• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kahveyi ilk kim keşfetti? Uzman raporu ortaya koydu! Kahve tutkunları: Kahvenin anavatanı ve tarihçesi

Yeniakit Publisher
2024-05-05 16:44:00 - 2024-05-05 22:03:19
 Kahveyi ilk kim keşfetti? Uzman raporu ortaya koydu! Kahve tutkunları: Kahvenin anavatanı ve tarihçesi

Uykulu ve yorgun günlerin dostu, vazgeçilmez kahve! KAHVEYİ İLK KİM BULDU? Kahvenin ilk olarak kim tarafından nerede keşfedildiği hakkında çıkan rivayetlerden en kabul görenine göre kahveyi kim bulmuş daha önce hiç düşündünüz mü? Son dönemlerde faydaları daha fazla keşfediliyor. Kahveyi ilk kim keşfetti? İşte kahvenin Osmanlı'ya gelişi, gerçekler ve en popüler dedikodular...

Kahvenin ilk olarak kim tarafından nerede keşfedildiği tam olarak bilinmese de hakkında çıkan rivayetlerden en kabul görenine göre kahve ilk olarak Etiyopya'da ortaya çıkmıştır. Etiyopya'da keçi çobanlığı yapan Kaldi, keçilerinin belirli bir ağacın meyvelerini yedikten sonra oldukça enerjik olduklarını fark etmiştir. Uzmanlar diğer içecekler arasında en çok tercih edildiğini ve belirtiyor.

Kahvenin bulunuşu 3. yüzyılda bir keçi çobanı tarafından olmuştur. Etiyopyalı Khaldi, keçi çobanlığı yapmaktadır söylentileri dolaşırken peki gerçekte KAHVEYİ İLK KİM BULDU? İşte sizler için araştırdık...

Kahvenin kökeni

Efsaneye göre kahvenin keşfi, keçilerinin kahve meyveleri yedikten sonra hiperaktivite gösterdiğini gözlemleyen Kaldi adlı 9. yüzyıl Etiyopyalı bir keçi çobanına dayanıyor.

Kahvenin bir içecek olarak ortaya çıkışı

Dini liderler başlangıçta kahveyi şeytan işi olarak görmüş, ancak kavrulduğunda hoş aromasını deneyimledikten sonra yeniden düşünmüşler. Kahve tüketimi yüzyıllar öncesine dayanır. İnsanlar uzun yolculuklar sırasında enerji için kahve çekirdekleri çiğnerlerdi.

Kahvenin tarihsel yayılımı

onedio'ya göre: Kahve tüketimine ilişkin gerçek tarihsel anlatılar, Yemen'deki dindar Sufilerin dini ritüeller sırasında kullanmasıyla daha sonra ortaya çıkmıştır. Kahve yetiştiriciliği ve ticareti 14. yüzyılda Arap ülkelerinde başlamış ve Mısır, Suriye ve Türkiye'ye yayılmıştır.

Kahvenin küresel yayılımı

Kahve 1600'lerde Hindistan'a yayılmış ve daha sonra ticaret yolları aracılığıyla Avrupa ve Amerika'ya ulaşmıştır. Hollandalı, Fransız, İspanyol ve Portekizli sömürgeciler kendi kolonilerinde kahvenin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamışlardır.

Kahvenin sosyal önemi

Kahvenin popülaritesi, sohbet ve dostluğu teşvik eden sosyal çağrışımları nedeniyle artmıştır. Günümüzde kahve, ortalama bir kişinin yılda hatırı sayılır miktarda harcama yaptığı, her yerde bulunan bir içecek olmaya devam etmektedir ve Kaldi'nin mirası Kaldi's Coffee gibi kahve markaları aracılığıyla yaşamaya devam etmektedir.

Kemal Gündoğdu makalesinde Osmanlıda ilk Türk kahvesi nasıl ortaya çıktı şöyle anlatıyor;

OSMANLI’DA KAHVE KÜLTÜRÜ: TÜRK KAHVESİ

Osmanlı zamanında Türk mutfağına giren kahve, tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten sonra, cezvelerde pişirilip telvesi ile birlikte tüketiliyordu. Telve ile birlikte ikram edilen ilk ve tek kahve olması, Türk kahvesini diğer kahve türlerinden ayıran özelliklerden biridir.

İlk olarak Etiyopya’da keşfedilen kahve, ününün artmasıyla birlikte hızla diğer ülkelere de yayılmıştır. Bu ülkelerden biri de Yemen’dir. Kahve ilk olarak Yemen’de içecek şeklinde tüketilmeye başlanmıştır.

