• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Silahı örgüt bırakır

Yeniakit Publisher
2015-03-02 07:56:00 - 2015-03-02 07:58:02
Silahı örgüt bırakır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan yolunda gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, “Yalçın Akdoğan ile görüşen heyetle, Demirtaş’ın açıklamaları örtüşmüyor. Demirtaş güvenlik güçlerinin silah bırakmasından söz ediyor. Silahları bırakması gereken bölücü terör örgütüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Suudi Arabistan’a varmadan önce uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Çözüm sürecinden, Merkez Bankası’nın faiz politikasına, Paralel yapıdan, Ermenistan ile sınırların açılıp açılmayacağına kadar gündeme dair sorulara cevap verdi. Erdoğan, “Devletlerin  silah bırakmayacağını, silahlı örgütlerin bırakması gerektiğini” vurguladı.

- Yapılan son açıklamalardan sonra çözüm sürecinde hangi aşamadayız?

- Yalçın (Akdoğan) Bey ile yapılan toplantı ile Demirtaş’ın söyledikleri birbiriyle çelişiyor, ben örtüşen bir yan göremedim. Demirtaş adeta orada hükümeti hesaba çeker bir tavır içinde. Yani hükümet ona göre silahları bırakacakmış.

Silahları bırakması gereken bölücü terör örgütü. Burada güvenlik güçlerimizin silah bırakma gibi birşeyi olamaz. Onlar, güvenliğin ve huzurun teminatıdır. Fakat görünen o ki şu anda

İmralı ile Kandil arasında ciddi bir kopukluk var ve ayrıca siyasi hareket olarak da parti içinde bugünkü açıklamalardan sonra bir bölünmenin olduğu ortaya çıkıyor. 

İmralı’ya gidip gelenlerin yaptığı açıklamalara baktığımız zaman, İmralı silahların bırakılmasını istiyor. Fakat partinin başındaki zatın yaklaşımı çok daha farklı, o adeta “hükümetin uygulamasına bakacağız” diyor.

Hükümetin uygulamasına ne bakıcaksınız? Hükümet zaten çözüm sürecinin adeta garantörü. Bu biliyorsunuz, “demokratik açılım” ile başladı. “Milli Birlik ve Kardeşlik” projesi ile devam etti, “Çözüm süreci” ile de yürüyor, netice almaya dönük adımlar var.  

KANDİL FARKLI DAVRANIYOR

- Kandil ayak mı diriyor? 

- Şu anda Kandil ile İmralı’nın farklı olduğu çok açık, net ortada. 

Şuradan teshis ve tespit ettim. Yalçın bey ile yapılan açıklamalara baktım, bir de Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarına baktım, birbiriyle çelişiyor.  O faturayı hükümete kesiyor. Burada elinde silah olan hükümet değil. Elinde silah olan gücünü aldığı bölücü terör örgütü. Silahı bırakması gereken o. Hükümetin elinde silah yok ki. Devletin güvenlik güçleri var. Onun silahları de her zaman enstrümanıdır. Onunla beraber huzurumuzu temine çalışıyor. Onunla onu bir defa birbirine karıştırmaması gerekir. Fakat maalesef her zamanki gibi olumsuz bir yaklaşımla sürece bir farklılık getirmiş oldu ki üzücü bir şey. Süreci olumsuz istikamette etkiliyor. 

- Hükümet hangi istikamette devam edecek sürece?

- Hükümet hangi istikamette devam ediyorsa öyle devam edecek. Bunu cumhurbaşkanlığı makamında olan bir kişi olarak konuşmuyoruz, Bu makama geldik diye çözüm sürecinin dışında değiliz. Cumhurbaşkanlığı makamı bu işlerin dışında değil.

Hükümetle, genelkurmayımızla bunları zaten haftalık rutin toplantılarımızda görüşmek suretiyle sevk ve idare ediyoruz.

