Gazze’deki 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesi 700’den fazla kez ihlal edip 400’e yakın Filistinliyi katleden Siyonist İsrail, “Sarı Hat” adını verip çekildiği alanları her gün biraz daha genişletiyor. Middle East Eye sitesinin haberine göre İsrail Sarı Hattı her gün biraz daha ileriye taşıyıp Filistinlileri sürüyor. Evi ilk günlerde hattın 1.5 km uzağında olan Hamid’in evine İsrail şimdi 200 metre uzaklıkta.
TAHSİN HAN
Terörist İsrail, anlaşmaları ihlal etmeye ve Filistinlileri sürmeye devam ediyor... Gazze’deki ateşkese rağmen İsrail konuşlanma hattı olan “Sarı Hattı” her gün biraz daha ileri taşıyıp işgal alanını genişletirken Filistinliler evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Londra merkezli Middle East Eye sitesinin haberine göre Ahmed Hamid isimli Filistinli gazeteci ateşkesin ardından Gazze’deki evine döndüğünde, evi İsrail’in çizdiği “Sarı Hattın” yaklaşık 1,5 kilometre batısındaydı. İki ay sonra bu mesafe yaklaşık 200 metreye düştü.
Middle East Eye’a konuşan 31 yaşındaki Filistinli gazeteci, “Savaş sona ermeden önce evimiz tehlikeli bir bölgedeydi ve geri dönmek bizim için zordu. Ateşkesten sonra güvenli olduğundan emin olmak için iki hafta bekledik. Sonunda ailemle Gazze kentinin doğusundaki Şucaiye mahallesi yakınlarındaki evimize geri döndük. Döndüğümüz ilk günden itibaren bombardıman, yıkım ve silah sesleri duyduk. Gün batımında başlıyor ve şafağa kadar devam ediyordu” dedi.
Haberde şu ifadeler kullanılıyor: “Hamit ve ailesi ilk başta patlamaların çok uzakta olduğunu düşünmüş, Sarı Hat’tın halen uzakta olduklarına inanmışlar. Ama şimdi Hamid penceresinden İsrail güçleri tarafından yerleştirilen sarı beton blokları görebiliyor. Bu, birkaç hafta önce orada olmayan bir manzara. Gazze genelinde, İsrail’in geçici sınır çizgisi kayarak nüfusun yoğun olduğu bölgelere daha da yaklaşıyor. Bu da İsrail’in yeniden yerinden etme ve şiddet uygulama korkularını körüklüyor.
Sessizlik içinde kaçış
Sarı Hat, Ekim ayında ABD arabuluculuğunda yapılan ateşkesten bu yana İsrail güçleri tarafından Gazze Şeridi içinde tek taraflı olarak uygulanan ve işaretlenen askeri bir sınırdır.
Yasak bölge olarak belirlenen bu sınır, Filistinlilerin kuzey, güney ve doğudaki geniş toprak parçalarına erişimini engelliyor. Ateşkesin başlamasından bu yana hat batıya doğru sürekli genişleyerek mahalleleri yuttu ve şu anda bölgenin yaklaşık yüzde 53’ünü kapsıyor. Her yeni ilerleme sivil bölgelerin içine yerleştirilen sarı beton bloklarla işaretleniyor. Hamid’e göre, hattın orijinal konumu ile bugün bulunduğu yer arasındaki yaklaşık 1 kilometrelik alanda binlerce ev bulunuyor.
Ateşkesin ardından birçok aile bu evlere geri döndü ve hayatlarını yeniden kurmaya çalıştı. ‘İnsanlar jeneratör hatları kurdular ve hatta internet bağladılar’ diyor Hamid ve ekliyor: ‘Sonra bir gece ağır silah sesleriyle uyandılar ve sokağın ortasında sarı bir beton blok buldular. Eşyalarını topladılar ve gece yarısı ateş altında kaçtılar. Bazı aileler ağır bombardıman nedeniyle saatlerce evlerinde mahsur kaldıktan sonra dışarı çıktıklarında sınırın çoktan kaymış olduğunu görmüşler. Ateşkes süresince hat bir kilometreden fazla ilerledi ve medyanın neredeyse hiç dikkatini çekmeyen sessiz göç dalgalarına neden oldu.
Hamid, ‘Büyük bir yerinden edilme dalgası var ve kimse bunu görmüyor. Dünya ateşkesin yürürlükte olduğunu düşünüyor. Ama soykırımdayız” diyor.”
