• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

Türk’ün Amentüsü

29 Ekim 2025
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

Türk’ün Amentüsü

İDRİS GÜNAYDIN

Bu başlık bazı okuyucuları şaşırtabilir. Yazar burada ironi mi yapıyor diye düşünülebilir. Hayır. Bir olumlu bir olumsuz Türk’ün amentüsünden söz edeceğim.

Özellikle Balkan ülkelerinde ve Batı ülkelerinde bir Hristiyan Müslüman olunca ona “Müslüman oldu” denmez de Türk oldu denir. Çünkü Müslümanlık demek Türk olmak demektir. Türklük Müslümanlıkla o kadar özdeşleşmiştir ki; İslam’ın tüm şart ve öğretileri Türklük adı içinde zikredilir.

Yeğenim, Dış Türkler Daire Başkanlığında daire başkanı olan Adem Günaydın, sık sık dış ülkelere gider. Balkanlara gittiği bir seferinde böyle bir ilmihalin resmini göndermişti. Türk İlmihali yazıyordu dış kapakta. İçinde de Türk’ün Amentüsü yazıyor ve madde: 


1- Allaha inanmak

2- Meleklere inanmak…. Gibi maddeler sıralanıyordu. 


Bu durumla gurur duymalıyız. Demek dünyaya bin yıl İslam’ı hem yaymış hem de arkasında durmuşuz.

Ta ki Hattu denen İslam düşmanı gelinceye ve Osmanlı cihan devletini yıkıncaya kadar bu böyle sürmüş. İnanmadıysanız siz başka isim de kullanabilirsiniz.

Hattu öyle düşmanlıklar yapmıştır ki; karısının hatıralarını bile yasaklamışlardır. Cumhurbaşkanlığı bile sahtedir. Yapmadığı rezalet, pislik kalmamıştır.

Peygamberimizin devrinde Kabe’de 360 put vardı ve onlara inananlara müşrik deniyordu. O putların hepsi günahsızdı. Hiçbiri ne konuşabilir ne de kendini yaratabilirdi. Sadece oyma birer taştı.



Bizim put, Hattu mu demiştim; o günkü muktedirlerden biri, tarihin gördüğü en azılı putlardan biriydi. Kendini put ilan edenlere sesini çıkarmıyor, çıkarana ya sürgün, ya idam, ya hapis, ya suikast… Ortadan kaldırılıyordu.

Yani Firavunlar gibi, çocukları, yetişkinleri öldürüyordu. Hatta Firavun halkın dilini, tarihini, geleneğini değiştirmediği halde o bunları değiştiriyordu.

Bakın onun için belirlenen Amentüye: Anentüyü yazan Munis Tekin Alp- Moiz Kohen ( 1883- 1961). Öldüğünde Fransa’da Yahudi mezarlığına gömülen nekbet:

“Kahramanlığın  örneği olan ve vatanın istiklalini yoktan var eden…………..; onun cengaver ordusuna, yüce komutanlarına, mücahit analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim. İyiliğin fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkiyi kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Hattu’nun Allah’ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulusi ile şahadet ederim.”


Tabi bu devrimciler de boş durmadılar ve kendi maskaralarını yetiştirdiler.

Giresun’un Keşap ilçesine giden yolunda iki tünel vardır. Sahil yolu yapılıncaya kadar bir tane idi. Ağız tarafında denize inilir ve girilirdi,


Bir adam orayı tercih etmiş ve suya inmiş. Bakmış ki yoldan gözükmüyor, gören yok. Tümüyle soyunup denizde yüzmeye başlamış. Ardından bir kişi daha gelmiş bakmış ki bir adam üryan yüzüyor. Gizlice onun giysilerini bir yere saklamış.

Adam denizden çıkmış elbiseler yok. Beklemiş saklayan gelir diye gelen yok. Akşamın karanlığının çökmesini beklemiş. Karanlık çökünce de karanlık duvar diplerinden, arkasını duvara döne döne evine gidiyor. Lakin iki avucuyla edep yerini kapatıyormuş. Bir tanıdıkla karşılaşmış. 

Bu ne hal?


Adam olayı anlatmış biraz ağlamaklı.

Bre adam! Oranı kim tanıyor. Yüzünü gizlesene….

Yeni Türk’ün Amentüsü ile yüzü kızarmayan bir nesil türettiler. Şimdi Avrupa’da Türk’ün amentüsü denince edep yerini sere serpe açan ve yüzü de kızarmayan bir nesil anlaşılıyor olmalı. Türk’ün Amentüsünün gittiği adres değişti.

Yazar İsmet Özel söylemini değiştirebilir. Vesselam.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Nücahit

Cumhuriyete düşmanlık edenler Cumhuriyete niçin karşılar? Cumhuriyete karşı olan erkekleri anlayabiliyorum, çünkü onlar Cumhuriyetle birlikte; "aynı anda dört kadınla evlenme, cariye ve köle sahibi olma, üst üste üç kere boş ol diyerek eşlerini boşama, mirastan kadınlardan daha fazla pay alma, şahitlikte kadınlardan üstün olma ve benzeri gibi, bazı haklarını Cumhuriyetle kaybettiler. Fakat, bazı kadınların Cumhuriyete düşmanlık etmeleri gerçekten anlaşılır gibi değil. Çünkü; -Cumhuriyet, kadına bir armağandır. -Cumhuriyet, kadın haklarıdır. -Cumhuriyet, kadınların özgür kimlikleridir. -Cumhuriyet, kadınların eşitlenmeleridir. -Cumhuriyet, kadınların eğitime kavuşmalarıdır. -Cumhuriyet, kadınların seçme ve seçilmeleridir. -Cumhuriyet, kadınların çalışma hayatına adım atmalarıdır. -Cumhuriyet, kadınların birey olmalarıdır. -Cumhuriyet, kadınların fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olmalarıdır. Tüm bunlara rağmen, bazı kadınların Cumhuriyete karşı olmaları, düşmanlık etmeleri nedendir acaba?

Okur

Ne mutlu türküm diyene diyorsun yani. Hoş geldin idiris
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23