Milli Güvenlik Kurulu’nda ve önümüzdeki hafta yapacağımız Bakanlar Kurulu toplantısında da zaten ağırlıklı konu bu.

(Yaptıkları) bu açıklama onları bağlar. Kandil’i de, HDP’yi de bağlıyor. İmralı kendi üstüne düşen görevi yapmış oluyor. Açıklanan 10 madde var, Demirtaş’ın açıklamaları var. İkisi de birbirini tutmuyor. 

MERKEZ BANKASI BAŞKANI’NIN TAVRI

- Faiz tartışması, Merkez Bankası’nda Paralel Yapı bağlantısı mı var?

- Merkez Bankası’ndaki arkadaşlarımızın paralel yapıyla ilişkili olduklarına doğrusu ihtimal vermiyorum. Alt takımlarda bu tip insanlar var mıdır, yok mudur? Bunların incelemesini yaptık, yapıyoruz. Fakat üst makamda karar alma mekanizmasındaki arkadaşlar için böyle bir şey söylemem. Böyle bir şey buraların bağımsızlık noktasındaki ilkeleriyle de çelişir. 

Ben cumhurbaşkanı olarak eleştirimi yaparım, yapabilirim. Buna kimsenin de müdahale etme yetkisi yok. Ortada bir gerçek var, faizler düşmezse yatırıma şiddetle ihtiyacı olan Türkiye yatırım yapamaz. Nitekim bakın şu anda özel sektörün yatırım noktasında ciddi bir yatırım zaaafı var. Yatırım yarışı yok, bir duraklama içindeyiz. Bizim burada hızlanmamız gerekiyor. Ekonomik krizin dünyada olduğu bir dönemde biz birşeye çok dikkat ettik. Neydi o? Yatırımları hiç kesmedik, eleştiri de aldı ama biz hiç hız kesmedik. 

Faizler düşerse bu yatırımlar devam eder. Bizim de şu anda hayat iksirimiz yatırımlardır. İşsizlik sorununu çözmek için buna ihtiyacımız var.  İşsizlik bakın çift rakama çıktı. Öyleyse burada bir kere paranın, finansın ucuza temini gerekir ki yatırım olsun. 

Ama Merkez Bankası sadece benim görevim enflasyon ve fiyat istikrarı derse, bir defa kendi görevini anlayamamış demektir.

Merkez istikrar, büyüme ve kur hareketlerini takip etmek durumundadır. Ama sen sene içinde üç-dört kere enflasyonu revize etmeye kalkarsan burada bir yerde su kaçağı var demektir. Ama sen ne yapıyorsun, Cumhurbaşkanı’na ve aleyhte konuşanlara laf yetiştiriyorsun. 

Yarın kur yine sıçradı diyecekler, tamam da tedbiri al. Bu konuda Merkez hassas ve tedbirli olmak zorundadır. Bu işi Batıcı güçlerin verdiği kararlara göre hareket etmekle sürdüremez, faiz lobisinin verdiği talimatlarla hareket edemez. Faiz lobisi alkışlıyor diye bir karar alamazsınız. Amerika’nın, Japonya’nın, Avrupa’nın faiz oranları ortadadır. Bütün bunlar ortadayken bize ne oluyor, bu kadar yüksek faiz?

- Merkez Bankası Başkanı Başçı ile görüşme olacak mı?

(Merkez Bankası Başkanı ile kamuoyu önünde tartışmasanız diye bir görüş var) 

- Bu arkadaşı çağırıp konuşmadığımı kim söylüyor? Bugünlerde yine bir talebi var, çağırıp konuşacağız tabii. Ama onun bağlı olduğu sayın bakanla bunu konuştuk. Ama bakıyorum ki aynı durumdalar. Şimdi burada bu uyarılar yapıldığı halde artık biraz kendine çeki düzen ver. Bakın çok ilginçtir ne dedi “Ayın dördünde Para Kurulu’nu toplayıp faizin düşüşünü gözden geçireceğiz” dedi. Ne oldu, bir gün kala vazgeçti. Neymiş, enflasyonda beklenen düşüş olmamış. 

