Siyonizm’in helakı
Siyonizm’in helakı
Ali Akben
Semavi dinler tarihinde helak olan kavimlerle ilgili Kur’an-ı Kerim'de vaaz edilen kıssalar hep ilgimi çekmiştir.
İnsanı eşref sıfatına yücelten Rabbim akla hitap etmiş, nefis ve şeytan ile ilgili uyarıları ile her iki dünyada saadet bulabilmemizin kurallarını, hitapları ile net bir şekilde açıklamıştır.
Gönderdiği peygamberler bu ilahi mesajı eşref olarak yarattığı insanlara ulaştırmış ve gerisini kullandığımız iradelerimizle bizlere bırakmış cennet ve cehennem kavramları ile de hesabın hasbiliği üzerinden sorgulanacağımızı açık seçik delillerle akıllarımıza kazımıştır.
Nisyanlı insan aklını kullanmak yerine başka referanslarla hareket edince de olanlar olmuş ve hak-bâtıl savaşları başlamış ve hâlâ bu savaşlar devam ediyor.
Kıyamete kadar da devam edecek.
Tarihin tekerrür etmesinden ders almayan günümüz insanı da bizden önce yaşayan kavimlerden ders almadan yaşıyor.
Sumud filosu semûdi Netanyahu zaliminin tüm entrika ve engellemelerine rağmen Gazze’ye doğru yoluna devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta boyu tüm dünya ülkelerinin devlet ve hükûmet başkanlarının katılımı ile devam eden BM toplantısında ana gündemi Gazze halkı ve iki yıldır süren acımasız katliama karşı çaresizliğin fotoğrafını gördük.
Cumhurbaşkanımız ve birkaç onurlu omurgalı ülke başkanının gayretleri ile sağır ve dilsiz dünyaya bu açık katliam belgeleri ile gösterilerek farkındalık oluşturuldu.
Katliamın birinci ve en büyük ortağı sarı gavura olan biten ve bitirilen her şey açık seçik, amasız, fakatsız gösterildi. Sarı gavur elbette gavurluğunu yapacak ama sanırım geçmiş dönemlerdeki gibi daha pervasız olamayacak ve hatta zevahiri kurtarmak için taklalar da atacak.
Şu açık ve net, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi devam edemez. Ne sarı gavur ne de Gazze kasabı istedikleri gibi at oynatamayacak ve hatta gerisin geri adımlar atarak zevahiri kurtarmaya bile çalışacaklar.
Emare çok ancak en sondan başlarsak, Gazze kasabının ABD kongresine gelirken yol boyu yuhalanması, sarı gavurun İsrail protestosu yapan gençlerin vizesini iptal ederek sınır dışı edileceği tehdidi ve başka birçok üstü açık kapalı zırvalamalarına rağmen ABD’de şehir meydanı dolduran gençler bu tehditlere kulak asmadılar ve katil Netanyahu sloganları ile meydanları inlettiler. Polis müdahale etmeye bile cesaret edemedi.
Gazze kasabının BM’de konuşmaya başlaması ile birlikte 180 ülke temsilcisi alkışlarla kasabı protesto edip salonu terk ederken zalimin yüz hatlarından düştüğü gayya kuyusunda yapmaya çalıştığı zırvalarını dinleyen bile olmadı.
Çok uzak değil, 5-10 yıl önce İsrail için bugün yaşadığı ve yaşattığı rezaletlerle ilgili ön fikir beyan edeni evinde yok eder dense inanılırdı.
Ne oldu da böyle oldu?
İki yıldır bu acımasız zulme ve her türlü engellemelere rağmen evleri başlarına yıkılan Gazze halkı baş eğmedi ve direndi. Hamas cihadına desteğini esirgemedi ve tüm dünyaya insanlık dersi vererek vicdanları kıyama davet etti ve başardı.
Vicdanlar uyandı ya. İşte bu yüzden hiçbir şey eskisi gibi devam edemez. Olanlar oldu çünkü.
BirLEŞ olan BM’yi bile derin uykularından uyandıran Gazze halkına kalbi selamlarını yolluyorum.
Rabbim daha güzel günler görmeyi nasip eylesin. Siyonizm’in cenaze namazını kılmayı nasip eylesin. Dünya milletler topluluğu hayırlı olsun. Sumud yolcularının bu kutsal cihada desteği devam etsin. Niyetle akıbet kardeştir.
Akıbetimiz hayrolsun.
Bu haftalık da bu kadar.
Kalın sağlıcakla.