PKK faşizmine kanmayın
PKK terör örgütü, her sene aynı şeyi yapıyor. Elindeki medya olanaklarını kullanarak, Kürt nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde okulları boykot kampanyası yürütüyor.. Bu sene de aynını yaptı. ‘Çocuklarınızı okula yollamayın’.. Niye?.. Çünkü ‘kültürel soykırım’ varmış.. Çünkü ‘anadilde eğitim’ hakkı henüz tanınmamış.. Sen okul çağındaki çocukları terör organizasyonlarında kullan, ellerine taş ver, molotof ver polise askere attırt, çevreden taş toplatıp, sokak aralarına çocuklarla siperler kurdurt, sonra kalk ve çocukların geleceği için iyi bir şeyler istediğine ikna et onları.. Okulları yak, öğrenci yurtlarının camlarını çerçevelerini indirt, küçücük çocukları dağa kaçırıp ellerine silah ver, sonra da de ki : “ben bu çocukların iyiliğini istiyorum”.. Buna kimse inanmaz.. Önce onu açık açık söyleyeyim.. Bu vakte kadar Kürt’ün hayrına, yararına bir tek şey bile yapmamış bir yapıdan söz ediyoruz burada.. Kürt çocuklarını ya PKK’ya alıp, orada ya kendi iç mekanizmalarında harcıyor ya da militan yapıp, devlete kurşun sıktırtıp operasyonlarda öldürtüyor.. Dağ kadrosuna katılıp da daha sağ salim evine dönmüş bir tane çocuk var mı?.. Duran Kalkan neden ölmüyor?. Mustafa Karasu neden ölmüyor?. Cemil Bayık neden ölmüyor?. Murat Karayılan neden ölmüyor?. Hep gariban Kürt çocukları ölüyor. Siz bu çocukların okumuşunu, eğitim almışını değil, ölüsünü seviyorsunuz, itiraf etsenize.. Size Kürtçe dilini öğrenmiş çocuk lazım değil.. Size sizin konforunuz için ölmüş çocuklar lazım..
•
Boykot ediyorlarmış.. Neyi?.. Anadilde eğitimi.. Sorumlusu kim peki?. Cumhurbaşkanı.. Sevgili Kürt kardeşim. Bu PKK faşizmine boyun eğme sakın ha.. anadilde eğitim dediğin şey, bir anayasal düzenleme işidir.. Onun dışında, Erdoğan’ın ya da Hükümet’in yapabileceği her şey bihakkın yapıldı zaten. Anadil öğretiminin önündeki tüm yasal engeller kaldırıldı. Anadilde kültür eserlerinin basımı, yayını, dağıtımı önündeki engeller kaldırıldı. Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık vesaire eliyle yapılma olanağı olan her şey yapıldı zaten.. Her şey ama.. Gerisi Anayasa değişikliğine kaldı.. Anayasa değişikliği için de, PKK’nın şemsiyesi altında siyaset yapan HDP’nin de katkı vermesi gerekiyor. PKK bunu kasıtlı olarak gizliyor. HDP, parlamentoda teklif verecek ya da verilmiş olan tekliflere destek olacak ki, size vaad edilen şey her ne ise o yerine gelsin.. Yerel yönetimler özerklik şartları üzerindeki şerhlerin kaldırılması mı, idari özerklik mi, başka her neyse.. Hepsi için parlamento temsili şart.. Bunu tek başına ne Davutoğlu yapabilir ne Erdoğan.. size yalan söylüyorlar.. Uyanın, düşmeyin bu tezgaha..
•
YALANCI DİYOR!
Aydın Doğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açıkça mektup yazarak “yalancı” dedi.. İlk okuduğunuzda pek çok farklı anlam yüklenebilir kuşkusuz ama sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu’na söyletilen söz ve o sözün Hürriyet ve CnnTurk’te karşılık bulması, Aydın Doğan’ın tam anlamıyla Erdoğan’a yalancı demek istediği şeklinde yorumlandı.. Herkes, hepimiz iyi-kötü bir şeyler söyledik.. Fakat bazı kalemler var, mesele Aydın Doğan olunca, elini sürmüyor.. Misal Abdülkadir Selvi.. Dün son derece güzel bir yazı yazmış.. Moskova yolunda Cumhurbaşkanı’nın uçağındaymış.. Orada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da duyabileceği bir şekilde: “… Yeni Şafak dün de vardı, bugün de Yeni Şafak var. Nice karlar, tipiler, fırtınalar gördük. Ancak biz durduğumuz yerde duruyoruz…” demiş.. Erdoğan da, huzurunda edilen bu sözü elbette duymuş.. Madem Selvi’nin dediği gibi Yeni Şafak var ve madem de onca kar ve tipiye rağmen Selvi hâlâ Cumhurbaşkanı’nın uçağında.. O zaman uçağında ‘ben de varım’ dediği Erdoğan hakkında ‘yalancı’ diyen Aydın Doğan’a bir iki söz etmesi beklenmez mi?.. Bekliyoruz.. Kalın sağlıcakla.