• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Akgün
Mustafa Akgün
TÜM YAZILARI

Amerika’da olanların çağrıştırdıkları

10 Haziran 2020
A


Mustafa Akgün İletişim: [email protected]

Bugün Amerika’da çok ciddi hadiseler olmaktadır. Belki bu olanlar Amerika ve bütün dünyayı tesir altında tutacak sosyal ve siyasi hadiselerin ilk işaretleridir. Belki o vahşi putun yıkılacağı günler yaklaşmaktadır. Lenin, Stalin, Hitler ve benzeri putların yıkıldığı gibi. Geçmiş devirlerde Firavunlar, Nemrutlar ve benzerleri de hak ile yeksan olup gitmişlerdi.

Bu Amerika için sonun başı olabilir mi bilinmez. Ama sarsıntı derinden geliyor. Belki Amerika’nın ettiğini bulma zamanı geldi.

Amerika’nın ve batının vahşeti üzerine pek çok kitaplar yazılmıştır. Bu alanda en çok ve çarpıcı kitap yazanların başında Fransız Müslüman Roger Garaudy gelmektedir. Fransız Komünist Partisinin önceleri üst düzey yöneticilerinden olan Roger Garaudy sonra Müslüman olmuştur. ‘Vahşî Batı’ ve diğer bazı kitaplarında çok çarpıcı teşhis ve tespitlerde bulunmaktadır.

Vahşi Batı vahşette sınır tanımamıştır. Kızılderililere soykırım uygulamıştır Amerika. Beyazlar Amerika’ya geldiklerinde orada büyük bir Kızılderili nüfusu vardı. Yetmiş milyon Kızılderili nüfusundan bahsediliyor. Kendilerine göre bir kültür ve medeniyetleri bulunuyordu. Zenginlikleri vardı. Onlara soykırım uyguladılar o günün beyazları. Mallarını, servetlerini ellerinden aldılar. Yine Garaudy’nin ifadesine göre kağnı tekerleği büyüklüğünde külçe altınların kim bilir kaç bin tanesi Kızılderililerden gasp edilip Avrupa’ya gönderilmiştir. Avrupa’da vahşî kapitalizmin ilk şekillenmesi başlamıştır böylece.

Kızılderililere akla hayale gelmeyen zulüm ve soykırım uygulanmıştır. Bugün artık Kızılderili milleti yoktur.

Kızılderili Şefi Seattle’ın ‘Beyaz Adam’ şiiri ne kadar acıklı, ne kadar trajiktir. 1853’te söylemiştir bunu. 

‘Beyaz adam annesi toprağa

Ve kardeşi olan gökyüzüne

Alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar

Onun bu ihtirasıdır ki

Toprakları çölleştirecek 

Ve her şeyi yiyip bitirecektir

Beyaz adamın kurduğu kentlerde huzur ve barış yoktur

Bu kentlerde bir çiçeğin taç yapraklarını açarken çıkardığı tatlı sesler 

Ve bir kelebeğin kanat çırpınışları duyulamaz

Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu

Son ırmak kuruduğunda 

Son ağaç yok olduğunda 

Son balık öldüğünde anlayacak...’ 

Siyahîlere de zulüm uyguladı Amerikalılar. Onları da tahkir ettiler. Gemilerle Afrika’dan Amerika’ya götürülen Siyahîlerin bazıları yolda açlıktan ve hastalıktan ölmüştü. Amerika’ya gelebilenlere de zulüm ve vahşet uygulanmıştır. Siyahîlerin ellerini sıkmazlar onlar. Zül sayarlar böyle bir hareketi.

Bu hususta sadece Amerikalılar vahşî değildir.

Fransızlar, İngilizler, İspanyollar, Portekizliler ve diğerleri vahşi batı tipi vahşet ve soykırım uygulamışlardır. 

Ruslar, Çinliler, Japonlar benzeri Asyalılar da Asya tipi soykırım, zulüm, işkence ve vahşet sergilemişlerdir.

Amerika pek çok ülkeye en azından toplum psikolojisine tesir yapabilecek çalışmalar yaparak bu seviyeye gelmiştir. İnce hesap ve uygulamalar yapmıştır.

Yıllarca bizim çocuklarımıza Teksas, Tommiks, Kinova ve benzeri kitapları okuttular. Beyaz adam Kızılderili mücadelesi anlatılır bu kitaplarda. Bu çizgi romanların kahramanları beyaz adamlardır. Kızılderililer insan bile sayılmamıştır bu kitaplarda. Vahşi Batının putları içimizdeki kulları vasıtasıyla çocuklarımızın beyinlerini yıkadılar. Çocuklarımızı bunlar ve benzeri kitaplarla şuursuzlaştırdılar. Kullara verdikleri kemiklerle onları kendilerine bende ettiler, köle ettiler. 

Çocuklarımıza bu kitapları okuturken üst perdeden çalışmalara da devam etmektedirler. Bunlar planlamalarını 3-5 sene için değil asırları kapsayacak şekilde yapmaktadırlar.

Bundan 100 sene önce İstanbul’da ‘Wilson Prensipleri Cemiyeti’ kuruldu. O zamanın ABD başkanı Woodrow Wilson adına kurulmuştur bu cemiyet. 

Bu hususta şu tarihî kayda bakmak gerekmektedir. Bu cemiyetin kurucuları şu kişilerdir ve hepsi Sabetayisttir:

“Mim Kemal Öke, Üsküdar Amerikan Kız Koleji mezunu Hailde Edip (Adıvar) veAmerikan Columbia Üniversitesi mezunu Ahmet Emin’in (Yalman) girişimleriyle Refik Halid (Karay), Celal Nuri (İleri), Necmeddin (Sadak), Yunus Nadi (Abalıoğlu) gibi Osmanlı münevverleri(!!!), Robert Kolej’de bir araya gelerek 4 Ocak 1919’da ‘Wilson Prensipleri Cemiyetini’ kurdular’ demektedir.”

Bugün Türkiye’deki Amerikan emir erleri 100 sene önce ‘Wilson Prensipleri Cemiyetini’ ve benzeri teşkilatları kuranların halefleridir.

Halide Edip’in ismi geçtiği zaman ‘Vurun Kahpeye’ roman ve filmini hatırlamak gerekmektedir. Kurtuluş Savaşımızda asıl mücadeleyi Hocalarımız verdiği halde; Halide Edip, “Hocalar, Yunanlıyla iş birliği yaptı” diye iftira etmektedir.

Yalan söyleyen tarihin hoparlörü durumundaki tatlı su tarihçileri sözüm ona edebiyatçıları Halide Edip ve benzeri ikiyüzlüleri göklere çıkarmaktadırlar.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23