Bir tutuklu her gün nasıl sosyal medyadan özgürce paylaşımlar yapabilir?
Bir tutuklu her gün nasıl sosyal medyadan özgürce paylaşımlar yapabilir?
MUHAMMET KUTLU
Hepimizin bildiği gibi, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, “Suç örgütü yöneticisi olmak, suç örgütüne üye olmak, irtikap, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından 23 Mart 2025 tarihinde tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu.
Silivri Cezaevi’nde tutuklu olarak hakkındaki kovuşturma ve yargı sürecinin tekamül etmesini bekliyor. Bildiğiniz tutuklu yani…
Fakat Ekrem İmamoğlu ilginç bir şekilde, cezaevinde yattığı yerden, kendisine ait mavi tikli sosyal medya hesabı X’ten her gün açıklamalar yayınlıyor. Yazdıkları da milyonlarca vatandaşımız tarafından takip ediliyor. Yeniden gönderiliyor, paylaşılıyor, yorumlanıyor.
İmamoğlu’nun X paylaşımları son derece sert. Adeta ne hukuk, ne devlet erki tanımayan mangal yürekli bir kabadayı gibi görünüyor. Cezaevine konulmadan önceki üslubundan çok daha sert açıklamalar yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a,Hükümete, aklına esen her konuda her türlü sert ve hakaretamiz üslupla sallıyor, saldırıyor.
Mesela İmamoğlu, Silivri’den 14 Nisan’da yaptığı paylaşımda, “Cumhurbaşkanına ve çevresine sesleniyorum! Bir avuç kötü niyetli muhteris; ihanetleri ile yine aldatılmanızı mı sağlıyor? ‘Turpun büyüğü’, ‘dananın kuyruğu’ diyerek sizi bir kez daha mı boşa düşürüyorlar? Kumpas, yalan, dolan, fitne, fesat, gizli tanık, iftiracı zorlamaları vs bunların hepsi boş işler. Yeter sürekli aldatıldığınız! Olan bu yoksullaştırılmış, gariban millete oluyor” yazıp Cumhurbaşkanı ile kafa bulmaya kalkmış. Paylaşımı 2.1 milyon görüntülenmiş.
Sabık İBB Başkanı, 16 Nisan’da, grafiker tarafından hazırlandığı belli olan bir kağıda çıktısı alınmış ve “Aziz milletim” diye başlayan değerlendirmesini, ıslak imzasıyla birlikte X’ten yayınlayarak, “Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına milletimizi ayrıştıran ve birliğimizi bozan bu manzara ile değil; içeride terörsüz Türkiye ümidi, dışarıda ise ülkemizin birliğini tehdit eden odaklara karşı mücadele azmi ve gayretiyle girmemiz bir tercih değil açık bir zarurettir” notunu düşmüş.
Ekrem İmamoğlu 18 Nisan’da, Kayseri’den Yozgat’a yürüyen gençleri selamlayarak, “Millet iradesine sahip çıkıyor. 19 Mart Sivil Darbesine ilk tepkilerden birini koyan Yozgatlı hemşerilerime selam olsun. Kayseri’den Yozgat’a yürüyen gençlere selam olsun” diye yazarak onları selamlayıp gaz vermiş.
19 Nisan’da yaptığı paylaşımda, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanını hedef alarak, “Bu ülkenin yediden yetmişe her bir vatandaşı, olanı biteni bütün çıplaklığıyla görüyor. Kimse bu yalanlara, iftiralara, fitnelere, kumpaslara pabuç bırakmaz. Sen bu ülkenin köylüsünü, çiftçisini ne zannettin? Bak da biraz feraset ve basiret öğren şu sözlerden: ‘Turp ile şalgam ile devlet idare edilmez. Adalet ile hukuk ile idare edilir’” paylaşımını yapmış. Bu paylaşım 1.1 milyon görüntülenmiş.
