Arnavutluk’ta neler oluyor?
Arnavutluk’ta neler oluyor?
AYHAN DEMİR
Arnavutluk ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, son on günde, ikinci kez gündeme geliyor, getiriliyor. Birincisi, 1991’de komünist rejimin çöküşünden bu yana 11’incisi düzenlenen, genel seçimler. İkincisi, başkent Tiran’da düzenlenen, Avrupa Siyasi Topluluğu 6’ncı toplantısı.
Sırayla gidelim. Önce genel seçim sonuçlarını detaylıca ele alalım.
Arnavutluk’ta genel seçimler 4 yılda bir yapılıyor. 140 sandalyeli Arnavutluk Parlamentosu’na girebilmek için 53 siyasi parti ve 3 seçim öncesi koalisyon yarıştı.
Başbakan Edi Rama’nın lideri olduğu Sosyalist Parti-PS ile eski Başbakan Sali Berisha’nın lideri olduğu Demokratik Parti-PD, bu seçimin favorileri idi. PD, Büyük Arnavutluk İttifakı çatısı altında, 25 siyasi partiyle seçime katıldı.
Sosyal Demokrat Parti-PSD, Vatan Hareketi, Avro-Atlantik Koalisyonu, İmkân Partisi, Arnavut Ulusal İttifakı, Ortak Hareket Partisi, Arnavutluk Oluyor Girişimi ve Yeni Demokrasi İttifakı seçime katılan diğer partilerdi.
Katılımın yüzde 42 seviyesinde olduğu bu seçimde, Başbakan Rama’nın lideri olduğu PS yüzde 52,08 ile meclise 82 milletvekili gönderdi. Ana muhalefet partisi PD öncülüğündeki koalisyon oyların yüzde 34,50’sini alarak 51 sandalye elde etti.
Diğer partilere gelince…
PSD yüzde 3,47 ile 3, İmkân Partisi yüzde 2,94 ile 2, Ortak Hareket Partisi yüzde 1,38 ile 1, Avro-Atlantik Koalisyonu yüzde 1,34’ünü ve Arnavutluk Oluyor Girişimi yüzde 3,49 ile 1 temsilci elde etti.
Seçim sonuçlarından da anlaşıldığı üzere: Arnavutluk halkı, tercihini “uzun adamdan” yana kullandı. Derin yapısal sorunlara ve devam eden ekonomik durgunluğa rağmen, seçimini “değişim” yerine “istikrardan” yana yaptı.
Doğrusu, Arnavutluk halkı, Edi Rama’dan memnun değil ama muhalefetten çok ümitsiz. İktidardan memnun olmasa da eskiye dönmekten korkuyor. Zaten ortada karizmatik bir muhalefet lideri falan da yok. Yaşı oldukça ilerlemiş olan Berişa ise eski günlerinden oldukça uzakta.
Arnavutlar, “Çalıyor ama iş de yapıyor” diyorlar. Hatta Rama, geçtiğimiz yıllarda, hava kuvvetleri eğitim uçakları ile eroin taşınmasında ve kendi partisine mensup Tiran belediye başkanlığındaki yolsuzluk iddialarında hiçbir zarar görmedi.
Bitmedi: Sapkın eşcinsel eğilimleri sonuna kadar desteliyor. Kendisinin geçmişteki çıplak fotoğraflarının hatırlatılması üzerine, ülkenin tüm gençlerini bu fotoğrafları incelemeye ve yaymaya davet ediyor. Buna rağmen, bu ülkedeki imamların birçoğu ve selefi ekole mensup kişiler, Edi Rama’ya destek veriyor.
Ne yazık ki, Edi Rama’nın destekçileri arasında, bu ülkedeki ticari/siyasi menfaatleri doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızı eksik bilgilendiren, hatalı yönlendiren bürokratlar/danışmanlar da var.
Hal böyle olunca: Artan fiyatlar, yüksek yakıt fiyatları, düşük ahlak seviyesi, yüksek işsizlik ve her türlü eleştiriye rağmen ABD, AB ve Soros’un desteklediği Başbakan Edi Rama, iktidarını güçlenerek, tazeledi.
Muhalefetin, beklentisinin aksine, bir önceki döneme kıyasla vekil sayısı azaldı. Oluşturduğu büyük seçim koalisyonuna rağmen sekiz sandalye kaybeden ana muhalefet partisi ve diğer muhalif partiler, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Muhalefet partileri, seçimlere hile karıştırıldığını iddia ederek, sonuçlara itiraz ediyorlar. Amerika ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın hazırlayacağı gözlemci raporunun açıklanmasını bekliyorlar.
Aslına bakılırsa muhalefetin hile söylemleri hiç de yersiz değil. Çünkü özellikle Yunanistan’daki diasporadan gelen sonuçlara yönelik güçlü hile iddiaları var.
Bu arada bilmeyenler için belirtelim: Arnavutluk’ta iktidara gelen, kendisine yakın derin yapıları etrafında toplar, işlerini onlara ihale eder. O derin yapılar vasıtası ile varoşlarda seçmen üretir, oy satın alır.
Geçtiğimiz yıllarda seçim öncesi İşkodra’da on binlerce kimlik basıp, dağıtan bir şebekenin görüntüleri ortaya çıkmıştı. Arnavutluk nüfusunun yüzde 40’ı ülke dışında yaşıyor. Bir başka ifadeyle, ülke halkının neredeyse yarısı evinde yok. Dolayısıyla ortada, bir bu kadar, “potansiyel oy” var denilebilir.
Yine geçmiş yıllarda, oy kullanma bölgelerinin etrafında, elinde akıllı telefon bulunan kişilerin gün boyu bekledikleri tespit edilmişti. Oy kullanma kabinine girerken bu telefonlardan bir tane alıyorsun. Kullandığın oyun resmini çekip, kısa günün kârı, 500 lek (5 euro) cebe indiriyorsun. Yalan yok, bunu, taşeronları üzerinden, iktidar da muhalefet de yapıyor.
Bunların üzerine işadamı ve medya desteğini de ilave edin. Arnavutluk’taki işadamlarının çoğu iktidarın yanında saf tutuyor. Medyada, muhalif, tek bir yayın organı kalmadı desek yeridir.
Uzun lafın kısası: Edi Rama, iktidara geldiği 2013 yılından itibaren, yönetmeyi hızlı öğrenen, siyasi bir profesyonel haline geldi. Eskiden vilayet sınırlarıyla örtüşen, seçim bölgelerini değiştirdi. Demokratların oylarını dağıtmak adına neredeyse tüm seçim bölgelerinde düzenlemeler yapıldı.
Netice, hayli başarılı diyebiliriz. Bu seçim sistemiyle, son on iki senedir olduğu gibi, bundan sonra da demokratların iktidarı bir hayaldir.
Arnavutluk halkının iradesine sonuna kadar saygılıyız. Bunun tartışması olmaz. Fakat şu kadarını da söylemeliyiz: Arnavutluk, bir 4 yıl daha hiç layık olmadığı bir şekilde yönetilecek.
Çok fazla not birikmiş. Şimdilik bunları paylaşmakla yetinelim. Avrupa Siyasi Topluluğu 6’ncı Toplantısının öncesi ve sonrasında yaşananları gelecek yazımıza bırakalım.