Salmonella isimli bakterinin A, B ve C tiplerinin neden olduğu tifo; sonbahar ve yaz aylarında daha çok görülen ve enfeksiyona neden olan bulaşıcı bir hastalıktır. Kötü hijyen koşullarından ve yetersiz altyapı sistemlerinden kaynaklanan hastalık, çoğunlukla salgın şeklinde görülmektedir.
TİFO NASIL BULAŞIR?
Tifo hastalarının idrar ve dışkıları bakterin kaynağı durumundadır Hastalık, salmonella bulaşmış yiyecek veya içeceklerin tüketilmesi ile bulaşır. Salmonella'nın doğal yerleşim alanları insan bağırsakları olmasına rağmen çevre koşullarına karşı çok dirençlidir. Toprakta, suda ve besinlerde uzun süreler boyunca canlı kalabilir.
Hastalığın yayılması çok farklı şekillerde olabilir. Kanalizasyon suları ile içme sularının karışması sonucunda çoğunlukla salgın şeklinde görülür. Sinekler bu hastalığın en büyük taşıyıcılarıdır. Ayaklarına bulaşan bakterileri, dokundukları gıda ve sulara taşıyarak hastalığın yayılmasına neden olurlar. Bununla birlikte hastalık geçiren kişinin kullandığı eşyalarla temas edilmesi halinde de tifo bulaşabilir. Dünyada yılda 17 milyon kişi salmonella bakterisinden etkilenmektedir.
TİFONUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bakterinin kuluçka dönemi ortalama 10 -14 gün arasında sürer. Hastalık süresince görülen belirtiler;
Halsizlik
Baş Ağrısı
Karın ağrısı
Yükselerek ilerleyen ateş
İshal veya kabızlık
Karında gaz toplanması
Soluk yüz
Kuruyan ve çatlamış dudaklar
Hastalık ortalama dört hafta boyunca sürer. Hastalığın ilk haftasında görülen belirtiler genellikle halsizlik ve baş ağrısıdır. Hastanın ateşi günler içerisinde yavaşça yükselerek ilerler. İlk haftanın sonunda ateş 39 dereceyi aşar. İkinci hafta da yüksek şekilde seyretmeye devam eder. Hasta çoğunlukla dalgın ve bulanık bir şuur sergiler. Üçüncü haftadan sonra düşmeye başlayan ateş dördüncü hafta sonunda normal seviyesine iner.
Hastalık idrar, kan veya dışkıdan alınacak örneklerin tahlil edilmesi ile kolayca teşhis edilebilir. Bakterinin görülmesi durumunda kesin tifo teşhisi konulur.
TİFODAN KORUNMA
Tifoya karşı korunmak için çeşitli aşılar üretilmiş olsa da, aşılar %100 koruyucu değildir.
Şebeke sularının düzenli kontrolünün ve sterilizasyonun sağlanması,
Kanalizasyon sistemlerinin çevre sağlığına uygun koşullara getirilmesi,
Gıda sektöründe çalışanların düzenli kontrollerden geçirilmesi,
Kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmesi,
Taşıyıcı hastaların gıda ve su alanlarında çalışmasının önlenmesi hastalıkla mücadelede önemli adımlardır.
Nasılkolay.com'dan alınmıştır.