• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sosyal Medya Yasası nesli ve aileyi koruyacak

Yeniakit Publisher
2022-10-17 10:26:00 -
Sosyal Medya Yasası nesli ve aileyi koruyacak

İnternetteki, yalan, iftira, itibar suikasti ve terör propagandasını bitirmeye yönelik çıkarılan 40 maddelik Sosyal Medya Yasası’nı Akit’e değerlendiren Doç. Dr. Tunay Kamer, “Bu yasanın en önemli kısmı çocukların, internette veya sosyal medya mecralarında yasa dışı, ahlaki değerlere aykırı ve zararlı olabilecek içeriklere maruz kalmasının önüne geçilebilecek olmasıdır. LGBT lobilerine açık destek veren sosyal medyanın kontrol alınmasını da içeren bu yasanın çıkarılmasında geç bile kalınmıştır” dedi.

İnternetteki ahlaksız yayınların sona ermesi, yalan iftira ve terör propagandaların bitirilmesi, algı operasyonlarına meydan verilmemesini sağlayan sosyal medya yasası çıktı. Dünyada benzer uygulamaları olan yasaya muhalif kesim yine karşı çıktı. İnterneti kötü amaçlarına uygun olarak kullanamayacak olmaları bazı grupları adeta çıldırttı. Özellikle bazı batılı ülkelerin küstah açıklamaları da yasanın ne kadar gerekli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Çok tartışılan ve konuşulmaya devam eden sosyal medya yasasının önemini Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selman Tunay KAMER ile konuştuk.

Çok konuşulan sosyal medya yasası neleri kapsıyor? Sosyal medya yasası neden önemli?

Halk arasında sosyal medya yasası veya dezenformasyonla mücadele yasası olarak bilinen 40 maddelik “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM’de geçtiğimiz günlerde yasalaştı. Bu yasayla; sahte isim ve hesaplarla yasal olmayan içeriklerin oluşturulup paylaşılması, farklı siyasal fikirdeki veya herhangi bir alanda rakip olarak görülen kişilere, farklı milletlere veya dinlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek, karalamak ya da itibarsızlaştırmak, nefret ve ayrımcılığa zemin oluşturmayı ortadan kaldırılmak hedefleniyor.

Bu yasa çocukların ve gençlerin ahlaksız yayınlardan korunmasını da amaçlıyor mu?

Bana göre bu yasanın en önemli kısmı çocukların, internette veya sosyal medya mecralarında yasa dışı, ahlaki değerlere aykırı ve zararlı olabilecek içeriklere maruz kalmasının önüne geçilebilecek olmasıdır. Ayrıca çocukların, gençlerin ve ailelerin, internette ve sosyal medyada yer alan yasal olmayan içerikler hakkında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi konusunda Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne ek görevler verilmiştir. Ayrıca sosyal medya mecraları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından denetlemesi koşulu getirilmiştir.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Sosyal medya ağları bu yasadan sonra Türkiye’de ofis açmak zorunda mı?

Diğer bir önemli kısmı ise sosyal medya mecralarına Türkiye’de ofis açma ve Türkiye temsilcisi atama zorunluluğu getirilmiştir. Belirlenen temsilcinin Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de ikamet etmesi gerekmektedir. Bu uygulama çok önemli. Çünkü örneğin ben sosyal medyada bir itibar suikastına uğradım diyelim. Bununla ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuyorum. Savcılık sosyal medya mecrasının genel merkez ofisine yazı gönderiyor. Bu paylaşımların kaldırılması veya paylaşım yapan kişinin bilgileri isteniyor. Buna bazen hiç cevap gelmiyor bazen de paylaşımın suç unsuru olmadığı ifade ediliyor. Şimdi bu durumda o şahsın benimle ilgili yaptığı itibar suikastı amacına ulaşmış oluyor. Ama bu yasayla artık öyle olmayacak. Ben şikayette bulunduğumda Savcılık tarafından ilgili sosyal medya mecrasının Türkiye ofisine başvuru yapılacak ve ilgili bilgiler istenecek, verilmediğinde ise yasal bir yaptırım uygulanacak. Yani devlet benim hakkımı korumuş olacak.

