• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Yarım asırlık sorunlar çözülüyor, sırada medyadaki hainler var!

09 Ekim 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

“Yarım asırlık sorunlar” derken, abartmıyorum..

Bir FETÖ sorunu, üç-beş yıllık bir sorun muydu?

1980 darbesinin hemen ardından, Ege Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından gözaltına alınan, Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın devreye girmesi bile yetmeyince, darbe sonrası kendisini devlet başkanı ilan eden Kenan Evren’in telefonu ile serbest bırakılan bir Fetullah Gülen’in, CIA işbirliği ile kurduğu yapıdan bahsediyoruz..

Kılcal damarlara kadar sızan, nereden baksanız yarım asırlık bir örgütün, büyük oranda devletten tasfiyesi sağlandı mı?

Artık bugün itibari ile, “Bu memur kılıklı adam; şu memura kumpas kurup, tutuklatacak, ardından onun makamına kendi ekibinden adamı yerleştirecek” muhabbetleri yapılıyor mu?

Yüz binlerce kişinin katıldığı imtihanlarda, soruların çalındığı, bir derin yapının elemanlarına soruların verildiğine yönelik bırakın somut bilgileri, küçücük bir iddianın bile dillendirildiğini duyuyor musunuz.

FETÖ bitmemiş olsa bile..

Ayakları kırılmış, diz çöktürülmüş durumda..

Büyük oranda FETÖ sorunu çözülmüş, devleti ele geçiren yapı tasfiye edilmiş durumda..

Geçelim, askeriye içindeki diğer vesayet mahfillerine..

Bugün artık, “seçimle işbaşına gelen hükümete sopa sallayan” general tiplemesi var mı? “Başörtü yasağının kaldırılamayacağı, dindar insanların yetiştiği imam hatip okullarına yönelik haksızlıkların kaldırılmasına izin verilmeyeceği”ni söyleyen ordu mensupları ile karşılaşıyor muyuz?

Hayır..

Demek ki 100 yıllık, hatta belki Osmanlı dönemini de katarsanız, 3 asırlık bir askeri vesayet alışkanlığı sonlandırılmış durumda..

Mafya babalarının televizyon ekranlarından racon kesmesinin sona ermesinin üzerinden hiç durmayalım..

Ama yine yarım asırlık PKK terörünün sona yaklaşmasının altını çizelim.. 

Yine 1980 askeri darbesi ile icat edilen..

Belki cumhuriyetin ilk yıllarında da küçük küçük örnekleri yaşanılan, bazı vatandaşlarımıza etnik köken üzerinden uygulanan ayrımcılıklar istismar edilerek eline silah alanların da sonu geldi mi?

PKK terör örgütünün sonu gelmek üzere mi?

1984’te ilk terörist saldırısını yapan silahlı örgüt, artık yolun sonuna geldi mi?

Geldi..

Yarım asırlık bir sorunumuz için daha, “Çözüldü” dememize aylar kaldı mı?

Eyvallah..

PKK sorunu ile birlikte değerlendireceğimiz, Suriye’deki PYD konusu var. .. PKK’nın hayali olan güneyimizde ayrı bir devlet kurma planı, Suriye’de ABD ve Rusya’ya rağmen, PYD’lileri 30 kilometre aşağıya iterek bozuldu mu?

Bozuldu..

Asırlık zamana yayılmış, terör devleti kurma hayali, en azından 15-20 yıllık bir süreçte sonlandırıldı mı? 

Sonlandırıldı..

Türkiye içindeki yarım asırlık sorunlar ardı ardına çözülür de, bu gelişmelerin olumlu yansımaları, Türkiye’nin savunduğu dünya genelindeki tezlerin daha güçlü dillendirilmesini sağlamaz mı?

Alın, 28 yıldır bir adım atılamayan, dünyanın gözü önünde yaşanılan Karabağ işgali..

Türkiye yüksek sesle, “Bu işgale son verilmeli” diyordu..

Dün de diyordu, bugün de diyor..

Kimse dinlemiyordu..

