Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Av. Mansur Topçuoğlu, ‘Yeni Türkiye’nin gençlerle inşa edilmesi gerektiğini belirterek, “2023 hedefine kilitlenen yeni Türkiye için, gençleri değişimin öncüsü kılmamız lazım” dedi.
HALİL CÖMERT / İSTANBUL
| İ |
nsanlığın bugünlere gelmesinde en önemli unsur olan bilginin artık ışık hızıyla değiştiğini söyleyen Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Av. Mansur Topçuoğlu, Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfus potansiyeli sayesinde bu baş döndürücü hızın üstesinden gelebileceğini söylüyor. Türkiye’nin son 12 yılda muazzam gelişmeler kaydettiğine belirten Topçuoğlu, “Artık Türkiye değişti. Şimdi yeni Türkiye var. Değişimin gücünü ve hızını her alanda hissediyoruz. 2023 hedefine kilitlenen yeni Türkiye’ye katkı sağlamak için, gençlerin yeni Türkiye’de, değişimin öncüsü olması gerekir” diyor.
Ötekileştirmeden bir arada yaşamak ve dünyayı iyi okumak gerektiğini vurgulayan Av. Mansur Topçuoğlu, bu konuda kendi hayatını örnek gösteriyor. Topçuoğlu, “Arap kökenli bir Mardinliyim. Diyarbakır’da Kürt kültürüyle büyüdüm. Laz kızıyla evliyim. İstanbul’da Türk kültürüyle yaşıyorum. Yeni Türkiye benim” şeklinde konuştu.
GENÇLERİN ERDOĞAN’I İYİ
ANLAMALARI LAZIM
Gençlere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatını ve mücadelesini iyi anlamaları tavsiyesinde bulunan Topçuoğlu, şunları kaydetti: “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığa uzanan mücadele şekline bakalım. 1990’lı yıllarda toplumun nerelere gelebileceğinin tespitini iyi yaptı. Toplumu dönüştürebileceğini hayal etti, büyük bir risk aldı ve parti kurdu. Bugün Sayın Erdoğan; halini gerçekleştirmek adına çıktığı yolda göze aldığı risklerin üstesinden gelen başarılı bir lider olarak karşımızda duruyor. O zaman biz ne yapalım. Şimdiye kadar Türkiye tarihinde gelmiş geçmiş en etkin siyasi lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Halkın ilgisine bu kadar mazhar olmuş ikinci bir lider göremiyorum. Gençler bunu iyi tahlil etmeli. Tayyip Erdoğan liderliği ve AK Parti misyonu Türkiye’yi ekonomik anlamda çok ciddi bir yere getirdi. Bundan sonrası için 2020’li yılların toplumunu oluşturmak adına artık birlikte yaşama kültürünü pekiştirmemiz gerekiyor.” Yeni Türkiye’nin kodlarını keşfeden bir gençlik yetiştirmemiz gerektiğini vurgulayan Topçuoğlu, “Bunun en büyük yolu gençlerin sisteme dahil edilmesinden geçiyor. Gençlere anlam vermemiz gerekir. Bu ülkede bir gencin başarılı olabilmesi için topçu, popçu olması gerektiği algısını değiştirmemiz gerekir. Bunu gençlerin içindeki o enerjiyi o cevheri doğru kullanmamız gerekir. Bugün kendi hikâyesini yazmaya çalışan, kalıpları kırmaya çalışan, dünyanın ve Türkiye’nin nereye gittiğini gören ve ona göre pozisyon olarak düşünen gencin başına gelmeyen kalmıyor. Bu normal değil. AK Parti’nin 12 yıllık iktidarı gençlere bir özgüven getirdi. Başarılı olan gençler var. Sayıları çoğalmalı” dedi. Topçuoğlu, “Gençler yeni Türkiye’ye inanıyor mu?” sorusunu ise şu şekilde cevaplandırdı:“Ben geçlerin inanmaya hazır olduklarına inanıyorum. Bir arayış içinde olduklarını ve rollerini talep ettiklerini söylüyorum. Ama bu rolün nasıl olacağı ve kimin tarafından belirleneceği konusunda kafalar karışık. Eski Türkiye kafasıyla gençlere “sadece oy vermek” derseniz bunu kabul etmezler. 20 yıl öncesinin Türkiyesi geride kaldı. Şimdiki genç artık eskisi değil. Siz gence ne verirseniz onu alırsınız. Şu anda gençlere verebildiğimiz tek şey ellerinde tablet bilgisayardır. Ancak biz bu tabletin içini yeterince dolduramadık ve onu nasıl kullanacağını öğretmedik.”
BÜROKRATİK VESAYETİN KIRILMASI
İÇİN BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART
Gençlerin dönüştürülmesinde en büyük görevin üniversitelere düştüğünün farkında olduklarını da anlatan Av. Mansur Topçuoğlu, bu konuda bürokratik vesayetten ve kuralsızlıktan şikayetçi. Topçuoğlu, “Türkiye’de başkanlık sistemi şarttır. Başkanlık sistemi diktatörlük falan değildir. Başkanlık sistemi bürokratın elini eteğini öpmeden iş yapmayı getirdiği için derin yapılar buna karşı çıkıyor. Yeni Türkiye’nin önündeki ikinci büyük engel ise kuralsızlıktır. Gelişmiş dünya ülkelerinde geçerli olan şey No How’dır. Bizde ise Now Who’dur. Bizde kural yoktur. Yeni Türkiye’nin önündeki birinci engel bürokratik vesayettir. Bu vesayetin beraberinde getirdiği kuralsızlık, yani adamına göre muameleden şikâyetçiyiz” eleştirisinde bulundu.
SULTAN FATİH 21 YAŞINDA 7 DİL BİLİYORDU
Gençler sistemin bir parçası olarak yeni Türkiye’ye katkı sunmak istediklerini fakat bunu nasıl yapacakları konusunda kafaları net olmadığını da vurgulayan Topçuoğlu, “Hayalini kurdukları şeyin peşinde koşmak gençlerin elindedir. Bunu yapmamaları için bir engel yok. Yanlış yapmaktan korkmamaları gerekir. Risk almaları ve cesur olmaları lazım. Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında
İstanbul’u fethederken 7 dil biliyordu. Surları yıkan dönemin en modern toplarını kendisi döktürdü. Sadece genç olmak yetmiyor. Kararlı olmak gerekir. Fatih ‘ya İstanbul beni alacak, ya ben İstanbul’u alacağım’ kararlılığıyla başardı. Elde ettiği kazanımları kaybetme korkusuyla yaşamamalı gençler. Bu klasik bürokrasi anlayışıdır. Gençler risk almalı. Herkes görevini yapmalı” dedi.