Hedef Anadolu

1063 yılında başa geçen Alp-Arslan’ı tanımayan Kutalmış Bey, başkent Reyy şehrini kuşatmaya hazırlanıyordu. 

Öte yandan, Alp-Arslan’ın ağabeyi Melik Süleyman da, Tuğrul Bey’in veziri Amîdülmülk tarafından Sultan ilan edilmişti. Alp-Arslan bu iki derdi hızla ortadan kaldırdı. Kutalmış Bey öldü. Oğulları Süleyman Şah, Mansur Bey, kardeşi Resûl-Tigin esir düştüler.

Alp-Arslan bu Selçuklu prenslerini bağrına bastı. Canlarını almak bir yana, nasihat edip, büyük orduların başında, Melik unvânıyla Anadolu’ya, gâzâlara gönderdi.

Bu suretle, Anadolu Fatihi Süleyman Şah, Alp-Arslan’ın ileri görüşü sayesinde, babasının bıraktığı yerden Anadolu’daki büyük misyonuna devam etti.

Süleyman Şah bu sıralarda çok genç yaşta idi. Bununla beraber, Türk hânedanlarında adet olduğu üzere, yetişmesi için çocuk yaşında babasının yanında Anadolu gâzâlarına katılmıştı. Birkaç yıl sonra fethine girişeceği bu büyük ülkenin özelliklerini iyice tanımıştı.

1064’te, Alp-Arslan, Anadolu sınırına geldi. Verdiği buyruk üzerine, kardeşi Melik Yakutî, başta Van olmak üzere, Van gölü çevresindeki bütün kaleleri aldı.

Bu gâzâlara, babası ile arası bozulan, Karahanlı Hakanı Tamgaç Han’ın oğlu da, Alp-Arslan’ın hizmetinde katıldı.

Bu sıralarda Bizans’ın başı sıkıştı.

Norman’lar Güney İtalya’daki Bizans eyaletlerini işgal etmişlerdi. Balkan’larda ise Uz’lar ve Peçenek’ler ile uğraşıyordu.