• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İbrahim Karataş
İbrahim Karataş
TÜM YAZILARI

Dünya kutuplaşırken Türkiye nerede duracak?

20 Eylül 2021
A


İbrahim Karataş İletişim: [email protected]

Daha önce de çokça yazdığımız üzere; ABD artık mutlak bir süper güç değildir. Sadece dünyanın en güçlü devletidir ve diğer ülkelerle arasındaki makas hızla kapanıyor. Diğer yandan Çin’e de artık süper güç demek doğru olur. Çin o kadar büyüdü ki ABD ve Batı dünyası sert güç kullanarak Çin’i işgal edemez veyahut bölemez. En fazla yapacağı şey yayılmasını şiddet kullanmadan önlemek olur ki geçtiğimiz günlerde ABD, İngiltere ve Avustralya arasında oluşturulan AUKUS isimli ittifak bunun en somut adımı oldu.

Avustralya ödül olarak 100 milyar dolarlık denizaltı ihalesini Fransa’dan alıp diğer iki ülkeye verdi. Doğrusu sözünden caymak hiçbir ülkeye yakışmıyor ama hayatı ‘çıkar savaşlarının yapıldığı zaman dilimi’ olarak gören Batı toplumunun üyesi Avustralya için şaşılacak bir şey değildi. Aslında Avustralya’nın kararı ahlaki olmasa bile kendileri açışından çok da yanlış değil. Bugün Çin Avustralya’nın karşısına dikilse ona ABD ve İngiltere yardım edebilir ama Fransa’nın Çin’le baş etmeye ne kalibresi yeter ne de Avustralyalılar için kendisini feda eder. Hem Çin’le savaşmak gariban Afrika halkını katletmeye benzemez. Dolayısıyla Avustralya’nın kendi egemenliği için Fransa’yı yarı yolda bırakması kendileri açısından yanlış değildir.

Fransa bunun intikamını almaya çalışacaktır ama tek başına gücü yetmez. Avrupalı diğer ülkeleri de arkasına alamaz. Belki mızıkçılık yapacaktır ama pek işe yarayacağını beklememek lazım. Dolayısıyla son kazığa katlanmak durumunda kalacaktır ve Batı blokunda Çin’e karşı pozisyon alacaktır. Çünkü Çin katlanarak büyüyor ve haline bırakılırsa geleceğin en güçlü devleti olacak ve muhtemelen de olacaktır. 

Dünya hızla iki kutuplu bir sisteme giriyor. Çin hızla müttefik toplamaya çalışırken Batı dünyası da ABD liderliğinde kendi içindeki bağları güçlendirmeye çalışacaktır. Muhtemelen fire vermeden Çin’e karşı dururlar. Peki, iki kutuplu dünyada Türkiye’nin yeri neresi olacak? Aslında hiçbir tarafa dahil olmayıp bir denge politikası izlemesi en iyi karardır. Bir tarafa geçip diğer tarafı karşısına almak yerine iki tarafın kıymetlisi olması en iyi seçenektir. 

Ancak tahminim odur ki Türkiye zaman içinde Batıya yanaşır. Çünkü zaten kısmen de olsa Batı blokunun içinde bir ülke. Hem Çin’in liderliğindeki bir blokun Türkiye’ye verecek pek bir şeyi de yoktur. Öte yandan, Türkiye’nin Batı dünyasının dibinde olması muhtemel bir savaşta ilk hedef olacağı anlamına gelecektir. Soğuk Savaş döneminde de Sovyetler Birliği ile komşu olduğu için en yakın tehdidi yine Türkiye hissetmişti. 

Ama dediğimiz gibi bağımsız bir politika izleyebilirse ve hatta yakın dostlarıyla ittifakçıklar kurabilirse daha da kıymete biner. Kıymetli büyüğüm ve bu ülkenin en değerli analistlerinden Genar Başkanı İhsan Aktaş geçtiğimiz günlerde başlamadan biten bir projeyi tekrar gündeme getirdi. 2008 yılında Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında Yakın Komşular Ekonomik ve Ticari İşbirliği Konseyi (CNETAC) kurulmuştu. Ancak Arap Baharı (bilhassa Suriye iç savaşı) bu projenin gerçekleşmesinin önüne geçti. 

Suriye olmasa bile diğer ülkeler ve yeni ülkelerle gümrük birliği konusunda adım atılarak yeniden bir hamle yapılabilir. Türkiye bölgenin en güçlü ülkesi ve lider olabilecek tek ülke. Türkiye ve dostları böyle bir ittifak kurabilir ve iki büyük kutbun yanında bir kutupçuk kurup büyüklere eşit mesafede durabilir. Belli ki Batı dünyası Çin’i kendisine rakip olarak görmek istemiyor. Çin ise durdurulamaz bir hızda büyüyor. Filler çarpışınca arada kalmak yerine kenarda durmak en doğru karar olabilir. Aksi her karar iki kutuptan birine vagon olmak olur. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23