriye’yle Ensar olma bilinciyle ilgili/alakadar oldukları gibi bugün de yarın da Gazze’yle/Filistin’le ilgili olsunlar.

Ne giden askerler, ne toplanan yardımlar, konteynerler de zaten sizden çıkmıyor/çıkmaz da. Bu nasip meselesi.


Sizin çocuklar, para verir bedelli yapar ya da çürük raporu alırlar; paralarınızı da milletten aldığınız yardımları da heykele, konserlere verirsiniz ancak.

Son sözlerimi de not edin!

Ülkemiz Türkiye ve bizim hakkımızda dünya ülkeleri/halkları ne düşünüyor, nasıl anlıyorlar bir de onlardan dinleyin.

Ve zamanınız olursa İsrail hapishanelerinden kurtulan birkaç mahkûmun gördükleri/yaşadıklarıyla Hamas’ın elinden serbest kalan birkaç İsrail’linin gördükleri muameleyle karşılaştırın!

Dindarlarla olmayanların farkı son iki cümlede!!!

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Hikmet Yılmaz

4G ile başladı 5G ile birlikte final yapacak. Teknoloji baş döndürücü şekilde devam ediyor. Nokta.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23