Bugün artık o 28 yıllık işgalin sonlandırılmak üzere olduğu günleri/haftaları yaşıyoruz.. 

Ve geliyoruz, bir atak daha..

1974’te gerçekleştirilen barış harekatı ile Kıbrıs’ta güvenliği sağladığımız topraklarla ilgili sorun, 46 yıldır çözülememişti..

Birileri, “Yes be annem diyerek, her şeyi kabul ettiniz, yine çözemediniz” diye kudururlarken..

Dün itibari ile Türkiye, KKTC ile bir adım attı..

Ve Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün sona erdirilmesinde çok önemli bir aşama sağlandı..

Bu adım, aynı zamanda, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarında da, şeytan devletleri ters köşe yapacak bir adım..

Maraş, halkın kullanımına açıldı..

Düşünebiliyor musunuz: Rumların silahlı eylemlerini sona erdirme amacı ile harekat düzenlediğimiz ve 1974’de aldığımız bir toprak parçası, o günden bu yana iskana da, kullanıma da kapalı..

Bir yandan dış güçlerin baskısı ile kullanıma kapatılmış..

Ama bir yandan da, o bölgede taşınmazı olduğunu iddia eden Rumlar, Türkiye’ye açtıkları davalarla, tazminatlar kazanmışlar..

Hem kullandırmıyorlar.

Hem de tazminat talep edip, kazanıyorlar..

İşte bu çözümsüzlük de, dün atılan ilk adım sonrasında, nihayete ermiş olacak..

O bölge, hem kullanıma açılacak.

Hem de, Kıbrıs Rum kesiminin meşhur kaprislerinin dayanağı olan ve düğüm haline getirilmiş bir sorunun arka planındaki kilit açılmış olacak..

Kıbrıs Türk kesiminin, o bölgeden edineceği gelir de, ayrı bir kazanç.

46 yıllık bir sorun daha, dün atılan adım ile, çözülme aşamasına geldi mi?

Geldi..

Ardı ardına atılan tüm bu adımlar, Türkiye’nin güçlülüğünü gösteriyor.

Türkiye’nin hem içerde, hem dışarda sözü geçerli bir devlet haline geldiğini gösteriyor.

Ama hâlâ yapılacak çok iş var..

Hâlâ içerde ve dışarda hainler var..

Hâlâ, bu devasa sorunları çözen siyasileri itibarsızlaştırmak için, dış güçlerle, emperyal devletlerle işbirliği yapan medyada kendisine yer bulmuş, embedded gazeteciler var..

Onlardan birisi, dün kafayı çıkarıp, Maraş ile ilgili atılan adımların, başımıza bela olacağını iddia etmiş..

İşe bakın..

46 yıldır boş tutulan bir toprak parçası.. Boş tutulduğu halde, şantaj malzemesi olarak kullanılan, hatta üzerinden Rumların para kazandığı bir toprak parçası..

“Yeter artık” denilip, tüm emperyal devletlere rest çekilerek, kullanıma açılıyor..

İçimizdeki hainler, “Bu iş başımızı çok ağrıtır” diyerek, karşı çıkıyorlar..

Suriye’de aynısını söylediler.. Akdeniz’de aynısını söylediler.. Karabağ’da uydurdukları cihatçılar üzerinden aynısını söylediler..  

Şimdi Maraş üzerinden, aynısını tekrarlıyorlar.

Bize de, “Hoştun ordan” demek düşüyor..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mustafa EROĞLU

Acaba ekonomi berbat diyenler, Devlet bütçesini, memur ve işçilerinin maaşlarını ödeyemeyecek duruma getirip IMF veya deprem parasında ödeyen bir CHP dönemi kadar mı devletin bütçesi berbat durumda? Ama bunu göremeyen çok zavallı var. Yazıyı ve yazanı tebrik ediyorum.

Himmet Karadağ

Evet sırtını Rusya’ya ve Çin’e dayayarak çok güçlüymüşüz gibi racon kesiyoruz. Ama iş Uygur Türkleri’ne gelince bir imza bile atamayacak kadar korkağız!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23