• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

İşgalciyi ateşkese zorlayan direniştir

23 Ocak 2025
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

İşgalciyi ateşkese zorlayan direniştir

Ahmet Varol

Meşhur bir nükte var. Çoğunuzun duyduğunu sanıyorum. Ama konuyla ilişkisinden dolayı zikredelim.

Bir askeri faaliyette, takım komutanı görevine gidemiyor. Bir süre sonra gidince üst komutanı sorguya çekiyor. “On tane sebep var” deyince; “Say o zaman sebepleri” diyor. “Birinci olarak aracımızın mazotu bitmişti ve civarda yakıt istasyonu yoktu” diye başlayınca üst komutan; “Öyleyse diğer sebepleri saymana gerek kalmadı” diyerek kesiyor.

Şimdi işgalci siyonistlerin Gazze’de ateşkese razı olmak zorunda kalmalarıyla ilgili yorumlarda çok ilginç tespitlere rastlıyoruz. Yok işte bu ateşkesin kahramanı Donald Trump’mış. O kendisi göreve gelmeden önce savaşın bitirilmesi için Netanyahu’ya baskı yapmış. Diğer taraftan Biden yaptığı açıklamalarda ateşkesin kendi çabaları sayesinde sağlandığını iddia ederek kendini bu işin kahramanı ilan etmeye çalıştı.

Gazze’de 15 aydan fazla sürdürülen soykırım savaşında bilfiil yer alan, siyonist katillere her türlü teçhizatı temin eden, yapılan katliamları bütün platformlarda savunan ve siyonist vahşet aleyhindeki tüm uluslararası girişimlerin önünü kesen Biden yönetimi istediği için mi ateşkes sağlanmış?

Önceki başkanlık döneminde siyonist işgalin meşrulaştırılması için bütün gücünü kullanan, Gazze’ye yönelik saldırılarda katilleri desteklediğini açıktan ortaya koyan ve Filistin halkının hak arayışını mahkum eden, yeni dönemde de başkanlığı devralmasının hemen ardından Batı Yaka’daki siyonist ırkçı terör çeteleri hakkındaki yaptırım kararlarını anında iptal eden Trump baskı yaptığı için mi ateşkes sağlanmış?

Bunlar asıl değil, tali sebeplerdir. Bunların öne çıkarılması ve asıl sebep gibi gösterilmesi ne yazık ki asıl sebebin gölgede kalmasına neden olmaktadır.

Siyonist işgalci katilleri ateşkes anlaşmasını kabul etmeye zorlayan asıl ve gerçek sebep direnişin kararlılığıdır. Eğer ki direniş bu kararlılığı göstermeseydi siyonist işgal rejiminin de, onun arkasında duran ABD ve Avrupa’nın da hedefinde Filistin’deki bütün direniş gruplarını silah bırakmaya zorlamak ve ardından da Gazze’de idari mekanizmanın ya yeniden işgalci siyonistlerin ya da işgal rejimi tarafından yönlendirilen ve yuları tamamen ona teslim etmiş bir kadronun eline geçmesini sağlamak vardı. O durumda direniş hareketlerinin bütün ileri gelenlerini toplayıp işgal zindanlarına doldurmayı, halkı da ya tamamen bölgeyi terk etmeye ya da işgal rejiminin bütün baskılarına ve yaptırımlarına razı olarak kuzu gibi teslim olmaya mecbur etmeyi hesaplıyorlardı. Aynı zamanda Gazze Şeridi’nin kuzey kesimini tamamen tasfiye ederek askeri tampon bölge haline getirmeyi, Refah yani Salahuddin sınır kapısı üzerinde İsrail kontrolünün devam etmesine imkan verecek bir düzenleme yapmayı, bu arada Mısır’la Gazze Şeridi arasındaki Filadelfi koridoruyla Gazze Şeridi’ni ortadan bölen Netzarim koridorunu da kaldırmamayı planlıyorlardı.

Ama direnişin işgalci saldırganlara ağır darbeler vurması, ABD’nin de savaşı sürdürmenin kendi açılarından da ağır bir külfetinin olduğunu kabul etmek zorunda kalması işgal rejimini ve onun arkasında duran ABD’yle beraberindeki Batılı emperyalist güçleri zorladı. Savaşı sürdürmenin aynı zamanda siyonist toplumda da ciddi gerginliklere sebep olduğunu ve tepkilerin daha fazla büyümesi durumunda önünün alınmasının zor olacağını fark ettiler. Çünkü 15 aydan fazla süren soykırım savaşında direnişi teslim olmaya zorlamak için kullanmaları mümkün olan bütün yöntemleri denediler. Dolayısıyla artık ellerinde fazla seçenek kalmamıştı ve savaşın böyle sürüp gitmesinin kendi açılarından da ağır sonuçlarının olabileceğini gördüler. Yani bir bakıma mazotları bitti.

Sonuçta Biden ateşkes anlaşmasının kendi döneminde gerçekleşmesi ve getireceği siyasi kazanımın kendi hesabına yazılması için Netanyahu’yu sıkıştırdı. Trump da rüzgarının önden gittiği ve tehditlerinin işe yaradığı havası estirmek amacıyla baskı yaptı. ABD’nin zorlaması karşısında zaten Netanyahu’nun yapabileceği bir şey yoktu.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Birkaç hasta ve garibin samimi duası küffari ateşkese zorladı, dua hürmetine melekler önderlerini tehdit ettiler, melek tehditi elim ve teslim olunan şiddetli azaptır. Sadece dua ile dahi küffari hezimete uğrardı. 2 milyarın içinde mümin yok denecek kadar azdır, hatta ekseriyeti Yahudi ve küffardan da daha şerli müşrik, münafık ve fasıl kafirlerdir

Okur

Sayın yazar, artık sizin de mazotunuz bitti, İsrail in ta baştan beri bahanelerle devam ettitdiği soykırım sizin de emeğinize bir nebze yağ oluyor her türlü hamaset ve popülist kışkırtmalarla bu soykırıma yancı oluyordunuz işte şimdi o süreç bitti. Bundan bir başarı hikayesi çıkaramazsınız, çıkarmaya çalışmak orada resmi rakamlara göre 45bin gayri rakamlara göre 150bine yakın öldürülen, bu süreçte zulm altında perişan edilmiş milyonlarca mazlum , mustazaf Filistinliye de en büyük darbe olur. Ne zaman bu goygoyculuktan vaz geçeceksiniz, savaş devam ederken iktidar ve onların uzantısı İsrail'e ticareti kesintisiz devam ettirirken bu hamaset bu ülkeye yakışmıyor. Böyle goygoyculukla savaşı devam ettireceğinize milyonlarca masum Filistinlinin çektiği ıstırabı, işkenceyi, yok edilişini, soykırımı tüm siyasi ve ticari ilişkileri sonlandıraran gündem oluştursaydınız bu gün belki bir söz hakkı sahibi olurdunuz. Bir Yemen kadar olamadığınızı ne zaman anlayacaksınız, bu at gözlükleri ile anlamanızı hiç umut edemiyorum.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23