• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Tayyib Bey’deki Eyüp Peygamber Sabrı Olsa Gerek

27 Ağustos 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Yüküm ağır, yolum uzun

Meçhullerde kaybolurum

Beni bırakırsan bana

Tufanlarda boğulurum

Tut ellerimden tut Yarab!

Döndür yüzümü sana

Tut ellerimden tut Yarab!

Beni bırakma bana

Eyüb sabrım yok benim”. Ömer Karaoğlu’nun arzuhal ilahisinden.

Rabbim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve ailesine büyük sabırlar ihsan etsin. Zor dönemlerden geçiyor ve sınırsız sabra, tahammüle ve dahi morale ihtiyaçları var.

Namusuna, şerefine, haysiyetine, dinine, imanına, ailesine sahip çıkan ve bunları kutsal bilen her insan, elbette başkalarının da aynı kutsalları olduğunu bilir ve ona göre hareket eder.

Bu değerlerden yoksun kimseler ise sadece insanlara değil, her türlü canlı varlığa karşı; iftira, yalan, dedikodu ve benzeri ne kadar gayr-i dini ve gayr-i insani şirretlik varsa hepsini atabilir ve yapabilirler.

Eskiler derler ki; “Kim kime bir iftira atarsa, kınarsa, dedikodu üreterek yanlış ve yalanlarla, o insanları ve halkı ifsat içine sokarsa, yaptıklarının bedelini aileleri ve kendileri bu dünyada bedelini ödemeden Allah onların canlarını almaz”.

Bugüne kadar böyle iman etmiş bir Cumhurbaşkanı görmedik ama yine böylesine Türkiye ve Müslüman düşmanı çevrelerin, ona düşmanlıkta ittifak ettiklerini de görmedik.

“İnsanların bir kaderi olduğu gibi toplumların da kaderi vardır” denilir. Tabi bu söylediğim ehli iman insanlar için geçerlidir.

Aklıselim sahipleri derler ki;

“Müslümanlar olarak, ümmet olarak kaderimizin zor dilimlerini yaşıyoruz en zor tüneli çıkmak üzereyiz, önümüzde güzel gün ve seneler var.

Tüm bu olup bitenler, memleketimizdeki ve dışımızdaki ihanet şebekelerinin nasıl bir ve beraber hareket ettiklerini görme bakımından oldukça önemlidir.

Vakit; sabır vaktidir, dua vaktidir, daha da önemlisi Allah’ın ipine sımsıkı sarılma vaktidir. Dünyalık düşünüp, nefsi hareket edip, yarınlarımızı din ve memleket düşmanlarına bırakmamak için Cumhurbaşkanının da, hükümetin de arkasında durma vaktidir”.

Rabbim sadece Cumhurbaşkanını değil, içi dışı temiz tüm insanları ve müminleri her türlü iftiradan, yalandan, dedikodudan, fesattan korusun.

Kitabımız Kur’an-ı Kerim bu konuda şöyle diyor: Ali Fikri Yavuz’un mealinden, Bakara Suresi 27. Ayet:

“O fasıklar ki, Allah’ın (ezelde iman ve itaat etmelerine dair) kendilerinden aldığı sözü sağlama bağladıktan sonra, O’nun ahdini bozarlar ve Allah’ın vaslını emrettiği şeyi (yakınlık ve iman bağlarını) keserler, yeryüzünde fesat ve bozgunculuk yaparlar. İşte bunlar, (ebedî olarak cehenneme düşüp) ziyanda kalanlardır.

Yine kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Nur Suresi 23. Ayeti, Hasan Basri Çantay’ın mealiyle şöyle diyor:

“Namuslu, (kötülüklerden) habersiz mü’min kadınlara (iftira) atanlar; dünyada da, ahirette de la’netlendiler. Onlar için büyük de bir azâb var”.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23