• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Emek, ekmek ve memleket

30 Nisan 2025
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Emek, ekmek ve memleket

AYHAN DEMİR

Atalarımızın “nan-ı aziz” dediği ekmek, fırından ve fırıncıdan ibaret değildir. Bir kilo un, yaklaşık üç bin buğday tanesinden meydana geliyor. Adına “emek” dediğimiz şey, tam manasıyla budur.

Sadece buradan yola çıkarak, rahatlıkla şuraya varabiliriz: Emek, ekmekten önce gelir. Emek olmadan, ekmek de olmaz. Ekmek, emek ve sabır demektir.

Emek, hürmet ve ciddiyet ister. Özen ve zahmet gerektirir. Maddi ve manevi fedakârlık. Herkesten ve her şeyden sakınma.

Emek bir işin yarısıdır. Diğer yarısı da sabırdır. Emek olmadan yemek olmaz. Sabır ile koruk helva olur. 

Önce emek, ardından sabır! Bu ikisinin toplamı da “nasip” eder. Emek verecek, sabır gösterecek, sonra “Ya nasip!” diyeceğiz. Nihayetinde her iş nasip meselesidir.

Yapılan iyilikler, verilen emekler, elbette alacak hanesine yazılmaz. Fakat emek sahipleri, vefa bekler. 

Ekmeğin üzerine yemin eden, yerde ekmek görünce onu öpüp kaldıran bir milletin mensuplarıyız. Çok şükür. Buna karşılık, emekle ve ekmekle oynamaya çalışanları da görüyoruz. Bu biçimsiz durum, maalesef, hızla yayılıyor.

Evet, büyük emeklerin bir çırpıda yok sayıldığı günlerden geçiyoruz. Onca meşakkatle, mücadeleyle meydana getirilmiş işlerin yıkılmak istendiği. İlişkilerin öne geçtiği. Bedelsiz ve maliyetsiz. Çilesiz ve dertsiz.

Bazı insanlar, emek ve liyakat sahiplerini değil, pazarlama ve ilişki profesyonellerini tercih ediyorlar. Milletin emeğini, emanet ehli olmayan kimselere teslim ediyorlar. Memleketin gayretini ilgisiz kişilerin hanesine yazıyorlar.

Bazı insanlar da emekleri doğrudan zimmetlerine geçirerek ilerleme yoluna gidiyorlar. Verilen emekleri, kıymetleri ve halis niyetleri zayi ediyorlar. 

Böylelikle, her iki grup insan da milletin kıymetli evlatlarını ziyan eden, emekleri öğüten bir değirmen taşına dönüşüyorlar.

Emek, tıpkı bir iç kanama misali, sessiz ve derinden ilerler. Emeği olmayanın eseri de olmaz ama sesi daha gür çıkar.

Uzun emekler ve zorlu mücadeleler neticesinde ortaya çıkan birikimlerin bir çırpıda harcanmasını veya gölgelenmek istenmesi, insafsızlık değilse nedir?

Pusu kurmak bile, ciddi bir emek ister. Emeği sahiplenmek, emekçiyi yok saymak, ne yazık ki sadece saniyeler alıyor.

Evet, sıfır emek… Emek hırsızlığı. Ve emekçilerin ahı: “Vay benim emeklerim!”

Soru şu: Emeği yok saymak, emekçileri harcamak suretiyle ne kazanabiliriz? Onunla ne alınabilir?

Bir başkasının emeğini, alın terini kendi hanesine yazanlar, hayatın her ânında ve alanında vardır. Bu bizi yıldırmasın.

Tam burada Yusuf Genç’e kulak verelim: “Modern dünyanın asıl yoksulluğu, kıymet bilen insanların azlığıdır.”

Ne yalan söyleyeyim, bu cümleyi ne zaman hatırlasam, canım sıkılıyor. Açıkçası, içimizdeki yoksulluk ile dışımızdaki yoksulluğun paralel bir seyir izlediğine inanıyorum.

Buradan şuraya geçelim.

Memleket, başlı başına bir emektir. Gönülden verilen bir emek, büyük bir birikim. Bu emekte, milyonlarca samimi ve masum insanın hakkı, hukuku bulunuyor. Sadece yaşayanların değil, aramızda olmayanların; şehitlerimizin emeğini de unutmayalım. Hepsinin ayrı ayrı memleketimizde; üzerimizde emeği vardır.

Memleketimiz; kabiliyetli, gayretli ve emek sahibi insanlarla doludur. Buna karşılık: Milletin gönlünde karşılık bulmuş şahsiyetleri ziyan etme, emekleri yok sayma konusunda hayli becerikliyiz.

Yasal uyarı: Bin yılda meydana gelmiş bu aziz emeğin zerresi ziyan edilmez, edilemez.

Emeği ziyan etmek, kırgınlığı çoğaltmak ve küskünlüğü büyütmek… Bunlardan gelecek bir fayda yoktur. Ne memlekete, ne de millete!

Duamız ve dileğimiz: Rabb’im, emeğim ve memleketim sana emanet. Kötüye fırsat verme! Âmin.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

H.berber

Canı hönülden katılıyorum. Kürsülerde haktan hukuktan emekten bahsedenler, inince harfiyen tersini uyguluyorlar. Kendilerini rehber kabul eden samimiyetsizler bu ülkede çok emek hırsızı olduğu gibi birikimli memleket insanını hebaya harcanaya devam ediyorlar.

Nahit sazoglu

Emeğimizi ve ekmegimizi devlet politikası yapmaliyiz savunma sanayimizi devlet politikası yapmaliyiz ASELSAN havelsan roketsani TUSAŞi TUSAŞi çok uluslu şirket yapmaliyiz üç tarafı denizlerle çevrili denizciligimizi devlet politikası yapmaliyiz İncirlik ve kürecik üslerini acilen kapatilmaliyiz acilen kapatilmaliyiz tam bağımsız ülkemizde ekonomik gelişmeler ancak demiryollarıyla olacaktır petrol şirketleri otomotiv şirketleri otobüs şirketleri lastik şirketleri cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar demiryollarini engellemişlerdir her ilimize hızli tren yapmaliyiz raylı sistemler geliştirmeliyiz yük ve yolcu taşımacılığında acilen demiryollarına geçmeliyiz demiryolları toptan tüfekten daha mühim bir emniyet silahıdır
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23