• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

İstanbul, İzmir olur mu?

28 Nisan 2024
A


Ali Akben İletişim:

Trafik çilesi, İstanbul halkı için giderek daha önemli bir sorun haline gelerek deprem tehlikesini bile gölgelemeye başladı. Böyle giderse birkaç yıl içerisinde belediye başkanları sokağa çıkamaz hale gelebilir. Çiçeği burnunda yeni başkanlar böyle bir ciddi sorunun çözümü için kolları sıvamak yerine enkaz edebiyatı ile geçmişi suçlamaya devam ederlerse ki edecekler gibi olan İstanbul’a ve İstanbulluya olacak.

Gün geçmiyor ki İBB ile ilgili skandal bir haber ile halkın huzuru kaçırılmasın. Üsküdar ile Samandıra arasında çalışan M-5 metro hattı hafta boyunca sağlıklı ve düzenli çalışmayınca duraklarda saatlerce beklemek zorunda kalan vatandaşların tepkilerinden de anlaşılıyor ki, bu aymazlık böyle devam etmez ve etmemeli.

Arızanın başladığı ilk gün yapılan anonslarla vatandaşa teknik bir arıza olduğu ve kısa bir sürede aksaklığın çözüleceği duyurulmuştu.

Trol ve PİAR ordusu paylaşımlarında böyle bir garabetin bırakın bilgilendirmesini, bu önemli olaya tamamen duyarsız kör ve sağır kalarak üç maymun oynamayı tercih etti.

Yandaş ve çağdaş(!) medyada konu ile ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmadığı gibi yeni belediyelerin aldığı enkaz üzerinden geçmişle ilgili yalan ticaretine devam ettiler.

Bu aymazlık yetmezmiş gibi bazı sosyal medya hesaplarında utanmadan sıkılmadan metro arızasının basit bir arıza olduğu yalanı üzerinden paylaşımlar yapıldı. Bir Allah’ın kulu da mertçe çıkıp basit bir arıza üç tam gün neden halledilemedi sorusunu sormuyor.

Bu arada olan vatandaşa oldu. Aradan saatler geçmesine rağmen, kısa süreli olduğu söylenen teknik arıza giderilmeyince ikinci bir duyuru ile zorunlu bakım nedeni ile seferlerin yapılamadığı yalanı anons edilerek vatandaş açıkça aldatıldı ve enayi yerine konuldu.

Saatler yerini günlere bırakınca bu hattı kullanarak işe giden ve evine dönen vatandaşlar istasyonlarda uzun süreler bekletildi ve tepkiler de yükselmeye başladı. Daha bunlar iyi günlerimiz diyenden tutun da, hani her şey güzel olacaktı diyene kadar hatta daha ileri gidip, beceriksizler sayesinde tıkır tıkır işleyen hat sayenizde çalışamaz olduya kadar konuşan konuşana.

Başka bir vatandaş, CHP genel başkanının iktidarımızda Avrupa’ya vizesiz gideceğiz açıklamasına atfen, sayın başkan biz Üsküdar’dan Ümraniye’ye gidemiyoruz diyerek hayallerin gerçekler karşısında düşülen durumunu aktaranlar oldu. Başka başka konuşanlar da oldu elbette. Dilin kemiği olmadığı gibi vatandaşın ağzı da çuval olmayınca bağlanamadı.

Aradan geçen günler içerisinde gerçek anlaşıldı ve tepkilerin dozu da arttıkça arttı. Meğer iki metro Kuruçeşme’de kafa kafaya çarpışmış ve yıllardır tıkır tıkır işleyen aksamadan seferlerine devam eden hatta ciddi bir sorun oluşmuş. Durum bundan ibaret olduğu halde vatandaş teknik arıza ve zorunlu bakım yalanıyla oyalanmış.

Yazık oluyor İstanbul’umuza. Bir tarafta, yıllar içerisinde İstanbul’a kazandırılan yeşil doku grileşiyor, diğer tarafta trafik her geçen gün işlemez hale geliyor ve kısa mesafede bile bir yere ulaşmak bir saati alıyor. Şimdi de tıkır tıkır işleyen ve yüzbinlerin kullandığı metro hattında trenler kafa kafaya çarpışıyor. Yaşananlardan ve her gün bir yenisi eklenen olumsuzlukla nedeniyle vatandaş tedirgin, sadece ruh ve beden sağlığı tehdit altında değil can sağlığı da tehlikede. İstanbullu 5 yıl içerisinde birçok şeye alıştı aslında.

