Çiller’in, FETO ile konutta görüşmesi
1993 ve 1996 tarihleri arasında, 50-51 ve 52 koalisyon hükümetlerinde Başbakanlık yapan 54. Refah Yol hükümetinde de dışişleri bakanı ve başbakan yardımcılığı yapan sayın Tansu ÇİLLER’i FETO ile gizlice konutta görüştürmüştüm.
Belki bugüne kadar hiçbir şekilde gündeme gelmemiş bir konuyu, bugün açmak istiyorum.
Maksadım ne Tansu ÇİLLER’i incitmek, ne de onun bugün yapmış olduğu Cumhur ittifakına katıldığı için alkışlamak değildir. (KEŞKE BU YİĞİTLİĞİ ABDULLAH GÜL, TEMEL KARAMOLLAOĞLU, BÜLENT ARINÇ VE ABDÜLLATİF ŞENER GİBİLER YAPABİLSEYDİ.)
FETO yapılanmasının bugüne kadar belki hiç ele alınmamış ve bilinmeyen bir tarafını açıklamak ihtiyacını hissettiğim için, Tansu ÇİLLER’in YENİKAPI mitingine katılması ve Cumhurbaşkanımızın yanında yer alıp bunu açıkça söyleyebilmesi cidden bu açıdan bakılırsa yiğitliktir.
Başbakan Tansu ÇİLLER görevi esnasında, FETÖ’nün gücünün doruk noktasındaki yapılanması, bütün kurum ve kuruluşları ele geçirdiği, FETÖ’nün en güçlü olduğu bir zamanda, FETÖ’nün artık yakalanamaz, durdurulamaz hırsıyla başını alıp gitmek üzere olduğu bir dönemde, hızını kesmek ve süratini düşürmek üzere, devlete bu konuyu açmak ve FETÖ’yü yavaşlatmak, kontrolü devlete verdirmek niyeti ile bir inisiyatif kullandım.
2005 yılında yazmış olduğum kitabımda da, bu konuyu açıkça belirtmiştim. Gemi azıya almış FETÖ, artık söz ve laftan anlamıyor, üst üste kazanılan başarılarla kendisine izafe ettiği bir güç zehirlenmesi ile etrafındakilerle arasına perdeler koyarak, tek başına dünyayı yönetecek bir diktatör olduğunu, hem etrafına inandırmış, hem de gerçekten kendinin o olduğunu düşünüyordu ve inanıyordu.
Bugün diktatörlükten korkanlar veya kendi seçtikleri Cumhurbaşkanlarını tek adam olma ithamıyla itham edenler, o gün ve bugün nedense FETO’ya bu şekliyle dur diyemeyecek şekilde davranıyorlardı.
Ne ilahiyat camiasından, ne siyasi camiadan, ne askeri camiadan hiç kimse, FETÖ bu çılgın güce ulaşırken dur diyememişti. İşte bu ortamda, bir yolunu bulup Başbakan Tansu ÇİLLER, İSMAİL HAKKI KARADAYI, YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN, HİKMET ÇETİN, HÜSAMETTİN CİNDORUK gibi önemli isimlere ulaşarak, bu okulların ve bu okullarda yetişen süper çocukların, dünya çapındaki başarılarını tek tek ziyaret ederek, bu sistemin tamamının FETO’ya bırakılamayacağını, muhakkak devlet kontrolünde yürütülmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım.
Bu niyetle sayın Tansu ÇİLLER’den FETO ile görüşmesi için randevu talebinde bulundum ve bu niyetimi FETÖ’ye de anlattım. Önce bu emri vaki teklifimden rahatsız oldu, daha sonra neden ve niçinini anlatınca, istemeyerek de olsa kabul etti. Okul ve talebe hizmetinin devletten gizli saklı olmasının, daha çok şüphe ve suç oluşturacağını açık açık konuşması gerektiğini, kendisinin Başbakana anlatması gerektiğini söyledim ve FETO görüntü alınmadan konuta gitmeye razı oldu.
Başbakanlık konutunda 1,5 saat civarında FETO ile birlikte Tansu hanımla görüştük. Korkarak gittiği bu görüşmeye Tansu hanımın fevkalade saygısı ve hürmetini görünce, çıktığı zaman kendine gelen öz güvenle, görüşmenin çok faydalı olduğunu, hiçbir çekince olmadan diğer siyasiler ve gazetecilerle de, görüşme kararını verdi ve adeta bir güç zehirlemesine uğradı. Ben bu görüşmenin neticesinde örgütün FETO kontrolünden çıkıp, devlet kontrolüne geçmesine beklerken, bu pasif tutum ve ilgi alaka FETO’yu daha da cüretkar hale getirdi.
Bu görüşmeden kısa bir zaman sonra, Hikmet ÇETİN ve Ecevit’in evine gitmek istediğini, siyasilerle görüşmenin faydalı olacağını kendisi söyledi. Daha sonra da Cindoruk’u mecliste ziyaret ederek, kendisine kıymetli bir saat hediye etti. Bunu kitabımda o tarihte yazdım ve ifade ettim. Bu görüşmelerin fotoğrafları, bende mevcuttur.
Belki de: Sayın Tansu ÇİLLER FETO ile görüştükten sonra yaptığı desteklerin, FETO tarafından aldatılmış olmanın, hatasını telafi etmek ve itiraf etmek üzere FETO’ya karşı açıkça duruşunu ve niyetini, sayın Cumhurbaşkanımızın yanında Cumhur İttifakına katılarak kürsüye çıktı.
Tansu ÇİLLER de bu kritik zamanda, seçimlere çok az bir zaman kalsa da, böyle kritik bir açıklamayı, açık bir niyetlilikle yaptı. Tayyip bey’e destek, FETO’ya karşı durmak ve Meral AKŞENER’e de yanlış yolda ilerlediğini duyurmak üzere, yerinde ve zamanında bir açıklamada bulundu.
Allah bütün insanların günahlarını ve hatalarını affedendir. Tansu hanım da böyle bir açıklamayla, yanlışından rücu etmiş oldu ve bu yiğitliği gösterdi.