Birileri çıkıp farklı şeyler söylüyor. Ben de farklı şeyler söylüyorum. Ben mecbur muyum birilerinin söylediğini söylemeye? Ben diyorum ki faiz sebeptir enflasyon da neticedir. Bu da benim tezim. O ise enflasyon sebeptir faiz neticedir diyor. Nereye bağlıyor, enflasyona bağlıyor.

Eğer enflasyon düşerse faizi düşürecekmiş. Bu demek senin yanlış yolda olduğunun alametidir...

ŞAH-FIRAT OPERASYONU

- Şah Fırat operasyonu sonrasında neler olacak? Mart – Nisan’da bir harekat mı olacak? Türkiye koalisyonda yer alacak mı?

- Genelkurmay ve Başbakanımız yaptı. Şah Fırat tarihinde iki kez yer değiştirdi. Şimdi ise üçüncü kez yer değiştirdiğini ne anlama geldiğini anlattı. Güvenlik bizim için önem arzediyor. Son sekiz ay içinde DEAŞ’ın (IŞID) oraya yönelik tehdidi söz konusu. Biz tedbirimizi alalım ve bunu en uygun şekilde yapalım istedik. Bizim sınırlarımızda taburlarımız var, istedik ki oraya getirilen askerlerimiz bu taburlara sırtını dayamış olsun. Yeni noktada hakim bir noktada ve alan olarak daha büyük bir noktada her türlü şey yapılacak. Şu anda 50 kadar orada askerimiz var. Tank ve zırhlı araçlarımız orada bulunduruluyor. Daha önceki yerde bu imkan maalesef yoktu. Muhalefetin; topraklarımız terkedildi, kaçıldı falan bunlar çok çirkin şeyler. Tam aksine toprağımız hem var hem de daha geniş bir alanda bütün silahlarıyla çok daha güçlüyüz. Lojistik destekleri verme noktasında hiçbir sorun söz konusu değil. Sınırımıza 200 metre zaten... Bizim koalisyon güçleriyle taleplerimiz konusunda henüz istediğimiz noktada değiliz. 

Biz ne diyorduk?

Uçuşa yasak bölge olması lazım

Güvenli bölge olması lazım

Üçüncü olarak da, eğit- donat da anlaştık. Hatta rejim hedefli olarak anlaştık. 

Bir taraftan da görüşmeler aynı kararlılıkla devam ediyor. 

EMNİYET’TEKİ DİNLEMELER

- Emniyet’te dinlemeler ve CHP ile ilgili iddialar

- Güvenlik teşkilatlarımız kendi üzerine düşeni yapıyor. Biz onlara müdahale etmek durumunda değiliz, nasıl kararlar verirlerse onlara uymak durumundayız. Bazı durumlarda üzülmüyor değiliz. Bazılarıyla senelerde bir arada olduğumuz için böyle bir zanla da olsa burada hakikaten ailem için de üzücü şeyler ortaya çıktı. Hatta kendileri “baba değiştirmeyelim, aramızda bir hukuk var, onlar da rahatsız olduklarını anlatıyorlar” dediler. Ben de kızlarımın insani noktadaki hassasiyetleri nedeniyle hak veriyorum. Onlar diyorlar ki bunun kesin tespitini yapamadığımıza göre tamamının değişmesi gerekiyor, fakat bu bir sürgüne gönderme gibi cezalandırma değil. Farklı yerlerde görevlendirme şeklinde halletmiş bulunuyoruz.

- Suikast iddiaları ne olacak?

- Savcılık medyada çıkan haberleri görmemezlikten edemez, bir anlamda suç duyurusu niteliğindedir. Adımların biz de takipçisiyiz, onlar da takipçisi.