Fazilet durağı yalanı ile başlayan kendini aklama hastalığı öyle bir yerleşti ki, karda, çamurda yollarda yaşanılan rezaletlere, İETT’nin arızalanarak yollarda kalan veya yanarak etrafta tehlikeler saçan araçlarına, geliyorum diyerek yüreklerimizi hoplatan depreme karşı aldığı tedbirlerin içinin fosluğuna, nerede ise hepsi ayan beyan ortada.

Koskoca bir balon ve patladıkça şişiriliyor.

Deprem gerçeği her geçen saniye kendini hatırlatarak, ben geliyorum tedbir alın derken bizimkiler oyunda oynaşta. Meydanlarda konserler, mekânlarda içkiler ve yalan üzerinden oluşan koskoca bir hayali güzellik.

Nereye kadar gider bilmem ama geriye gittiğimiz kesin. Bir an önce bu tersine gidişe son verilmez ve bu aymazlıkta inadım inat denirse tuzu kuruların yanında yanacak çok sayıda yaşın olduğu görülecek. Çok sayıda masum insan bu inadım inatçılar yüzünden bugünü aratacak zor günlerde yaşamak zorunda kalacak.

Adam 5 yıl boyunca 10 km bile metro yapmadığı halde bu yalan tacirleri adamı tüm dünyada metro yapma şampiyonu ilan edebiliyor ve inanan da geniş bir kesim var.

Çok garip bir gerçeklik bu maalesef. Destekçilerine bakıyor ve küçük dilimi yutuyorum. Sırca köşk sakininden varlık içinde yüzen tayfaya, sanatçısından oyuncusuna, bir eli yağda bir eli balda geniş bir kesimin olduğunu görünce insan bir başka garabeti de yaşıyor. Çünkü ağlayanlar bunlar, milleti gaza getirenler bunlar, yalan pazarına mal yetiştirenler bunlar, karaborsacılar bunlar vesselam. Hangi taşı kaldırsan altından çıkan masum(!) insanlar bunlar…

Erdoğan düşmanlığı nasıl bir şeyse insanın aklını başından alıyor. Bunu başka bir şeyle izah etmek de oldukça zor. Din düşmanları, Kemalistler, Laikler ve bölücü terör örgütleri, Erdoğan düşmanlığında saf tutup konsolide olunca milli duruşu olduğunu zannettiğimiz yerli ve millilerden de oy devşirilmede başarılı olunması, ülkemiz geleceği için bana göre ciddi bir tehlike ve tehdit.  Yıllar içerisinde tehdit olmaktan çıkartılan terör unsurlarının, geleceğin Türkiye’sinde ülkemizi temsil etme tehlikesi nasıl göz ardı edilir bilenler cevaplasın. Bindiğimiz dalı kestiğimizi anlamak için illa düşmemiz mi gerekiyor. Yerel seçim sonuçlarında iktidar olan CHP enkaz edebiyatını bırakıp bir an önce yereldeki devasa sorunların çözümü için kolları sıvamalı. Bölücü örgütle aynı çuvalda uzun süre duramaz. Bir yerlerinden sokulmak için beklememeli. Vatandaş üç-beş lokantada yenen yemekler üzerinden oluşturulan hayal üzerinden daha fazla oyalanmamalı. Sessiz sedasız, reklamsız el altından fakir fukaranın evine kadar götürülen sıcak yemeklerin dağıtımı durdurulmuş. Bu bilginin doğru olmadığını böyle bir kepazeliğe tevessül edilmeyeceğini umuyorum.

Nasıl başlanırsa öyle biter.

Devasa sorunlarımız var, bunlar üzerinden çare ve çözümler üretilmesini ve vatandaşın karşısına bu argümanlarla çıkılmalı diyorum.

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla. 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Yorumum

Yazınız gerçekçi ve ibret verici. Buna rağmen bu konular seçim öncesinde de şimdi de tekrar tekrar gündeme gelmesine rağmen herkes inanmak istediğine inanıyor. Görmek istediğini görüyor, işitmek istediğini duyuyor. Toplum olarak iyi yöneticilere layık bir toplum olmak için, basiretli davranmak için, ümitsizliğe kapılmadan gayret ve dua etmek lazım.

her sey çok güzel oldu

aynı anda 10 metroyu birden yapan şehir! beş yılda 6 km.liği zar zor yapabilen cilâli tayfasına hani nerde bile diyemeyen istanbulluyu go gitsin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23