Yaz tatili ve çocuklarımızın eğitimi
Birkaç gündür, mahallemizdeki cami hocasının ricası üzerine çocuklarla ilgileniyorum. Hoca ile birlikte çocuklara Kur’an okutuyor, sure ezberletiyor, dini bilgiler anlatıyor, sure ve duaların anlamını öğretiyoruz.
Çocukların camiye severek geldiklerini gözlemledim. Kur’an okumak ve sure ezberleme konusunda hayli istekliler. Söylenenleri şevkle yerine getiriyorlar. Sabahtan öğleye üç saatlik zaman diliminde 40-45 dakika ders işliyor ve teneffüs yapıyoruz.
Çocuklar teneffüste dışarıya çıkıp koşup oynamak yerine camide kalmayı ve içeride koşup oynamayı, güreşmeyi tercih ediyorlar. Cami atmosferi çocukların çok hoşuna gidiyor.
Çocuklarda öğrenme açlığı tespit ettim, öğrendikçe mutlu oluyorlar. Elif cüzünü bitirip, Kur’an’a geçenler büyük sevinç duyuyorlar.
Kur’an ve sureleri okuyup ezberledikçe seviniyorlar. Öğrencilerdeki öğrenme sürecini takip ediyor, onları destekliyor, cesaretlendiriyor ve ödüllendiriyoruz. Kur’an’a geçenlere, yeni sure ezberleyenlere dondurma ısmarlıyoruz.
Çocukluk çağı beynin en hızlı geliştiği dönem, her türlü bilgi beyni besliyor ve geliştiriyor. Allah insan beynini öğrenme programlı yaratmış, insanın öğrenmesi için kitap göndermiş.
Kur’an okuma kitabı ve aynı zamanda beyin vitamini.
Ağaçlar, çiçekler, hayvanlar, Dünya, Ay, Güneş, gezegenler, yıldızlar, atomlar, böcekler, galaksiler ve bütünüyle evren harika ve mucizelerle dolu bir kitap; kâinat kitabı.
Kur’an, kâinat kitabının nasıl okunması gerektiğini ama mutlaka okunması gerektiğini anlatır. Çiçeklerden yıldızlara, gözden Güneşlere her varlıktaki düzene, güzelliğe, intizama, sanata dikkat çeker ve sanatkârın gücünü, ilmini, sanatını göz önüne serer.
Sanatkârı tanımamızı, ona kulluk, ibadet ve dua etmemizi ister.
Öğrenen beyin hem gelişiyor hem de mutlu oluyor.
Beynimiz tıpkı bedenimize benzer. Beden sevdiğimiz gıdaları yiyince ağız ve damaklarımız zevk hisseder, vücut organları beslenir.
Aynı şekilde beynimiz bilgilerle beslenince hem gelişir hem de mutluluk duyarız. Beynimizde öğrenmeyi, düşünmeyi, yeni şeyler tasarlamayı, eserler vermeyi, iyilik yapmayı ödüllendiren sistemler var. Yüce Mevla beyni öğrenme programlı yaratmış, kitap göndermiş sonra da öğrenmeyi ödüllendiren sistemler kurmuş.
Öğrenmeyen beyin olmaz, görmeyen göz, duymayan kulak, yürümeyen ayağın olmadığı gibi.
Çocuklarda öğrenme hızı, öğrenme metotları, etkili öğrenme biçimleri değişiktir. Eğitimcilerin her çocuğun özel olduğunu, hiçbirinin ötekinin aynısı olmadığını dikkate almaları lazım.
Virüs belasından dolayı çocuklarımız 1.5 yıldır okula gidemedi. Eğitim işi anne ve babanın maharetine kaldı. Anne ve babalar eğitim uzmanı değiller, bunu biliyoruz ama çocukların en etkili öğretmeni de onlar.
Çocuklarımızın eğitiminden sorumluyuz, bu sorumluluk başkasına devredilemeyecek kadar önemli. Evlatlarımız okula gitse bile orada teneffüsleri çıkarırsak 5-6 saat ders görüyor. Evde geçen süre okulda geçen sürenin 3-4 katı. Bu sürenin verimli bir şekilde kullanılması gerekir. Çocukların zihin ve zekâ gelişimine aileler mutlaka önem vermeli ve onların hem zeki hem ahlaklı yetişmesi için gayret göstermeliler.
Veli sorumluğu ihmal ve hata kabul etmez. Çocuklarımızın yedeği yok.
Anne, baba, dede, nine çocukları eğitmekle görevli olduklarını unutmamalılar. Yavrularımızın sadece karnını doyurup üst başlarını temin etmek yetmez. Asıl kalplerindeki sevgi ve şefkat açlığını, beyinlerindeki bilgi açlığını doyurmak gerekir.
Bir adam Peygamberimize(sav) gelmiş ve şöyle demiş:
“Sahip olduğum bir köleyi oğluma verdim.”
En Sevilen ve En Başarılı Öğretmen Hz. Muhammed (sav) sormuş:
-Buna verdiğini diğer çocuklarına da verdin mi?
-Hayır, vermedim.
-O hâlde beni şahit tutma çünkü ben zulme şahit olamam. Allah’tan korkunuz, çocuklarınız arasında adaletli davranınız.
Bunun üzerine sahabe Beşir, oğlu Numan’a verdiği bağışı geri almış. (Ailede Çocuk Eğitimi, Aklımla Yetiştir Beni, s.116)
Yukarıdaki vakayı kıymetli eğitimci Duran Çetin’in Ailede Çocuk Eğitimi kitabından aktardım. Eğitim bilgi ve bilgelik ister. Hepimiz eğitim uzmanı değiliz ama çocuğumuzun eğitiminden sorumluyuz. Eğitim sorumluluğu devredilemez.
En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurur:
“Hepiniz çobansınız, sürünüzden sorumlusunuz.”Buharî, Nikâh, 81; En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) ve Eğitim Metotları, s.19)
İşimize, mutfağa, televizyona, cep telefonuna zaman ayırıyoruz. Çocuklarımızın yedeği yok, onlar çok kıymetli, kabire girdiğimiz zaman arkamızdan dua edecek sevap hazinelerimiz.
Eksiklerimiz olabilir, çocuklarımız bizim kusursuz olmadığımız görüyor ve biliyorlar. Yavrularımızı önemsemeli, ilgilenmeli ve onların yeteneklerinin gelişmesi için çalışmalı, onlara geleceğe hazırlamak için gayret etmeliyiz. İhtiyaçların öğretmenimiz olduğunu ve eksiklerimizi tamamlamamıza yardım ettiklerini göreceğiz. Çocuklarımız birçok şeyi öğrenmemize vesile olurlar.
Unutmayalım, çocuklarımız mutluluk kaynağımız ve sevap hazinemiz.
Beyin Vitamin: Duran Çetin’in Beka yayınları arasında çıkan Ailede ÇocukEğitimi ve bendenizin Ensar Neşriyat tarafından yayınlanan En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) Eğitim Metotları isimli kitaplarımı tavsiye ederim. Uzmanlara danışmak işimizi kolaylaştırır.