İnternet haberciliğine bu yasayla hangi düzenlemeler getirildi?

Bu yasayla internet haberciliğine de bir düzenleme getirildi. İnternet haber siteleri artık künye bilgilerine, haber yayınlanma ve düzeltme tarih bilgilerine sitelerinde mutlaka yer verecekler. Yayınlanan içeriklerin saklan zorunluğu da getirildi. Ayrıca yasayla internet haber sitelerinde çalışan kişilerin basın mensubu sayılarak basın kartı almalarının yolu açılmış oldu. Diğer taraftan internet siteleri devletin ilgili kurum ve kuruluşlarının yapacağı resmi ilanları da yayınlanmalarına ve ek gelir kazanmalarına da imkan verildi.

Sosyal medya yasasına karşı çıkanlar neden karşı çıkıyor?

Bu yasanın en çok 29. maddesine karşı çıkılıyor. Çünkü 29. maddeyle; halk arasında endişe, korku veya panik oluşturma saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçek olmayan bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya yönelik olarak alenen yayan kişiye, 1-3 yıl arası hapis cezası öngörülüyor. Bu tür paylaşımlar örgütlü faaliyet olarak yapılırsa ceza yarı oranında artırılacaktır. Bir hukukçu değilim ama bildiğim kadarıyla 3 yıldan ve daha az hapis cezasına çarptırılanların cezası paraya çevriliyor ya da erteleniyor. Bu da aslında bu yasanın cezalandırma değil de yönlendirme ve bilinçlendirme üzerine kurulu olduğunun en büyük göstergesidir.

Bu maddenin muğlak olduğu dolayısıyla keyfi cezalandırmalar verileceği iddia ediliyor. Hatta bazı akademisyenler yaptıkları araştırma sonuçlarını yayınladıklarında ceza alabileceklerini bu yasanın bilim dünyasına da zarar verebileceğini iddia ediyorlar. Bu yasa aslında herkese lazım olan hatta geç kalınmış bir yasadır. Zamanla bunu daha net bir şekilde göreceğimiz düşünüyorum.

Sosyal medya kötü niyetliler için nasıl bir silah haline geldi?

Sosyal medya günümüzde yeni medya olarak tanımlanmakta ve birinci haber kaynağı amacıyla kullanılmaktadır. Sosyal medya mecralarının kullanımın işlevsel olması, her yerden ulaşılabilmesi vb. durumlardan dolayı günden güne kullanım oranın artması paralelinde maalesef olumsuz birçok olayın açığa çıkmasına neden olmaktadır. Özellikle kullanıcı sayıları dikkate alındığında propaganda ve algı yönetimi için kullanılmaktadır. Bu kapsamda sosyal medya mecraları yalan haber, troller, bot hesaplar, yapay gündemler, itibar suikastları, iftiralar, dijital tacizler, çocuk istismarı vb. birçok faaliyetin yapıldığı yerler haline gelmeye başladı.

Sosyal medyanın algı oluşturma noktasındaki tesiri nedir?

Sosyal medya mecraları, insanların büyük bir çoğunluğunun bağımlısı olduğu, gerçek hayat yansımalı fakat sanal olan mecralardır. Sosyal medya kullanıcıları günlerinin ortalama üç saatini bu mecralarda geçirdiği görülmektedir. Aynı anda milyonlarca insanın aynı şeyi yapmasının tesadüf olması çok düşük olasılığa sahiptir. Bir resmin aynı anda milyonlarca insan tarafından beğenilmesi plansız ama planlı olanlardan daha etkili bir eylem olduğu aşikârdır. Yani sosyal medya, insanları yönlendirme konusunda çok başarılıdır diyebiliriz.

