• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

Üç Emine’nin hikayesi

06 Ekim 2025
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

Üç Emine’nin hikayesi

İDRİS GÜNAYDIN

Birinci Emine, Hind kutsal kitaplarından Veda ve Puranalarda çölden “övülmüş” (Muhammed) adında  bir bilgenin çıkacağı, “araba”sının semaya ulaşacağı (mi’rac) büyük zaferlerden birini 300 (Bedir Savaşı), birini de 10.000 kişiyle (Mekke’nin Fethi) kazanacağı bildirilmiştir.

Kalnki Puranada ise babasına Allah’ın kulu (Abdullah), annesine “güvenilir” (Amine) denileceği, bir kum diyarında dünyaya geleceği  ve doğduğu şehrin kuzeyine sığınacağı (Medine’ye hicret) belirtilmiştir. (M:Hamidullah. S.375)

Görüldüğü gibi Allahımızın son elçisi Hz. Muhammed (a.s)’ın geleceğini haber veren birçok dini metin yanında Hind kutsal kitaplarından Puranalar’da da, doğacak çocuğun annesine “güvenilir” anlamına gelen “Amine” denmiştir. Birinci Amine güvenilir adıyla Hind Puranalarında yer alan Amine’dir.

İkinci Amine ise kainatın efendisi Hz. Muhammed (A.S)’ı doğuran o şerefli kadındır ki; nasıl birini doğurduğunu bilmediği halde, altı yıl çocuğuna annelik yapan ve insanlığın kaderini değiştiren kadındır.

 Babası Vehb.b. Abdilmenaf Kureyş kabilesinin  Beni Zühre koluna, annesi Berre binti Abdüluzza da aynı kabilenin Beni Abdiddar koluna mensuptur. (sanki iki yüz yıl önce yaşadılar. Yüz sene önce yaşayan birilerinin hâlâ çocukları atalarını arıyor)  


Hz. Amine’nin, tarihçi İbni İshak’ın anlatımıyla yüksek bir mevkiye sahip bulunduğunu kaydeder. Genel kabule göre Kureyş Kabilesi o günün ve o civarın entelektüel kabilesidir. Asil insanlar da genelde asil ailelerde yetişir. Hz. Muhammed ki, daha peygamber olmazdan önce bile asil bir hayat yaşayan, fakir düştüğü hallerde bile fakirliğinde onurlu bir duruşu olduğunu sezdiren bir kul idi. Ayrıca Abdülmuttalip gibi bir reisin, oğlu Abdullah için Mekke’nin en sağlam duruşlu ve karakterli bir kızını isteyeceği muhakkaktır.


 

Amine’nin doğum tarihi hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. (demek yüz yıl önceki tarihçilerimiz gibi tarihçi o günün Mekkesinde yaşamıyormuş. Baksanıza bizim tarihçilere: Atalarının izini bir orada sürüyorlar bir burada)

 Amine annemizin genç yaşta evlendiği şüphesizdir. O günün adetine göre Abdulmuttalip oğlu Abdullah’ı yanına alarak Amine’nin evine götürmüş, adet gereği orada evlendirmiştir. Yine adete göre evlenen çiftler kız evinde üç gün kalırlar sonra baba evine dönerlerdi lakin Abdullah evlendikten kısa süre sonra vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin hem babaya hem anneye…


Üçüncü Amine ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hanımıdır. Bir nevi ablamız, annemiz, yengemizdir.

Siirtli bir ailenin mütevazı yaşamları olan bir kızıdır. Amine isminin verilmesi ya yakınlarından bir büyüğünün adının tekrarı olsun diyedir ya da peygamberimizin annesi Amine adını yaşatsın diye…

Başlangıçta Recep Tayyip Erdoğan ile evlenmeyi kabul ettiğini ve Recep Tayyip Erdoğan’ın çok zengin biri olmadığını bildiğine göre; mücadeleci, ahde vefalı, iffetli, adı gibi güvenilir bir kadındır. Hem dört çocuğu büyüteceksin hem de kocan ele avuca sığmayan bir kişilik iken ona manevi destek vereceksin.


 

 Bu esnada kimse ile dalaşmayacaksın, uyum içinde olacaksın, arkayı daima düzgün toplayacaksın; her babayiğidin kârı değil.

Bugüne bakıyoruz. 1994’te hangi Amine ise bugün de o Amine. Onun için ne demediler? Buna rağmen, o kadar magazin malzemesi olmamasına rağmen neler demediler? Yirmi milyonluk çanta ile geziyormuş mu demediler? “Tayyip Üçüncü köprünün adını .. koy” mu demediler.


Bir adam dünyanın açık ara lideri olacak, onun hanımına bir çanta hediye edilecek; adi paçavra ruhlu insanlar diline dolayacak.

Onun için “Tayyip. Üçüncü köprünün adını .. …” diyenler, ne diyeceksiniz şimdi?

Siz böyle hakaret ettiniz Tayyip Erdoğan da düşman tarafının fırlattığı füzeyi, yapay zeka ile geri döndürüp fırlatan platforma indirme sistemini geliştirdi. Bu demekki; attığınız iftirayı da havadan size döndürüp vurma işini başarır. Attığınız ok yerini bulmadı. Attığınız bumerang döndü dolaştı size geliyor; ne yapacaksınız? Hangi adı koyalım size? Meşhur olan adınızı mı yoksa adi paçavra adını mı?

Siz insan mısınız? Kendinizi insan sınıfından mı sanıyorsunuz? Hiç yattığınızda düşünmüyor musunuz ben neyim diye? Benden ne olur diye?


 

O beğenmediğiniz ve güya alaya almaya çalıştığınız Amine Erdoğan, 1100 ağacın kesilmesini önlemiş. 

256 milyar liralık geridönüşüm sağlayıp hazineye kazandırmış. İnsan iseniz yediklerinizi kusarsınız. Siz de güya iki ayaklısınız.

İşte tarihte ve günümüzdeki Amineler. Bize bakan tarafıyle böyle. Böyle Aminelere selam olsun, vesselam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mehmet Ali Şahingöz

Abi nerden geldi aklına böyle bir yazı yazmak.Olayları ,kişileri birbirine nasıl bağlamışsın böyle.Harcanıyorsun,Tayyip Erdoğanın yerinde ben olsam seni danışman yapardım.

Şizofren

PEYGAMBER EFENDİMİZİN ANNESİ AMİNENİN ADINI YASATSİN DİYE demişsin..abi yapma abi .ince girersen kelimelere manalara derinlere bu kelime olmaz zaten yaşıyorlar.ben ölüyüm...sen fazla Karadeniz'e yüksek rakimlara çıkma hava seni çarpıyor gencde değilsin oksijen az gidiyor beyine aşağı iniyon yukarı cikiyon hep bundan ..sen İDRİS PEYGAMBERİN ADİNİ YASATİYONMU ..İDRİS PEYGAMBER GİBİ YASİYİRSAN O BAŞKA....SANA İZİN VERSİNLER ARADA BİR TRABZON MACİNA GİT .KUFUR FALAN ET Bİ GÜNAHA GİR ..TEVBE ET İYİDİR..JAFA GİTMİŞ BENDE ZAREN BEN ARKADAN KOSUYOM AMA FARK BAZEN COK AÇILIYOR....
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23