SINIRLAR AÇILMAYACAK

- Soykırım iddialarının yüzüncü yılında Ermenistan ve Ermeniler konusunda bir girişiminiz olacak mı? Sınır kapısının açılması gibi bir adım söz konusu olablir mi?

- Şu anda sınırların açılması konusunda şartımız, Karabağ meselesinde adım atılmadıkça sınırları açamayız. Çünkü orada uluslararası hukuka dayalı olarak işgal altında olduğu zaten teyit ediliyor. Buna rağmen Ermenistan oradan çıkmıyor. 1,5 milyon Azeri göçmen durumunda. 

SEÇİMLER VE 400 MİLLETVEKİLİ

- 400 milletvekili hedefinden söz etmiştiniz.

- Ben 400’ü bir hedef olarak veriyorum millete ki 367 bu işin bam telidir ama her zaman sıkıntılıdır.  Dolayısıyla yeni Türkiye’ye ve bağımsızlığa inanıyorsak, A partisi B partisi olur bu işi çözsün bitirsin. Aksi halde bu olmadı, yaşadık. Biz üzerimize düşeni yaptık biz rahatız. 4 siyasi parti bir araya geldik...  Öyleyse artık iş başa düştü. Şimdi 367’nin üzerinde 400 güzel bir rakam. Evet buna denirse, buna hazırlıklı olan bu işi çözer, bitirir. Millet bu sıkıntılardan kurtulmuş olur.

- Haziran seçimlerine yönelik bir kalkışma olabileceği iddia edildi? Güvenlik Yasası bununla mı ilgili?

- Biz bazı şeyleri duyuyoruz, ama altından neler çıkacak görmemiz lazım. 

Gezi ile ilgili benzer şiddetli şeylerde artık bu ülkede devlet iktidar bu işlere öyle çok sıcak bakmaz. Devlet kargaşaya müsaade etmez. Demokratik hak kullanacaksan bunu nasıl kullanılacağı bellidir. Yakıp yıkma vb. şu anda iç güvenlik yasası önümüzdeki birkaç hafta içinde çıkması halinde önleyici tedbirler olarak geliyor. Bunların gelmesiyle birlikte çok daha farklı bir Türkiye’ye gideceğiz.

PARALELCİLER YURT DIŞINA KAÇIYOR

- Paralel Yapı ile mücadelede kendinizi tek başınıza mı hissediyorsunuz?

- Bir mücadelenin derinliğini ortaya koymak zorundayım, onu yapıyorum. Ne kadar önem verdiğimi ortaya koymak için bunu söyledim. Bu olaya her mücadeleye herşeyini koyan, elinin ucuyla değil, gövdesini koymak durumundadır. Biz o zaman bu mücadeleyi evelallah kazanırız. Birçok kurumdan insanlar da tam aksini söylüyorlar. Yalnız değilsiniz. Bu mücadelede varız, ne denli haklı bir mücadele olduğunu geç de olsa gördük, görüyoruz. Sonuna kadar yürüyeceğiz diyorlar.  

- Fetullah Gülen’in iadesi konusunda ABD ne yapacak?

- Fetullah Gülen ile ilgili ABD’ye ilettiğimiz bakışımız, duruşumuz aynen devam ediyor. Türkiye’den bol bol kaçıyorlar bunlar, kaçışlar başladı. Mahkemeler kararlarını verecek. Bunların içinde sınırdan kaçarken veya yakalananlar olduğunda zaten yasalarımızın gereği neyse bu muamele yapılacaktır. Ne kadar yurtdışında kalırlar bilemiyorum. Devam eden mahkemelerde içerde rakamlar her geçen gün artıyor... Her geçen gün yargı çok daha farklı belgeler elde ediyor. İşte Hrant Dink meselesinde bile son gelişmeler enteresan. İşin aktörleri ortaya çıkmaya başladı. Bunların sinir uçları tespit edilecek diye düşünüyorum. 

Yeni Akit

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23