• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Av. Yaşar Baş
Av. Yaşar Baş
TÜM YAZILARI

Seçimlerin yenilenmesi kimin elinde

18 Haziran 2021
A


Av. Yaşar Baş İletişim: [email protected]

Bu erken seçim tartışmaları için geçirilen zamana, yazmak ve konuşmak için harcanan enerjiye yazık aslında.

Türkiye’nin; bölgenin, dünyanın içinde bulunduğu atmosfer içinde düşüneceğimiz son şey erken seçim olur.

Erken seçim belirli siyasal koşullarda ve ancak belirli sayısal koşullarda alınabilecek bir karar.

Türkiye’nin siyasal şartları erken bir seçime ihtiyaç gösteriyor mu? Türkiye’nin devlet organları karar alma zorluğu mu çekiyorlar? 

Alınan kararları beğenip beğenmemek ayrı bir şeydir ama hiç kimse Türkiye’nin karar almada tıkanıklık yaşadığını söyleyemez. Devlet organları çalışıyor. Dediğim gibi çalışan devlet organlarının performansını beğenip beğenmemek ayrı bir konudur.

Devlet organlarının oluşumunda en büyük kriz potansiyeli HSK üyelerinin seçimi ile ilgili olarak ortaya çıkmıştı. İktidar muhalefet mutabakat halinde ve birlikte HSK seçimini tamamladı. Yani temel devlet organlarından olan yargı organının en üst anayasal kurumunun seçimi HDP dışında oy birliği ile yapıldı. 

Yasama ve yürütme alanında devlet organlarının çalışma ve karar alma süreçlerinde hiçbir tıkanıklık yokken, tıkanma potansiyeli olan yargı alanındaki seçim ile ilgili iktidar ve muhalefet bir mutabakat inşa etmiş iken, yani krize dönüşme potansiyeli olan tek konuda muhalefet bloğu iktidar ile uzlaşmayı kabul etmiş iken erken seçim çağrılarının samimi olması mümkün mü? Yanlış anlaşılmasın. Yargı alanındaki bu uzlaşma son derece değerli ve Türkiye demokrasisinin ihtiyaç duyulduğu anda mutabakat inşa edebileceğini gösteren çok önemli bir örnek. Ayrıca yargının siyasallaştığı iddiası eksenindeki bütün siyasal eleştirilerin önünü kapatacak bir durum. Burada altını çizeceğim husus şu. Muhalefet de aslında erken seçimi istemiyor.

Yönetimin performansına ilişkin eleştiriler konusunda değerlendirme yaparak konuyu dağıtmak istemem ama dünyanın hiçbir yerinde yönetimin performansına ilişkin iddialar erken seçimle sonuçlanmamıştır.

Çünkü erken seçimin bir de sayısal boyutu var. Öyle isteyen istediği zamanda erken seçim kararı alamaz. 

Devlet Bahçeli erken seçimin Cumhurbaşkanının takdirinde olduğunu ifade ettiydi değil mi?

Bu ifadeden yola çıkarak Devlet Bahçeli istemedikçe erken seçimin olamayacağı ancak Devlet Bahçeli’nin daha önce ortağı olduğu koalisyonu ani bir kararla seçime götürdüğünü, bir sefer de benzer bir erken seçim talebinin Devlet Bahçeli’den gelmesi halinde Türkiye’nin erken seçime gideceği yorumlarını yapanlar var.

Devlet Bahçeli bir erken seçim çağrısı yaparsa bunun siyasal sonuçları ne olur, bu çağrı nedeniyle AK Parti veya Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alır mı bilemem.

Ancak sayısal açıdan bakıldığında AK Parti ve Cumhurbaşkanı erken seçim kararı almadıkça, TBMM aritmetiği içinden erken seçim kararı çıkması mümkün değil.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 116. Maddesinin ilk iki fıkrası aynen şu şekilde “Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.”

Sayısal, yani görüldüğü gibi erken seçim kararı alabilecek iki organ var. Biri Cumhurbaşkanı, diğeri TBMM. Erken seçim kararını TBMM’nin alabilmesi için üye tam sayısının beşte üçünün yani 360 milletvekilinin oyu gerekiyor. AK Partinin milletvekili sayısı 288. Şu anda 17 milletvekilliği boş. Yani TBMM’de görev yapan toplam milletvekili sayısı şu anda 583. Bu sayıdan AK Parti milletvekili sayısını çıkardığınızda kalan milletvekili sayısı 295. Bu toplama MHP milletvekilleri de dahil. MHP’nin toplam 48 olan milletvekili sayısını çıkardığınızda sayı 247’ye düşüyor. Bunun da 1 milletvekili Büyük Birlik Partisinde, 7 milletvekili ise bağımsız. Yani muhalif milletvekili sayısı düştükçe düşüyor.

Bu kadar ayrıntılı sayısal analize de gerek yok aslında. Sayısal tablo bize şunu gösteriyor ki; sadece AK Parti grubu karşı çıktığında bile TBMM’nin erken seçim kararı alabilmesi mümkün değil.

Dolayısıyla geliyoruz Devlet Bahçeli’nin dediğine. Bu sayısal tablo bize gösteriyor ki, erken seçim kararı alabilecek bir tek kişi var. Recep Tayyip Erdoğan.  

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

can

Yarginin siyasallasmadigi peker in iddialarina resen sorusturma acmayan savcilardan görüyoruz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23