Emine Ülker Tarhan’ın CHP’si

“Hatalara düşmemiş yeni bir yönetim” diyor eski Genel Başkan Deniz Baykal. O zaman herkes soruyor, hatalara düşmemiş kim olabilir? Herhalde Kamer Genç’ten başkası olamaz... Genç, Tunceli tombalasından. Hem de her dönem banko milletvekili. Kılıçdaroğlu sürekli kaybedicilerden, her nasılsa kaptanlığı ele geçirdi ama bir türlü becermedi. Durmadan kara kayalara tosluyor. Öyle olunca da partide bir muhasebe defteri açılmalı. Baykal, “eleştiri olmadan olmaz, her şeyi tartışalım konuşalım”dan yana. Her şeyi deyince, içerisinde şu kaset skandalı da var. Baykal’ın mağduriyetine sebep olan kaset. İşte o mağduriyet nedeniyle Hocaefendi’den “geçmiş olsun” mesajını dinledik. Hani adam trafik kazası geçirse geçmiş olsun demek normal da, başkasının yatağında yakalanana geçmiş olsun demek hangi kitapta yazdığını bir türlü bulamadım. Örneğin, çocuklara cinsel tacizde bulunana geçmiş olsun denir mi? Bu işin fetvası bir yana, kamerayı yatak odasına kimin yerleştirdiği önemli. Bu soru cevap bulmadan kurultay olsa kaç yazar. Emine Ülker Tarhan bakın ne diyor: “Ne yazık ki” diyor, “Cumhurbaşkanlığı Erdoğan’a armağan edilmiştir.” Bence de doğru bir tespit. Usta politikacı Erdoğan’ın dişinin kovuğuna yetmeyecek kadar hafif gelen çatı adayı Ekmelettin. Hem Kılıçdaroğlu hem de Bahçeli sonucu tahmin etmeliydi. Biliyorlar mıydı, yoksa gaza mı geldiler? Emri vakide olabilir? Onu da Emine Tarhan soruyor: “Birden bire zuhur eden bir adayı aslında kimin önerdiğini sorgulamamız dahi yasaklandı.” Milletvekili “sorgulamamız yasaklandı” diyorsa Kılıçdaroğlu’nun demokratlığı tartışılır. Anladınız mi şimdi? Erdoğan’a sürekli diktatör diyen erenlerin aslında kendisi diktatör. Hem nereden zuhur etti bu aday? Posta ile mi geldi kargo ile mi? Sonuçta hesapları tutmadı. Etme bulma dünyası, Kılıçdaroğlu, sözde AK Parti’yi bölecekti, bakıyoruz ki kendisi amip gibi bölünüyor. Bahçeli’nin de durumu pek iyi değil. Başbakan’ı yüksek divana verecekti, korkarım kendisi Eldivan’a gidecek. Muhalefetin asıl lokomotifi CHP, diğer 14 parti vagon. Vagon biliyorsunuz hamaliye nevinden yük taşır, başka işe yaramaz. O yüzden, Emine Tarhan genel başkanına acilinden çağrıda bulunuyor. “Sayın Genel Başkan ve ekibi, demokrasilerde yeri olmayan sadece seçmeni suçlamaktan vazgeçip makamdan çekilme ve kurultaya gitme olgunluğunu göstermelidir. Makamdan çekilme ve kurultaya gitme erdemini göstermelidir.” Kurultay kolay, delegeleri birer ekmek arası köfteye ayarladın mı sonuç aynı. Ha Hasan ha hacı Hasan. Çekilme işine gelince o biraz zor. Mağlubiyetin vermiş olduğu psikolojik eziklikte yüzün kızaracak ki çekilesin, kızarmıyorsa devam. Hem Kılıçdaroğlu, mağlup oldum demiyor ki. Attan düşer galip, eşekten düşer yine galip... Temelde fikirlerimiz uyuşmazsa da Emine Tarhan’ın seviyeli bir hukukçu ve de ağırbaşlı olduğunu meslekten bilirim. Ancak siyaset başka bir şeydir, ağır başlılığa pek gelmez... YARSAV işine de benzemez. Sosyal demokrasi sonuçta bir ideoloji, ne var ki kitapta yazılı olduğu gibi okunmuyor. Gördük ki bu CHP yıkıcı muhalif oldu da hiçbir zaman sosyal demokrat olamadı. “Değişim” dedi yüzüne gözüne bulaştırdı, hatta ilkelerini de kaybetti. Tek umudu cemaatleşen cemaatte, himmette... 19 Ekim’de HSYK seçimleri var. YARSAV cemaatle ittifak halinde çalışıyor. Kazanırlarsa 2015 seçimlerinde yine bir Ekmeleddin bulacaklar. Not alın göreceksiniz, CHP yine Emine Tarhan Ülker’in CHP’si olmayacak. Yine Kamer Genç kazanacak...