• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Bu FETÖ’cü ne söylüyor?

18 Temmuz 2018
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Daha önce birçok kez söyledik, yazdık: Arnavutluk İslam Birliği-AİB, FETÖ yapılanmasının bu ülkedeki en önemli merkezlerindendir. Şimdi burada, bir kez daha uzun uzadıya, AİB’nin FETÖ ile işbirliğinden bahsedecek değilim. 

Sadece şunu söyleyelim, yeter: AİB Başkanı Skender Bruçaj, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji mezunu olan ve diplomayı alıncaya kadar FETÖ eliyle yetiştirilen, kurşun askerlerdendir.

Asıl bahsetmek istediğim: AİB Başkanı Skender Bruçaj’ın iki Arnavutluk televizyon programındaki sözleri. Önce 20 Nisan 2018’de, RTSH kanalında yayınlanan Java (Hafta) isimli programa bir bakalım. 

Skender Bruçaj, bu programda, Preç Zogaj, Lorenc Vangjeli ve Artan Hoxha’nın sorularını cevaplıyor. Preç Zogaj, altı FETÖ’cünün Kosova’da paketlenmesi olayından yola çıkarak, şunu soruyor: “Gülen-Erdoğan çatışmasının Arnavutluk’taki Müslümanlar üzerinde bir etkisi var mı?”

Bruçaj’ın cevabı, FETÖ mensubiyetini işaret eder mahiyette: “Kosova’da olup bitenler hoş değildi. Hatta ağır bir durumdu. Burada önemli olan insan haklarına riayet edilmesidir. İslam hukukunda şahsın suçlanması vardır, toplu suçlama yoktur.”

Ne derler bilirsiniz: “Akıl fukara olunca, dil ukala olur.”

Bruçaj, Sayın Başkan Erdoğan’ın son Arnavutluk ziyaretine vesile olan Büyük Camii’nin temel atma töreninde, protokole alınmamasına yönelik soruya ise haddini fazlasıyla aşan bir cevap veriyor: “Biz Arnavutlar, misafirperver insanlarız. Bazen misafire başköşeyi veririz, yerimizde oturturuz. Hatta bazen misafir, ev sahibinin kim olduğunu bile unutur.”

Arnavutluk İslam Birliği Başkanı, birkaç ay sonra, 14 Haziran 2018’de Vizion Plus televizyonunda yayınlanan Real Story (Gerçek Hikâye) programına da konuk oluyor. Programın sunucusu Sokol Balla, Tiran’da inşası devam eden, Namazgâh olarak da isimlendirilen, Büyük Camii’nin ne zaman biteceğini soruyor. Bruçaj, “Bir yıl içerisinde, Tanrı’nın yardımıyla” cevabını veriyor. 

Programın sunucusu Balla araya girip “Tanrı’nın ve Erdoğan’ın yardımıyla…” dediğinde, her FETÖ militanı gibi Bruçaj da, Sayın Başkan Erdoğan’a karşı tahammülsüzlüğünü gösteriyor: “Tanrı’nın ve Türk milletinin yardımıyla…”

İbrahim Tenekeci şöyle söylüyor: “Samimiyet, dilimiz ile kalbimizin bir olmasıdır.” Bruçaj’da bundan eser yok.

Balla “AİB’nin Gülencilerin eline düşmüş olmasına yönelik” eleştiriler olduğunu söyleyince, Bruçaj, önce FETÖ’cü olduğunu inkâr ediyor. Ardından şunları söylüyor: “Öncelikle şuna bir açıklık getirelim, Gülenci ne demek. Fetullah Gülen’i, kitapları aracılığıyla, başka birçok âlim gibi modern bir âlim olarak tanıyorum. Şayet Arnavutluk İslam Birliği’nden bir iki veya üç dört beş kişi Gülen’in kitaplarından bazılarını okudularsa onları nasıl Gülenci sayarız.”

Şurası kesin: Küçük insanların, büyük kibirleri vardır.

Hızını alamayan Bruçaj, sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye’yi ve oradaki dinamikleri iyi bilirim. Biz olayları siyasî veya stratejik değil, dinî kurum olarak manevi açıdan bakar değerlendiririz.”

Kosova’dakine benzer bir operasyondan çekinen Bruçaj, bu korkusunu da şu sözlerle dile getiriyor: “Bizim için ağır olan insan haklarına riayet edilmemesidir. Ayrıca bir de başka ülkeye ait sorunların Arnavutluk’a taşınmamasıdır.”

Bruçaj’ın, her iki programda, söylediklerinin en dikkat çekici bölümlerini sona sakladım.  Şimdi sıkı durun, bu iki cümleyi dikkatlice okuyun…

“Türkiye ile çok iyi bir işbirliğimiz vardı ve devam edecek”, “Bizim Türkiye Diyaneti ile işbirliğimiz var.”

Hayır, bitmedi. Dahası var. 

AİB Başkanı Skender Bruçaj, “Düzenli olarak, herhangi bir sorunla karşılaşmadan Türkiye’yi ve İstanbul’u ziyaret ettiniz mi?” sorusuna ise şu cevabı veriyor: “Düzenli bir şekilde, hiçbir sorunla karşılaşmadan. Hatta iki, üç ay önce İstanbul’daydım.”

Şimdi, sorulması gereken soru şu: 

Bruçaj’ın söyledikleri doğru mu? Elini kolunu sallayarak, Türkiye’ye gelebiliyor mu? Türkiye Diyaneti, bu FETÖ’cüyle ve onun yönettiği AİB ile işbirliği yapıyor mu? 

Bu adamın aktardığım açıklamalarından haberleri var mı?

Yeri gelmişken, bir hususu daha gündeme getirerek yazımızı sonlandıralım. 

İddia şu: Türkiye’deki bazı cemaatler ve gruplar, AİB’ye bağlı bazı imamların maaşlarını ödüyorlar. Böylece, dolaylı olsa da, FETÖ kontrolündeki AİB’ye yardım ediliyor.

Anlaşılan asıl mesele, tam bir havuz problemi: 

Bir musluk bir havuzu on saatte dolduruyor. Havuzun altındaki kaçak ise on dakikada boşaltıyor. Hadi gel de bu havuzu doldur.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23