• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ersoy Dede
Ersoy Dede
TÜM YAZILARI

Masadan Kalkmak

16 Ağustos 2015
A


Ersoy Dede İletişim: [email protected]

AK Parti ile CHP arasında bir ayı aşkın süreden beri devam eden istikşafi görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlandığında herkes aynı soruyu sordu: “olmayacağını bilmiyor muydunuz?”.. Ben kendi adıma yanıt vereyim.. Bilmiyordum.. AK Parti ile CHP’nin koalisyon kurabileceği ihtimalini hiç bir vakit yok saymadım.. Bu sütunda onlarca kez ‘asla kurmayın’ yazısı yazdım.. Kurmayacaklarını zannediyordum ama bundan emin değildim.. 

Defalarca yazdığım için detayına bu yazıda girmeyeceğim. Ama şu kadarını ifade edeyim ki, hem AK Parti tabanında hem de CHP tabanında, koalisyon ihtimalli bu görüşmelere büyük tepki vardı.. Nitekim taraflar masadan kalktığında da her iki partinin seçmeni rahat bir nefes aldı.. Kategorik olarak karşı cephede kendini tanımladığın bir partiyle iktidar ortağı olmaktansa, muhalefette kalmak daha iyiydi her iki parti için de.. Bunu neden söylüyorum, arz edeyim.. 

Kasım ayında muhtemelen sandık kurulacak ve 7 Haziran seçimleri tekrarlanacak. Parti başkanları da halka giderek bir kez daha oy isteyecek.. Bugüne kadar yükselttikleri argümanlara ek olarak bu defa seçim meydanlarında, 7 Haziran sonrasına dair de bir şeyler söyleyecekler.. 7 Haziran’dan sonra ne olduğuna dair.. Ve sizi temin ederim ki, CHP Başkanı da AK Parti Başkanı da, doğru argümanı bilmiyor.. 

Şimdi bir düşünün.. Seçim sath-ı mailine girilmiş, giydirilmiş otobüsler yollarda dolanmaya başlanmış, kent meydanları bayraklarla süslenmiş ve parti başkanları ellerinde mikrofon seçmenlerine sesleniyor. Misal AK Parti Genel Başkanı..  7 Haziran sonrası süreç ile ilgili olarak bir şeyler anlatması lazım.. Bugünkü tavırdan anladığımız kadarıyla şöyle bir söylem üzerinde çalışılıyor:

“.. Biz milletin bize verdiği yetkiyle hükümeti kurabilmek için elimizden geleni yaptık. Hatta varlığımızı karşıtlığı üzerine oturttuğumuz CHP ile bir ayı aşkın bir süre ciddi ciddi müzakere ettik. Bize kalsa hükümeti CHP ile birlikte en kısa vakitte kuruyorduk. Ama gelin görün ki, muhatabımız, sanki bizimle ortak olmak istemiyormuş gibi işi yokuşa sürdü. Biz ülke hükümetsiz kalmasın diye çabalarken, CHP masayı terketti”.. Size söyleyeyim yol yakınken. Yanlışlıkla seçmenin önüne çıkar da bunu söylerseniz, o seçimi unutun siz. Çok açık. Bakın böylesi bir söylem, AK Parti seçmenine CHP’yi daha da sempatik göstermekten başka bir işe yaramaz. AK Parti’ye oy vermiş adam diyecek ki böyle bir politik pozisyon karşısında, ‘.. Hmm demek ki CHP ilkeli bir partiymiş, hükümet olmak uğruna bizimkilerin karşısında burunlarından kıl aldırmamış...’ 

Gelelim CHP cephesine.. Orada durumun farklı olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz.. Her şeye rağmen hükümeti kurmak için gayret ettiğini söyleyen bir CHP başkanına, seçmeni sormayacak mı: “Arkadaş bizim devrilmesi için oy verdiğimiz partiyi iktidarda tutmanın gayretini mi sarfettin?” diye..  Yani şimdi bakmayın entel-dantel lafların dolaştığına ortalıkta. İstikşafi görüşmelerle birlikte iki ayrı kutbun konuşabilir olduğu algısının yükseltilmesi sizi yanıltmasın.. Normal şartlar altında her iki partinin temsil ettiği değerler bakımından da bakılacak olursa, konuşulacak bir şey yok.. CHP için AK Parti ile AK Parti için de CHP ile.. AK Parti’yi doğuran koşullar özetle CHP’nin varlığıdır.. 

Özetin özeti ise şu.. Hem AK Parti’yi seçime götürecek olan kadrolara söylemiş olayım hem de CHP’yi seçime götürecek olan kadrolara.. Her ikiniz de seçmeninizi konsolide etmek istiyorsanız, masayı yıktığınızı, kaldırıp-fırlatıp attığınızı, size gelen tüm iyimser tekliflerin tamamını elinizin tersiyle itip, muhatabınıza haddini bildirdiğinizi söyleyin.. Aksine kanmayın.. Kalın sağlıcakla.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23