• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İdris Günaydın
İdris Günaydın
TÜM YAZILARI

Diyanet İşleri Başkanının sakalı

06 Mayıs 2024
A


İdris Günaydın İletişim: [email protected]

 

Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek bir makalesinde şöyle bir olay anlatmıştı: NATO’nun bir tatbikatında ülkelerin generalleri istirahat arasında kendi askerlerini eleştiriyor. Burada Alman General kendi askerlerinin emre itaatsizliğinden, disiplinsizliğinden, uysallığından söz ediyor. Bunu destekleyen Avusturyalı General söze giriyor: “Evet doğru söylüyorsunuz general. Askerleriniz aynen dediğiniz gibi. Emre itaatsiz, uysal…” Derken bir şamar sesi duyuluyor. Avusturyalı Generalin yüzünde Alman generalin şamarı… Avusturyalı General: “Ama exselans! Ben farklı bir şey söylemedim ki. Sizi teyit ettim..” Alman General: “Edemezsin. Benim askerlerimi ancak ben eleştirebilirim. Sen benim askerlerimi eleştiremezsin.”

Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş’ı eleştiren bir kesim var: Bu kesim Rum mu? Hayır. Ermeni mi? Hayır. Yahudi mi? Hayır. Süryani mi? Hayır. Keldani mi? Hayır. Maruni mi? Hayır. Ne öyleyse? Bundan önceki Diyanet İşleri Başkanlarını da her buldukları fırsatta eleştiren Müslüman olmayan, bir dine de inanıp inanmadığı belli olmayan bir güruh var. İslami literatürde böyleleri münafık tanımına uyuyor; münafıkça… Dinime dahleden bari Müselman olsa? Bunlar Müselman değil. Eleştirenler bir başka dine veya mezhebe mensup olacak kadar medeni de değiller. Çünkü farklı dinden olanlar eleştirmiyorlar. Yahu sizi camide gören var mı? Yok. Oruç tuttuğunuzu gören var mı? Yok. Öyleyse bırakın bizim başkanımızı biz eleştirelim.

Eh, Ali Erbaş eleştirilere cevap verdiğine göre şimdi yeni malzeme lazım. Ben söyleyeyim. Diyanet İşleri Başkanının yüzünden saç bitmiş. Hayırdır. Niye? Diyanet İşleri Başkanı acıkıyor sabah, öğle, akşam yemek yiyormuş. Ne acayip! Millet acından ölürken üç öğün yemek? Olacak iş mi?

Hele hele çoluk çocuk sahibi bir baba imiş? Tövbe, tövbeee. Olacak iş mi?

İşin şakası bir yana. Bizim Diyanet İşleri Başkanımızı biz eleştiririz. Gerisi yıpratmaya matuftur. 

ÖZGÜR ÖZEL-TAYYİP ERD0ĞAN GÖRÜŞMESİ

Bu makaleyi yazdığım saatlerde CHP lideri Özgür Özel ile Tayyip Erdoğan arasında bir görüşme vardı. Henüz sonuçlanmadı ama inşallah CHP normal bir düzen partisi haline gelir de halkın gönlünü alan bir parti olur. Ama çok zor bir temenni. Çünkü DEM ve Aleviler buna müsaade etmezler. CHP’yi asıl refleksinden uzaklaştırmazlar. Hele, Atatürkçüler oyuncakları ellerinden alınmış çocuk gibi ağlarlar. Çünkü adını andıkları laik fikirleri ancak kendilerini CHP’nin tarihi misyonuyla ifade edebiliyorlar. Bu kadar seçmeni kenara atmayı CHP göze alamaz. Özgür Özel kendince bir kahramanlığa soyundu ama Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” fiiline benzemesin? Yine de bekleyip göreceğiz. Olanda hayır vardır…

PAŞA NE DİYOR?

Okuyucularımdan “Paşa” rumuzlu bir okuyucum benim “Türkiye’nin Üç meselesi” başlıklı 1 Mayıs 2024 tarihli yazıma yorum yapmış ve beni Kur’an’ı anlamamakla suçlamış. Konu ise benim “Kur’an’cıların sünneti inkar ettikleri” iddiam. Peygamberimizin de hüküm koyabileceğine dair ayetler beyan ettiğim halde bunları görmezden gelmiş. Bana Hakk’a Suresi 44/ 47. ayetleri örnek göndermiş. Bu ayetlerde Allah şöyle buyuruyor: “Eğer peygamber bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı” 44. “Elbette onu kıskıvrak yakalardık.” 45. “Sonra onun can damarını koparırdık.” 46. Hiçbiriniz buna mani olamadınız” . 47

Benim iddiam bu değildi ki! Benim iddiam “Peygamber Hz. Muhammed’in de hüküm koyma hakkının olduğu” şeklindeydi. Nitekim Kur’an şarabın haram kılındığını yazıyor da rakı ve diğer uyuşturucular hakkında bir hüküm koymuyor. Şimdi rakı, bonzai, flagga, morfin, esrar v.s helal mi? Sigaranın bile haramlığına hükmedilen bir dünyada yaşıyoruz. Onlar için de Peygamberimiz: “Her sarhoşluk veren şey şarap sayılır. Her şarap da haramdır” buyurarak hem hüküm koyuyor hem de insanlık için asla içilmemesi gereken şeyi, yani uyuşturucunun haramlığını söylüyor. Yarın Allah’ın huzurunda acaba Allah peygamberine “Bu konuda yanıldın. Rakı, şarap gibi olmaz der mi?”

Paşanın yazdığı veya örnek olarak sunduğu ayette ise Allah, peygamberin Allah’a ait olmayan bir sözü yani bir Hadisi Allah’ın sözü gibi sunması durumunda böyle bir muameleye tabi olacağını söylüyor. Burada inkâr yok ki! “Hadisler de Allah’ın sözüdür gibi bir iddia yok ki!”

Dolayısıyla Kur’an’dan başka Peygamberimiz de hüküm koymaya yetkilidir ve bununla ilgili ayetler de sunulmuştur.

Burada bir soru sorayım: Eğer pandemi döneminde Bilim Kurulundan Cuma Namazının kılınmaması gerektiği yolunda karar çıktığında bu “Kur’an’dan başka hiçbir şeyi tanımayan şahıslardan” biri; bu konuda Türkiye’de çok tanınan yüzler var; onlardan biri DİB başkanı olsaydı veya Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı olsaydı karara ne cevap verirdi? Olur dese içtihat etmiş olacaktı. Olmaz dese yine içtihat etmiş olacaktı. İnsanlar bildiği gibi hareket etsinler dese yine içtihat etmiş olacaklardı. Öyleyse din hayatın hayatıdır. Dinamiktir. Statik değildir. Dolayısıyla sadece Kur’an’ı hüküm koyan bir kitap olarak görüp Kur’an’ın anlaşılması için 60 kitap yazmak ancak çok akıllıların işidir. Buna inanıp o kitapları okumak, inanmak ise ancak saflara yakışır… Vesselam.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Şeref

İslami anlayışta peygamberimiz hz.Muhammet beşerdir,yani insandır.Beşer şaşar.Peygamberler "ismet" sıfatıyla korunurlar ama hüküm verme yetkileri yoktur.Şirke girer.

Harun

Herkes eleştirebilr.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23