Libya'da son durum ve Mavi Vatan
Londra-New York seferini yapan PanAm 103 sefer sayılı Boeing 747 uçağı Londra'dan yeni havalanmış henüz yolun başlarında İskoçya üzerinde seyir halindeyken korkunç bir patlama sesiyle birlikte havada infilak ettiğinde tarihler 21 Aralık 1988'i gösteriyordu.
Uçağın enkazı Lockerbie Kasabasına düşmüşenkaz altında 11 İskoçya'lı uçaktaki 259 kişiyle birlikte hayatını kaybetmişti.
Ölenlerin 189'unun ABD vatandaşı olması, Libya'nın kişi başı 10 milyon dolar tazminat ödemesine rağmen Amerika’yı çok kızdırdı ve bir kenara rövanşın alınması notu düşüldü.
Konuyla ilgili olarak iki Libyalı, semtex adlı patlayıcıyı uçağa yerleştirdikleri iddiasıyla İskoç mahkemelerinde yargılandı. Lamin Khalifah Fhimah beraat ederken Libya gizli servisi üyesi olan Abdelbaset Ali Al-Megrahi ömür boyu hapse mahkûm edildi isede20 Ağustos 2009'da hasta gerekçesi ile serbest bırakıldı.
Obama buna tepki gösterirken, Magrahi Libya'da Kaddafi ve oğlu tarafından kahraman olarak karşılandı.
Dönemin İngiltere Başbakanı Brown, serbest bırakma kararının kendilerine ait olmadığını söyledi ancak, kamuoyuna sızan Wikileaks belgelerinde İngiltere'nin Libya ile ekonomik anlaşmalar yaptığı ve bunun sürekliliğini sağlayabilmek için Libya'nın isteğini yerine getirerek Megrahi'nin serbest bırakılmasını teşvik ettiği ortaya çıktı.
İÇ SAVAŞ
Libya'nın sınır komşusu olan Tunus'ta başlayan hükümet karşıtı gösteriler kısa sürede Libya'ya da sıçrayınca, ABD için beklediği fırsat çıkmış oldu ve askerlerin halka baskı ve şiddet uygulamasını bahane eden ABD, İngiltere ve Fransa ile birlikte 18 Mart 2011'de havadan operasyona başladılar.
22 Ağustos 2011 tarihinde Kaddafi devrildi. Ülke dışına çıkmaya hazırlanan Kaddafi'nin konvoyu Sirte yakınlarındaNATO destekli saldırı hava saldırısına uğradı. Bu saldırıdan yara almadan kurtulan Kaddafi, saklandığı bir geçitte isyancılar tarafından yakalanarak linç edildi.
Muammer Kaddafi'nindevrilmesinde payı olan kişilerden biri olan BAE güdümündeki Khalifa Hafter isimli asker, 8 yıldır süren iç karışıklıkların ardından, BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti kontrolündeki Giryan'ı ele geçirdiysede, Trablusgarp'ın 92 km. güneyindeki Giryan, Türkiye'nin de büyük gayretleriyle yeniden kurtarıldı ve ayyıldızlı Libya bayrağı yeniden dalgalanmaya başladı.
Libya bütünlüğünü tehdit eden bu tür saldırılar devam etmemesi için kardeş Libya Milli Hükümeti ile yapılan Mavi Vatan antlaşması, geçmişte Türk gölü olan Akdeniz'de Türkiye menfaatlerinin korunması açısından çok önemlidir.
Bunun alt yapısını, yazdığı kitapla oluşturan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz Bey'e teşekkür ediyoruz.
Şimdi sırada haksız yere elimizden gasp edilen 12 ada meselesi ile Misâk-ı Milli sınırlarımızın yeniden tesisivar.
Biliyorsunuz İtalya aramızda hiçbir husumet yokken durup dururken Libya'ya saldırdı. Enver Paşa,yıldırım hızıyla Libya'da savunma düzeni alarak İtalyanlara göz açtırmayıncada,önce nisan başında Beyrut'u bombaladılar, ardından 389 yıl 4 ay 7 gündür elimizde olan birer bölük askerin jandarma görevi yaparak koruduğu Rodos ve oniki adayı 26 günde tamamını işgâl ettiler.(24 Nisan - 20 Mayis 1912). Üstelik birde Çanakkale'den geçmeye kalktılar.1912'nin 18 Temmuz gecesi boğazı zorladılar ama beceremediler.
Ancak İstanbul'da durulmayan sular sık sık değişen hükümetler ve 8 Ekim'de patlak veren Balkan Savaşı İtalya ile anlaşmayı zorunlu kıldığı için 1 yıl 17 gündür devam eden savaştan sonra 15 / 18 Ekim 1912'de İsviçre'de Leman Gölü kıyısında bulunan Ouchy'de (Uşi'de) yapılan anlaşmayı Türkiye adınaFahreddin ve Mehmed Nâbi Bey'ler imzaladılar.
Buna göre, Turgut Paşa'nın Saint -Jean Şövalyelerinden fethederek topraklarımıza kattığı Trablusgarb ve Bingâzi, 360 yıl 1 ay 11 gün sonra hukukî olarak Türkiye ye bağlı kalmak şartıyla İtalya'ya bırakılacak, İtalya ise Rodos ve oniki adayı boşaltarak Türkiye'ye verecekti.
Ancak daha önce yazdığımız gibi bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.Adalar bir ve ikinci dünya savaşları sırasında Yunanistan, İtalya, İngiltere, Almanya arasında gitti gitti geldi ama gerçek sahibi bizlere hiç gelmedi. Sadece Almanlar, ikinci dünya savaşından sonra Ege'den çekilirken gelin adalarınızı alın dedi fakat muhatap bulamadı.
Ama artık biz Türkiye Cumhuriyeti Devletiolarak bu işin muhatabı olduğumuzu "Mavi Vatan" anlaşmasıyla dosta düşmana ilân etmiş olduk.
Bu konuyu uluslararası sahada yeniden masaya yatırmak için uluslararası hukuk sürecini başlatmaya yönelik çalışmalara hemen başlamalıyız.
Gayret bizden, yardım Allah'tandır.