Bilinçli kullanılmadığında bu çok tehlikeli bir durum değil mi?

Bundan dolayı herkesin algı yönetimi hakkında bilinçlenmesi gerekmektedir. Sosyal medyada oluşturulan algı için doğrudan iyi veya kötü denilemez. Sosyal medya algısını hangi yönde hangi amaç için kullanırsanız o yönde olmaktadır. Bilinçsiz bir sosyal medya kullanıcısı olmak kişiliğinizi, düşüncelerinizi, davranışlarınızı, psikolojinizi, toplumsal ilişkilerinizi olumsuz olarak etkileyebilir. Her bireyin toplumun bir parçası olduğu düşünüldüğünde kişilik bozukluğu olan bireylerin sayısındaki artış, toplum yapısının da hızla bozulduğunun bir göstergesidir. Sosyal medya kullanıcıların bilinçlendirilmesi ve sosyal medya algı yönetiminin olumlu yönlerde kullanımı için çalışmalar ve kanuni düzenlemeler yapılması, gelecekteki toplum refahımız için bir çıkış olacaktır.

Sosyal medyada terör örgütleri hangi operasyonları yapıyor?

Terör örgütü denilince akla propaganda gelir. Propaganda ve terör kelimelerini bir araya getiren en temel unsur terörün bizzat bir propaganda faaliyeti olmasıdır. Bireysel ya da örgütlü olarak yapılan bir terör eylemi toplum tarafından duyulmuşsa propaganda faaliyeti başlamıştır denilebilir. İnternet, erişilebilir, ucuz ve anonimdir. Dolayısıyla sosyal medyada bu kapsamda değerlendirilebilir.

Terör örgütlerinin sosyal medyayla neden bu kadar ilgilendiklerini anlayabilmek için sosyal medya kullanıcılarının sayısına da bakmalıyız. Twitter, son dönemlerde terör örgütlerinin en sevdiği ve en yoğun kullandığı mecralardan biridir. Propaganda yapmak ve kendi içinde iletişimi sağlamak için kendilerince tasarlanmış web sitelerinden veya Facebook’tan daha çok kullanılmaktadır. Terör örgütleri, Twitter sayesinde gerçek zamanlı gündem oluşturabilmektedirler. Ana akım medya da tweetleri meşru bir haber kaynağı olarak kabul etmektedir.

Sosyal medya, yapılan propagandanın hedeflenen kitleye doğrudan ulaşmasına imkan sağlar. Bu durum devletlerin propaganda kaynaklı bilgi akışı üzerindeki kontrolünün geleneksel medyaya göre daha az olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle devletler internet kaynaklı bilgi akışı ile ilgili yasal düzenlemeler yapmak durumundadırlar. Aslında bu yasanın ortay çıkışının temel sebeplerinden biri de terör örgütlerinin sosyal medya mecralarındaki denetimsiz faaliyetleridir.

Sosyal medya yasasına benzer uygulamalar dünyada nasıl işletiliyor?

İtibar suikastlarının ve sosyal medya mağduriyetlerinin artması sadece bizim ülkemizin değil bütün dünyanın problemidir. Ülkeler bu konuda “ultima ratio” yani “son çare” olarak konuyu suç kapsamına almaktadır. Ülkemizde de yapılan kanuni düzenleme de bu doğrultuda geliştirilen çözümlerdendir.

Bu yasa çalışması yapılırken ülkemizin en çok benimsediği yasal düzenleme olarak Almanya örneği ön plana çıkmıştır. Fakat başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, ABD, Çin, Rusya gibi ülkelerin bu konudaki yasal düzenlemeleri de incelenmiştir. Almanya, Fransa, İsveç sosyal medya mecralarında suç unsuru barındıran nefret, istismar, hakaret veya kamu düzenini bozmaya yönelik içeriklerin, platformun kendisi tarafından kaldırılmasını yasal sorumluluk çerçevesine alan bir düzenlemeye sahip ülkeler arasındadır. Bu ülkelerde de yalan haber yayınladığında, bir kişiye iftira atıldığında, terör propagandası yapıldığında, çocuklarla ilgili uygun olmayan içerikler paylaşıldığında hapis cezası verilmektedir.