Osmanlı, Yemen’i 1517’de fethetmiş ve 1520 yıllarında da kahveyle tanışmıştır. O yıllardan bu zamana kadar kahve Türk mutfağının değişilmez bir unsuru olmuş ve günümüze kadar olan süreçte bir kahve kültürünün oluşmasını sağlamıştır.

KAHVENİN OSMANLI'YA GELİŞİ

Yemen, Yavuz Sultan Selim tarafından 1517 yılında fethedilmiştir. Ardından Yemen vilayetine merkezden vali atamaları yapılmıştır.

Kahve ise Kanuni Sultan Süleyman zamanında (1520-1566), Yemen Valisi Özdemir Paşa aracılığıyla, başkent İstanbul’a getirilmiştir.

TÜRK KAHVESİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
Osmanlı zamanında Türk mutfağına giren kahve, tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten sonra, cezvelerde pişirilip telvesi ile birlikte tüketiliyordu.

Telve ile birlikte ikram edilen ilk ve tek kahve olması, Türk kahvesini diğer kahve türlerinden ayıran özelliklerden biridir.

Türk kahvesini diğerlerinden ayıran bir diğer önemli özellik ise sunum kısmıdır: Türk kahvesi; altın, elmas gibi değerli mücevherle süslenmiş fincanlarda sunulmuş, yanına lokum, kuş üzümü gibi tatlılar ikram edilimiştir.

Türk misafirperverlik anlayışının kahve ile birleşmesi sonucunda kahve ilk kez yanında su ile tüketilmiştir.

Bu sunum ile Türkler, ilk olarak suyu içenin karnının aç olduğunu, ilk olarak kahveyi içenin ise karnının tok olduğuna dair bir anlayış geliştirmişlerdir.

OSMANLI'DA KAHVEHANELERİN ORTAYA ÇIKIŞI

İnsanlar, kahve aracılığıyla sosyalleşmiş, bilgi alışverişinde bulunmuş ve sohbet etmişlerdir. Bu aktivite günümüzde halen devam etmektedir. Peki, Osmanlı’da insanlar kahve aracılığıyla nasıl sosyalleşmişlerdir?

İlk olarak Tahtakale’de, Hakem ve Şamlı Şems tarafından açılan Kahvehaneler, bu görevi üstlenmişlerdir. Önce seyyar olarak kahve satan ikili, daha sonra İstanbul’da ilk Kahvehaneyi açmışlar ve kahvehanelerin hızla İstanbul’a yayılmasına vesile olmuşlardır.

Osmanlı’da kahvehaneler, ocaklarda büyük demliklerin içinde kahvelerin piştiği, kitapların okunduğu, halkın her kesimine hitap eden önemli yerlerdi. Hatta devlet adamlarının bile ilgisini çekmişti, kadılar ve vezirler boş zamanlarında gelip kahvehanelerde vakit geçirmişlerdir.

OSMANLI'DA KAHVE YASAKLARI

Osmanlı’da kahve, farklı dönemlerde olmak üzere tam 4 kez yasaklanmıştır:

İlk Yasak: Kahve ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman zamanında, kahvehanelerin dedikodu ortamlarına dönüşmesinin önüne geçebilmek için yasaklanmıştır.

İkinci Yasak: 3. Murad zamanındadır. Fakat bu yasak kahve tüketimini azaltmamış, aksine kaçak olarak kahvehanelerin açılması sebebiyle tüketim artmıştır.

Üçüncü Yasak: 1. Ahmed zamanında kahve ile birlikte keyif verici maddeler yasaklanmış. Hatta kahve uyuşturucu madde olarak sayılmış ve içilmesinin caiz olmadığı söylenmiştir.

Dördüncü Yasak: En katı ve en caydırıcı yasak ise 4. Murad zamanında gerçekleşmiştir. Kahve ile birlikte tüm keyif verici maddeler yasaklanmış gerekçe olarak ise İstanbul’da çıkan yangınlar gösterilmiştir. Bu yasakların en katı tarafı ise, uymayanların idam edilmesi olmuştur.

Kahve yasaklarının bir miktar hafiflemesi ise IV. Mehmed döneminde olmuştur.

KEMAL GÜNDOĞDU'ya göre; Alimler “Kömürleşmemiş oranda kahve haram değildir.” şeklinde fetva verdikten sonra, kahve tüketimi yeniden yaygınlaşmıştır. 

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23