İmamoğlu yine aynı gün TRT yayınlarını hedef aldığı paylaşımında, “Dün sabah güne başlarken televizyonu açınca, yıllardır boykot edip izlemediğim başta TRT olmak üzere bir kısım TV kanallarına denk geldim. Kanallar arası geçiş yaparken tesadüfen TRT-Türk kanalında bir iftiracının ifadesinin kelime kelime okunduğunu görünce durdum ve takip ettim. Dakikalarca bu ifade tane tane okundu, sanırsınız TRT değil, başsavcılık haber ajansı! Yayınların nasıl bir sefil ve rezil bir düzeyde yapıldığını düşünüp bu kadim kurumunun haline bir kez daha üzüldüm. Milletimizin bilhassa TRT’yi ayrıca cezalandırmasını ve izlemeyerek boykot etmesini diliyorum” diye yazarak, devletin televizyon kanalı TRT’nin de boykot edilmesini istemiş. Bu paylaşımı da 1.6 milyon görüntülenmiş. Yeniden gönderilerin haddi hesabı belli değil.
Buna benzer örnekler çoğaltılabilir.
Allah’tan CHP’nin Mersin’de gerçekleştirdiği mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, boşboğazlık yapıp ağzından kaçırdığı inanılmaz ifşaat ile siyaset tarihine geçecek kepazeliği açık etti de kimsenin kaçacak yeri kalmadı. Özel, hiç sıkılmadan şunları söyledi: “Türkiye’ye huzur gelecek, barış gelecek. O huzuru getirecek olan isimse bugün bizi Silivri’deki zindanından, odasındaki küçücük telefonundan koca yüreğiyle izleyen Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’dur. Buradan Ekrem Başkan'a, Silivri'ye selam yolluyoruz... Sizi duyguyla, heyecanla izliyor”
Özel’in ağzından kaçırdığı telefon rezaleti, CHP’nin Türk siyasetini ve kurumlarını nasıl süratle çürüttüğünü gözler önüne serdi.
Şimdi, sade bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak merakımı gidermek için yetkili makamlarda olanlara soruyorum:
“Suç örgütü yöneticisi olmak, suç örgütüne üye olmak, irtikap, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından tutuklanarak cezaevine konulan bir şahıs, nasıl cep telefonu ve sosyal medya hesabı kullanabilir?
Cezaevinde tutuklu bulunan bir şahsın cep telefonu kullanması imkânsız olduğu halde bir tutuklu, her gün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na, Adalet Bakanı’na, savcılarına, hakimlerine, devlet kurumlarına, devletin birliğine ve dirliğine saldırı içeren paylaşımları nasıl özgürce yapabilir?
Velev ki, o paylaşımları onun hesabından, onun adına dışarıdan birileri yapsa bile Türkiye Cumhuriyeti’nin haysiyetine, bütünlüğüne, halkın birliğine kast eden bu paylaşımlara nasıl izin veriliyor?
Ben bir vatandaş olarak bunca ağır suçlamalarla yargılanan bir tutuklunun her Allah’ın günü devletin bütün makamlarına ve manevi şahsiyetine hakaretler yağdırmasından rahatsızlık duyuyorum.
Yetkili makamlarda bulunanlar, yıllardır AK Parti iktidarında devletin makamlarında oturanlar, Erdoğan’ın sunduğu istikrardan yararlanarak milyarlarına milyarlar katanlar, medyada milyonlar kazanan, her gün televizyon ekranlarında kanaat önderi pozlarında ahkam kesenler nasıl rahatsız olmuyor?
Yoksa, devlet bürokrasisi ve makam sahipleri yukarıdan aşağıya kadar, Ekrem İmamoğlu’nun “engellenemez bir güç” tarafından Cumhurbaşkanı yapılacağını anladı da usulca iskeleye mi yanaşıyor?
Kim ne derse desin, hangi bahaneleri sıralarsa sıralasın, bir tutuklunun cezaevinde yattığı yerden kamuoyunu yönlendirecek şekilde sosyal medya paylaşımları yapması devlet ciddiyetiyle hiçbir şekilde bağdaşmıyor.
Eğer bağdaştığını savunan varsa buyursun gerekçeleriyle birlikte izah etsin. Biz de anlayalım. Ama bilinsin ki yaşanan bu kepazelik, devletimizin şahsiyetine çok ama çok ağır hakarettir.
Ülkesini seven herkes de bundan rahatsız olur.