Örneğin; Almanya’daki yasaya göre sosyal medya şirketlerinin açıkça yasa dışı olan içerikleri şikâyet edilmesinin üzerinden en geç 24 saat sonra kaldırması gerekmektedir. Söz konusu içeriğin yasa dışı olup olmadığı net olmayan durumlarda sosyal medya mecrasına bu durumu soruşturması için 7 gün süre verilmektedir. Yasadaki yükümlülüklerini kasten veya taksirle yerine getirmeyen sosyal medya şirketlerine 50 milyon avroya kadar para cezası uygulanabilmektedir. Ayrıca yalan haber bağlamında bir kişiye yönelik aslı olmayan, doğrulanamayacak veya açıkça yalan haber yapmanın cezalandırılabileceği öngörülmektedir. Bu suç bir siyasetçiye karşı, siyasetçinin kamusal faaliyetlerini yürütmesini zorlaştıracak biçimde işlenmişse 3 aydan 5 yıla kadar hapis cezası verilebilmektedir.

Muhalif kesimin bu yasaya sansür yasası demesi ne kadar hakkaniyetli? Sınırsız özgürlük hangi ülkede var?

Muhalif kesimler bu yasayla birlikte haber alma haklarının, ifade özgürlüklerinin ve iletişim alanındaki faaliyetlerinin tamamen değişeceğini ileri sürmektedirler. Artık her bilginin sansürleneceği, iktidarın hangi haberin yayınlanacağına karar vereceğini söylemektedir.

Yasa çerçevesinde alınan idari tedbirler arasında sosyal medya mecralarına para cezası ve bant daraltma yaptırımı da bulunmaktadır. Bu düzenlemeyle sosyal medya mecralarının hizaya getirilmeye çalışıldığı söylenmektedir. Ülkemiz, elbette onları hizaya getirmeye çalışacak. Buna istinaden bazı sosyal medya mecralarının ülkemizdeki faaliyetlerini askıya alabileceği bazılarının da ülkemizden tamamen çekileceği iddia edilmektedir. WhattsApp olayında bunu canlı olarak yaşadık. Kullanıcıların ülkemiz menfaatini düşünerek mecrayı protesto ettiklerinde nasıl geri adım attığı ortadadır.

Her paylaşım suç sayılabilir düşüncesi de doğruyu yansıtmamaktadır. Yasayla anonim hesaplar üzerinden paylaşımlara da müdahale edilebilecek. Türk Ceza Kanunu’nda çocukların cinsel istismarı, halkı yanıltan bilgiyi alenen yayma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, ‘anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk olarak tanımlanan suçlara ait paylaşım yapanların kişisel bilgileri adli makamlara verilebilecektir. Bu yalnızca anonim hesaplar için değil, açık kimlikli hesaplar için de geçerli olacaktır.

TBMM’den geçen yasaya ilişkin BM’den yapılan açıklamayla ilgi görüşleriniz nedir?

