O olmaz, bu olmaz, şu olmaz! Ne olur peki; MHP!
“HDP ile koalisyon” olmaz.
“HDP dışarıdan desteklese”, o da olmaz.
“Biz üçüncü partiyiz ama, Başbakanlığı bize verseler, ikinci parti başbakan yardımcısı olsa”, o da olmaz..
Peki, “AK Parti ile MHP”?
O da olmaz..
O zaman başa dönelim..
“AK Parti azınlık hükümeti?”
Nayır, olmaz, olamaz....
“Ülkeyi erken seçime götürmek amacı ile kurulacak bir seçim hükümeti”?
Şimdi, dünkü Devlet Bahçeli yazılı açıklamasından öğreniyoruz ki, “tekrar seçim de olmaz”mış!
İyi de mübarek..Söyle o zaman, hangisi olur?
Söyle de, tek tek “olmaz”lar peşinde koşmayalım..
Senin kafanda “olur” ne ise, onun “olabilirliği”ne bakalım..
Yoksa..
“O olmaz. Bu hiç olmaz. Şu hiç hiç olmaz” derken..
Bizim de..
“Eyvallah Devlet.. Adın Devlet ya.. Ne desen, bizim boynumuz kıldan ince!” dememizi mi bekliyorsun sen?
Hele hele..
Bir gün “Kesin olmaz” dediğine, ertesi gün “Olabilir” derken..
Kendi parti menfaatlerini mi, ülke menfaatlerini mi gözetiyorsun?
Veya şöyle soralım..
Bu sürekli karar değiştirmenin sonunda..
“HDP’li koalisyon da olabilir” ihtimali de var mı?
Şu ana kadarki, farklı ihtimaller için yapılan MHP açıklamalarındaki zik-zak, bana bu ihtimali de hepten gözardı etmemek gerektiğini söylüyor...
•
Şu saçmalığa bakar mısınız?
MHP diyordu ki: “Çözüm süreci devam etmemeli.. PKK’nın uzantısı HDP, hiçbir şekilde şımartılmamalı.. AK Parti, bu yanlışlarından dönmeli..”
Amaa.
Aynı zamanda..
Nasıl oluyorsa..
Perşembe günkü son görüşmeden önce, son dakikada, yönlendirme açıklaması yaptılar: “AK Parti, CHP ile koalisyon hükümeti kurmalı.. Hem de Cuma namazından hemen sonra!”
İyi de Devlet baba..
(Hani AK Parti’nin, PKK’nın uzantısı HDP’yi şımartıp şımartmadığı tartışılır da.. Çözüm sürecinde, HDP’ye taviz verdiği tartışılır da..)
Sen AK Parti’nin tek başına kurduğu hükümete bile, çok sert eleştiriler getirirken..
Önerdiğin AK Parti-CHP ortaklığında..
CHP’nin, HDP’ye yakınlığı sebebi ile..
CHP milletvekilleri ile HDP milletvekilleri arasında çok daha ileri düzeyde işbirliği olduğundan.
Tarihi süreç içinde de.. CHP’nin (SHP iken) 1991’de, HDP ile (HEP iken) ittifak yaparak seçime bile girdiği dikkate alınırsa..
AK Parti’nin tek başına kurduğu hükümete kıyasla, AK Parti-CHP ortaklığında, HDP’ye çok daha büyük tavizler verileceği aşikar değil midir?..
Ben HDP’ye, AK Parti hükümeti döneminde bir taviz verilmediği kanaatindeyim ama.
MHP bunun aksini iddia ettiğine göre. O varsayımla söylüyorum.. AK Parti’yi, çözüm süreci ile ilgili olarak yerden yere vuran MHP.. AK Parti’nin yanına bir de CHP gelirse..
Ortalığı toza dumana katacak eleştirilere başlamaz mı?
Eeee?
Ülkesini seven bir parti.. AK Parti’nin tek başına yaptığı icraatlardan bile memnun değil iken. AK Parti’nin bir de kuyruğuna CHP’yi bağlayarak kurulacak hükümetin icraatlarından nasıl memnun olacak?
Memnun olmayacağı bir hükümet modelini, niye öneriyor?
AK Parti ile CHP “Biz görüşmeleri bitirdik, olmuyor” dedikten sonra bile..
“AKP ile CHP’nin son defa bir araya gelerek koalisyon düğümünü çözmeleri tarihi bir zorunluluk, milli bir sorumluluktur” açıklamasını niye yapıyorsunuz?
•
Devlet Bahçeli imzası ile dün yayınlanan yazılı açıklama, gerçekten insanı hayretten hayrete düşürüyor..
Hani diyesim geliyor ki: “Bu yazılı açıklama, birbirinden habersiz 10 kişinin, kendi şahsi görüşlerini yazdıkları cümlelerin, çelişkiler hiç incelenmeden, alt alta sıralanması mı acaba?”
7 Haziran’dan sonra.. Süreç içinde birbiri ile taban tabana zıt görüşlerin ileri sürülmesini bir kenara bırakın..
Dünkü MHP yazılı açıklamasında da, yine birbirine taban tabana zıt öneriler var..
İlk günkü “erken seçim”den de çarketmiş, MHP!
“Seçim tekrarına olumlu bakmamız mümkün olmadığı gibi, azınlık hükümeti ya da seçim hükümeti kurulmasına da sıcak yaklaşmamız olmayacak bir şeydir” ifadesini kullanmışlar..
Eee?
Yukarıdaki “Ne istiyorsunuz siz?” sorusunu bir daha yöneltelim..
Seçim de istemiyorsanız.
Ne istiyorsunuz siz?
“Değil elimizi, gövdemizi bile taşın altına koyarız” edebiyatını bırakıp, icraata geçmenin zamanı gelmedi mi?