• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Nusret Çiçek
Nusret Çiçek
TÜM YAZILARI

Anayasa Mahkemesi üzerinden istikrarı sarsmak

04 Aralık 2014
A


Nusret Çiçek İletişim: [email protected]

İzlenimlerime göre Anayasa Mahkemesi kurulduğu günden beri benzer tartışmalarla siyasi istikrarı bozmaya yönelik sorunlu bir hal almış durumdadır. 

Çözeceği yerde sürekli sorun üretiyor.

Tartışmalara meydan vermesi açısından değerlendirmeye alındığında Burhan Kuzu hocanın deyimi ile “ gitsin mi kalsın mı” tartışmasını taşıyor gündeme... 

Bu mahkeme adam astırmadı ama, en çok parti kapatan olarak tarihe geçti.

Öz geçmişi, 27 Mayıs darbesi sonrasında bir başbakan ile iki bakanın idam edilme hikayesine dayanır. Her şeye rağmen darbecilerin el emeği göz nurudur.

Askeri vesayete göre rejimin bir nevi sigortası.

Bir yerde ayrıcalık taşıyan Yüce Divan, diğer bir yerde Millet Meclisi’nin üzerinde bir nevi hukuksal vesayet. Görüyorsunuz, 2015 seçimlerinin kaderini tayin eden baraj sistemi onun üzerinden tartışılıyor. Ülkenin siyasi istikrarı mahkemenin iki dudağı arasında....

Nedir bu baraj?

1960 yılından beri başa geçen koalisyonların yapmış olduğu tahribatı aşağıya çekme açısından düşünülmüş bir formül. Temsilde çoğunluğu getirmiş olsa da ülke yararına işe yaramadı diyemeyiz.

Yaradı, Türkiye 13 yıldır siyasi istikrarın ilkini yaşıyor.

Baraj kaldırıldığında belki de ortalık iyice karışacak...

Azınlıktaki muhalefete göre iyi olacak, onlara göre demokrasideki temel kural, seçilebilen her kimse yasamaya katılmasıdır. Ama bu görüşe çatan Yunan filozofları Aristo ile Eflatun “ayak takımının yönetimi” diyerek çapsız demokrasiyi hepten aşağılamışlardır.

Anlaşılan, liyakat ehli ile liyakatsiz temsilcilerin meclisinde neler olup bittiğidir.

Ağız köpürmeleri ile hırsından bardak kıranların tavırlarını Hergele meydanından çok zaman zaman Meclisin kürsülerinde görüyoruz. 

Sözde orası ağırbaşlılık ile örnek davranış gösterilmesi gereken milletin kürsüsü.

Ne görelim, Hollywood  filmlerine taş çıkaracak nevinden ürkütücü sahneler. 

Sataşma, küfretme, belden aşağı tavırlar sergileyenlere ayak takımı denemez de ne denir? 

Bu konuda Aristo da haklı, Eflatun da haklı...

Bu hali ile bile baraj yüzde on ayak takımına takılmıyorsa, kaldırıldığında kim bilir belden aşağı takımı da seçilip geldiğinde istikrar denilen nimeti rüyalarımızda bile göremeyeceğiz. 

Mesele üzüm yemekten ziyade bağcıyı dövelim isteniyor.

Gezi’den girdiler istikrarı barajdan bozmaya çalışıyorlar...

Bana göre sorun mahkeme başkanından ziyade mahkemenin varlığı ile alakalıdır.

6216 sayılı kanunun  45/3. Maddesi, “yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz” diyor. 

Buna rağmen madde görüşülerek iptal edilirse ne olur?

Hiçbir şey olmaz, diğerleri ne olduysa bu da paşa paşa olur.

Ne var ki Anayasa Mahkemesi bu konuyu daha önce de görüşerek ret etmiştir. 

Aynı şekilde İnsan Hakları Mahkemesi de ret etmiştir...

Yine de paşa kapıda sürpriz olur mu olur...

Kurum olarak mahkemeye verilen yetkiler oldukça belirsiz ve de duraksamasız.

Sanki “ben her şeye bakarım ve de son merci benim” gibi bir anlayış çıkıyor ortaya.

Adam tutuklanıyor, Anayasa Mahkemesi salıyor...

Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilenin kararını bozuyor...

Asıl tartışılması gereken; bu mahkeme temyiz mahkemesi mi, insan hakkı ihlallerine bakan mahkeme mi? Yargılar, iptal eder, bozar, denetler... Bu kadarı hiçbir kurumda yoktur.

Maalesef bireysel başvuru yasası yapılırken bu nazik çizgi çizilemediğinden Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruda görevi nereye kadardır açık ve net bilinmiyor.

O konuda da oldukça çekinceler var. 

Hatırlatmış olayım, eleştirilerimizde demiştik ki, böyle bir görevi ayrıca uzman bir mahkemeye vermeyip de Anayasa Mahkemesi’ne vermek hatadır.

Yeri gelir baş ağrıtır dedik...

Zamanında uyardık dinleyen olmadı, şimdi de hop oturup hop kalkıyoruz... 

Kolayı var, kaldırın bu mahkemeyi olsun bitsin... 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23