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği, TBMM’de kabul edilen dezenformasyon yasasının önemli ölçüde keyfi, öznel yorumlara ve istismara açık olduğunu belirterek “ifade özgürlüğüne tam saygı gösterilmesini sağlama” çağrısında bulundu. Daha önce de Avrupa Konseyi benzer şekilde açıklamalarda bularak yasanın TBMM’den hemen çekilmesi gerektiğini istemişti. Yine Avrupa parlamentosunun bazı yetkilileri “Dezenformasyon yapıldığı iddiasıyla ağır hapis cezaları ve diğer yaptırımların getirilmesinden endişe duyuyoruz” açıklamasında bulundu. Bütün bu açıklamalar göz önüne alındığında ülkemizin doğru bir yolda ilerlediği aşikârdır. Çünkü sosyal medya ile ilgili Almanya örneğini uygulayacağız açıklamasından sonra Alman yetkililer bunun Türkiye için demokratik olmadığını ileri sürdüler. Yani Almanya’da uygulanırsa insan haklarına ve demokrasiye uygun ama Türkiye’de olursa uygun değil. Diğer taraftan hapis cezasının çok ağır olduğu ifade ediliyor. Almanya, İsveç ve birçok ülkede dezenformasyonla mücadele kapsamında hapis cezası veriliyor. Hatta bu ceza ülkemizde en üst olarak 3 yıl iken Almanya’da 5 yıldır.

LGBT lobileri alenen destekleniyor

Sosyal medyada LGBT lobisi kimlerden destek alarak neler yapıyor?

Bu aslında çok önemli bir soru ve sorun. Sosyal medya mecralarında LGBT Lobisi’ni rahatsız eden bir şeyler paylaştığınızda, yazdığınızda, söylediğinizde Youtube’dan Twitter’a, Instagram’dan Facebook’a kadar sosyal medya mecraları varsa paylaşım yapan kişiyi uyarıyor, hesabı askıya alarak ya da kapatarak kendine göre cezalandırıyor. Bu da sosyal medya mecralarının LGBT lobisine açık bir destek verdiğinin en büyük kanıtıdır.

LGBT lobisinin aktif bir lobi olduğunu zaten bilinen bir gerçektir. Bu lobi çok organize bir şekilde faaliyetlerini sürdürmektedir. Ülkemizde de en çok şubesi olan -gençlerin en çok tercih ettiği - uluslararası bir kahve firması LGBT faaliyetlerine destek verdiğini açık bir şekilde ilan edebiliyor. Ayrıca LGBT dernekleri günde güne artmaktadır. Aslında LGBT kuruluşları gündemde kalmak adına sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanıyorlar. Ayrıca sözde onur yürüyüşleri yapıyorlar ve bu yürüyüşlerde yaşanan abartılı davranışlar veya olaylar sosyal medya üzerinden canlı olarak ya da gündem çalışması yapılarak yayınlanıyor. Sosyal medya paylaşımlarında haksızlığa uğradıkları yönünde algı oluşturmaya ve konunun insan hakları temelinde ele alınması gerektiği vurgulanmaya çalışılmaktadır. Hatta şunu da söylemek gerekir. LGBT lobisi birçok alanda haddini aşarak gençleri ve çocukları zehirlemeye başlamıştır. Artık bu lobinin faaliyetleri eşcinsel bireylere karşı ayrımcılıkla mücadele zemininden çıkmış, hatta çok ötesine geçmiş, gençlere eşcinsel kimliği dayatan bir lobi haline dönüşmüş durumdadır.
Sosyal medya mecralarında paylaşılan bu tür içeriklere gençlerin inanmaması ve bu dayatmaya karşı bilinçli olmaları gerekmektedir.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Gültekin

Her yönüyle çok geç kalınmış yasaydı, bu yasanın daha önce çıkmış olsaydı, toplumda, bu kadar yozlaşma, ahlaksızlık, suistimaller, yalanlar, iftiralar olamazdı ve bir çok kişi de haksızlıklara maruz kalmamış olacaktı. Geçte olsa toplum için ihtiyaç duyulan bir yasaydı, halk olarak sonuna kadar destekliyoruz. Uygulamadaki boşluklarda ek yasalarla ayrıca tamamlanmalıdır.

adil

ABD ELEŞTİRDİĞİNE GÖRE ÇOK İYİ BİR UYGULAMADIR. çünkü O HİÇ BİR ZAMAN BİZİM LEHİMİZE OLANA DESTEK VERMEZ.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23